CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan Hayvancılık Yol Haritası hakkında TBMM’de yaptığı basın açıklamasında değerlendirmelerde bulundu. Sarıbal, hayvancılığın durumu hakkında bir soru önergesi verdi.
Sarıbal, AKP'nin 21 yıllık iktidarında her Tarım Bakanının bir yol haritası açıkladığını, ancak bu yol haritalarının bakanlık değişiklikleriyle birlikte rafa kaldırıldığını belirtti. Saray iktidarının ilk Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’den birkaç örnek verdi:
- 23 Kasım 2018: "2021 yılı içinde Türkiye kesinlikle hayvancılıkta ithalata bağımlı olmaktan çıkacaktır."
- 12 Haziran 2019: "Hayvan ithalatının sonlandırılması konusunda son derece kararlıyız."
- 17 Temmuz 2019: "III. Tarım ve Orman Şurası’nda gelecek 5 yılı planlayarak, 25 yılı kuşatacak yeni bir yol haritası oluşturacağız."
Sarıbal, bu açıklamalara rağmen hayvancılığın ithalata bağımlılıktan kurtulamadığını ve son 14 yılda canlı hayvan ve kırmızı et ithalatına 11 milyar dolar harcandığını vurguladı.
Mevcut Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı'nın 26 Şubat 2024 tarihinde 2024-2028 yıllarını kapsayan yeni Hayvancılık Yol Haritası’nı açıkladığını ve "Üç yıl içerisinde hayvancılıkta kendi kendimize yeteceğiz, ithalat bitecek" dediğini hatırlatan Sarıbal, yol haritasının ana başlıklarını şöyle sıraladı:
- Sözleşmeli üretim modelini yaygınlaştırılacak.
- Herkese ürettiği kadar destek verilecek.
- Buzağıların yanı sıra aşısı ve kaydı yapılan kuzu ve oğlaklara da destek verilecek.
- Avrupa Birliği (IPARD) destekleri 42 ilden 81 ile yaygınlaştırılacak.
- Aile işletmelerine, kadın ve genç çiftçilere ilave destek verilecek.
- Sübvansiyonlu kredilerde kadınlara, gençlere ve planlı üretim bölgelerine ilave indirim uygulanacak.
- İşletme başına 40 milyon lira olarak verilen kredi üst limiti 60 milyon liraya, ari işletmelerde 80 milyon liraya çıkarılacak.
- Hastalıktan ari işletmelere ilave destek verilecek ve hastalıktan ari işletme sayısı artırılacak.
- Şap aşıları ikiden üç doza çıkarılacak, üçüncü aşının bedeli bakanlık tarafından karşılanacak.
- Buzağı kayıplarını azaltmak için 200 bin gebe sığır aşılanacak.
- Kuzu kayıplarını azaltmak için tüm küçükbaş hayvanlara koyun-keçi çiçek aşısı, yeni doğan yavrulara ise koyun-keçi vebası aşısı yapılacak. Bu aşıların bedellerini bakanlık karşılayacak.
- Siyah alaca ve Simental ırklarında genetik testlerle damızlık değerleri belirlenecek.
- TİGEM işletmeleri damızlık merkezi haline getirilecek. Et ve Süt Kurumu damızlık hayvanları aile işletmelerine uygun maliyetle dağıtacak.
Sarıbal, AKP'nin 21 yıllık iktidarında uyguladığı politikalarla hayvancılığı ve karma yem üretimini ithalata bağımlı hale getirdiğini ve son 14 yılda yapılan canlı hayvan ve kırmızı et ithalatının maliyetinin 11 milyar dolara ulaştığını belirtti. Ayrıca kırmızı et krizinin ithalat yoluyla çözülmesinin mümkün olmadığını, ithalatın et fiyatlarını düşürmek bir yana hayvancılığın gerilemesine neden olduğunu vurguladı.
Sarıbal, açıklanan yol haritasının somut hedeflerden yoksun olduğunu, hayvan sayısı ile et ve süt üretiminin ne kadar artacağına dair bir belirti olmadığını söyledi. Ayrıca, bütçe hedefleri ve Bakanlığın 2024-2028 strateji belgesinde herhangi bir artış öngörülmediğini belirtti.
Sarıbal, yol haritasının uygulanması için gerekli kaynakların nereden sağlanacağını sorguladı ve hayvancılık desteklerinin toplam tarımsal destekleme ödemeleri içerisindeki payının 2020 yılında yüzde 35,8 iken, 2023 yılında yüzde 24,2’ye gerilediğini ifade etti. Aile işletmeleri ve genç üreticilere ilave desteklerin sürekli olarak vurgulandığını, ancak bu kavramların somut olarak tanımlanmadığını söyledi.
Sarıbal, anaç koyun keçi desteğinin kaldırılarak yerine aşısı ve kaydı yapılan kuzu ve oğlakların destek kapsamına alındığını, ancak bu değişikliğin Tarım İl Müdürlüklerine ancak 2 Nisan 2024 tarihinde bildirildiğini ve bu nedenle üreticilerin 2024 yılı desteklerinden yararlanamayacağını belirtti.
Sarıbal, yol haritasının yem sorununun çözümüne hiç değinmediğini, canlı hayvan ithalatının yanı sıra hayvanları beslemek için fabrika yemi üretiminde kullanılan hammaddelerin ithalatı için her yıl milyarlarca dolar ödendiğini söyledi. 2023 yılında canlı hayvan ve kırmızı et ithalatına 1,4 milyar dolar ödenirken, yem hammaddeleri ithalatı için 5,1 milyar dolar ödendiğini ifade etti.
Son olarak, mera alanlarının amacı dışında kullanıldığını ve tahrip edildiğini, bu nedenle hayvanlar için yeterli, kaliteli ve uygun fiyatlı yem üretilemediğini belirtti. Sarıbal, yol haritasında yemde ithalat bağımlılığının nasıl azaltılacağına dair en küçük bir ipucu bulunmadığını vurguladı.
Sarıbal, sıralanan nedenlerle açıklanan yol haritasının Türkiye'yi hayvancılıkta ithalat bağımlılığından kurtaracağı iddiasını inandırıcı bulmanın mümkün olmadığını belirtti.
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın