Balparmak’ın Muğla’da gerçekleştirdiği “Çam Balı Hasadı” etkinliğinde, Türk Çam Balı’nın coğrafi işaret tescili ve ihracatını kolaylaştıran yeni C4 analiz metodu tanıtıldı.
Türkiye’ye özgü salgı balı türlerinden biri olan çam balı, dünyadaki toplam üretimin yaklaşık yüzde 92’siyle Ege kıyılarındaki kızılçam ormanlarında üretiliyor. Anadolu arısının Muğla ekotipi tarafından üretilen bu özel bal, hem üretim hacmi hem de ticari değeriyle ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Uzmanlar, Türk Çam Balı’nın içerdiği doğal bileşenler sayesinde tıbbi bal kategorisine aday olduğunu ve Manuka balına rakip olabilecek potansiyel taşıdığını belirtiyor.
Coğrafi işaret tesciliyle uluslararası güvence
Geçtiğimiz aylarda Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından alınan coğrafi işaret tescili, Türk Çam Balı’nın hem yerel kimliğini koruma altına aldı hem de uluslararası pazarda güvence kazandırdı.
Balparmak’ın Muğla’da düzenlediği “Çam Balı Hasadı” etkinliği, bu tescilin sahadaki yansımalarının görüldüğü özel bir buluşma oldu.
Etkinlikte davetliler, arıcı ailelerin üretim sürecine tanıklık ederek balın doğadan sofraya uzanan yolculuğunu deneyimledi. Hasat, hem emeğin hem de doğanın değerini vurguladı.
“Tescil, tarım mirasımıza değer kattı”
Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, “Türk Çam Balı’nın coğrafi işaretle tescillenmesi yalnızca sektöre değil, ülkemizin tarım ve gıda mirasına da büyük bir değer kattı. Türkiye çam balının anavatanı. Dünyadaki üretimin yüzde 92’si ülkemizde gerçekleşiyor. Bu bal, binlerce arıcı ailesinin geçim kaynağı” dedi.
Altıparmak, Balparmak Arıcılık Akademisi’nin sürdürülebilir üretim ve gençlerin sektöre kazandırılması açısından önemli bir rol üstlendiğini belirtti.
İhracatta yeni dönem: C4 metodu
Etkinliğin dikkat çeken başlıklarından biri, Balparmak AR-GE Merkezi tarafından geliştirilen ve çam balına özgü yeni C4 metodu oldu.
Daha önce dünyada standart olarak kullanılan C4 testi, çam balının yapısına uygun olmadığı için Türk Çam Balı ihracatta zorluklarla karşılaşıyordu. Balparmak’ın dört yıllık bilimsel çalışmalarıyla geliştirilen yeni yöntem, TSE standartlarına girdi ve bu sorun ortadan kalktı.
Bu gelişme, Türk Çam Balı’nın doğallığının bilimsel olarak belgelenmesini ve ihracatının artmasını sağladı.
“Bilim temelli arıcılıkla geleceğe yatırım”
Balparmak Genel Müdürü Ulaş Altıparmak, coğrafi işaret sürecinin FAO ve sektör paydaşlarıyla iş birliği içinde yürütüldüğünü belirterek, “Yeni C4 metodu sayesinde Türk Çam Balı, ihracatta hak ettiği değere ulaştı. Bu yalnızca Balparmak’ın değil, tüm arıcılık sektörünün kazanımıdır” dedi.
Altıparmak ayrıca Balparmak AR-GE Merkezi’nin Avrupa’nın en kapsamlı bal laboratuvarlarından biri olduğunu, yılda 8 binin üzerinde numune analiz ettiklerini ifade etti.
Arıcılık Akademisi sürdürülebilir üretimi destekliyor
Etkinlikte arıcılığın geleceği de gündeme geldi. Balparmak Arıcılık Akademisi, modern teknikleri arıcılarla buluşturarak özellikle kadınların ve gençlerin sektöre kazandırılmasını hedefliyor.
AR-GE ve Kalite Direktörü Dr. Emel Damarlı, “Amacımız arıcıları yalnızca bal değil, arısütü, polen ve propolis gibi katma değerli ürünlerin üretiminde de desteklemek. Böylece arıcılığı sürdürülebilir bir meslek haline getiriyoruz” dedi.
Muğla’dan dünyaya yayılan tat
Muğla’da gerçekleştirilen 2025 Çam Balı Hasadı, Balparmak’ın 45. yılına denk geldi. Etkinlik, Türk Çam Balı’nın uluslararası pazarlarda yükselen değerini ve bilimsel çalışmaların sektöre sağladığı katkıyı bir kez daha ortaya koydu.
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın