Palamuttan umduğunu bulamayan Çanakkaleli balıkçılar, lezzetiyle "denizlerin prensi" olarak nitelendirilen ve yüksek fiyatlardan satılan lüferi yolunu gözlemeye başladı
Av yasağının 1 Eylül'de sona ermesinin ardından gırgır ve trol tekneleriyle sezona başlayan Çanakkaleli balıkçılar, palamuttan umduğunu bulamayınca, lezzetiyle "denizlerin prensi" olarak anılan ve yüksek fiyatlardan satılan lüferin yolunu gözlemeye başladı.
Tarım Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Başkanı ve Çanakkale Merkez 1 No'lu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Mehmet Özkurnaz, AA muhabirine, bölgede palamutun önceki av sezonlarının ilk haftasında balıkçı ağlarına takıldığını söyledi.
Bu sezon durumun farklı olduğunu belirten Özkurnaz, "Hala palamut balığı gözükmedi. Bu sene palamudun oldukça kesat geçeceğini değerlendiriyoruz." dedi.
Özkurnaz, bugünlerde deniz sularının çok sıcak olduğunu, havaların da sıcak, zaman zaman ılıman geçtiğini dile getirdi.
Karadeniz'in soğumaya başlamasıyla hızlı bir şekilde Ege ve Akdeniz'e doğru balık hareketliliği yaşanacağını anlatan Özkurnaz, "Bu ay sonuna geldiğimizde, ekim ayında gerçek anlamda hangi balıklarımız yoğun veya hangi balıklarımızın az olacağı net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Özellikle ekim ayında yine havaların soğumasıyla varsa önce palamut balığı gelecek, yoksa zaten lüfer balığımızın geleceğini tahmin ediyoruz." diye konuştu.
Önceki yıllara göre bu sezon denizlerden daha az balık çıkacağını öngördüklerini anlatan Özkurnaz, avlanma modeli ve biçimlerinin de bunda önemli bir etken olduğunu vurguladı.
- "İstavrit ve sardalyanın sonuna geldik"
Mehmet Özkurnaz, palamudun bol olmasının bile balıkçıların beklentilerini tam anlamıyla karşılayamayacağını belirtti.
Lüfer avının balıkçılar için önemine işaret eden Özkurnaz, şunları söyledi:
"Lüfer balığı her yerde gözükmüyor. Eğer lüfer olursa ciddi anlamda balık yoğun olur, olmazsa da böyle kıt kanaat geçinebiliriz. Tabii ki umudumuz olmasından yana. Bu dönemde en yoğun balık özellikle birinci sırada lüfer, palamut, torik; bunlar normal akım balığıdır. Ayrıca ekimin sonlarında 'pullu balık' dediğimiz çipura, sinarit, mercan, karagöz balıklarıdır. Balıkçımızın genelde yakaladığı balıklar bunlardır. Zaten denizlerimizde istavrit ve sardalyanın sonuna geldik. İstavrit, kolyoz ve uskumru; bu balıklar normalde kıyı balıkçılarımızın da olta balıkçılarımızın da yaptığı balıkçılıkla kendilerini var etmeye çalışıyor."
Özkurnaz, bugünlerde av sezonunun kıt geçmesi nedeniyle fiyatların ciddi anlamda yükseldiğini sözlerine ekledi.
- "Lüferi biz de vatandaş gibi bekliyoruz"
Halde balıkçılık yapan Volkan Kaşıkçı da vatandaşların bolluk beklentisine karşı palamutta işlerin kötü gittiğini anlattı.
İstavrit ve hamside bolluk yaşandığını, sardalyanın mevsiminin de sürdüğünü aktaran Kaşıkçı, şunları kaydetti:
"Havalar biraz daha soğuyunca çeşitler zenginleşiyor. Şu ara en çok hamsi, istavrit, sardalya çıkıyor. Lüferi biz de vatandaş gibi bekliyoruz, umutluyuz. Hamsinin kilogramı 30 lira civarlarından 25 liraya düştü. Sardalya 15-20 lira civarlarında seyrediyor. İstavrit 20-25 lira. Daha da düşüş bekliyoruz."
Çanakkale Balık Hali'ndeki diğer balık çeşitlerinden çipuranın kilogramı 50, levrek 40, mercan 50, barbun 40 liradan satılıyor.
Yorum Yazın