Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, kendisine et ithalatı nedeniyle canlı hayvan kesiminin azaldığını, bunun da ciğer fiyatlarını artırdığı yönünde sorular geldiğini belirterek "ESK aracılığıyla temin edilen kırmızı etler 13 bin noktada ayda ortalama sadece 5 bin ton miktarında satılıyor. 2017 yılı için bizim ülke olarak kırmızı et tüketimimiz 1 milyon 250 bin tondu, bu sene 1 milyon 350 bin ton olacak. Marketlere ESK tarafından verilen etler, tüketilen etin yüzde 4'ü, 5'i civarında. Kardeşim sen zam yapmak istiyorsun, dışarıdan gelen eti bahane ediyorsun." dedi.
Fakıbaba, bakanlıkça Antalya'da 3 gündür sürdürülen "Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvancılık Çalıştayı"nın kapanış oturumuna katıldı.
Bakan Fakıbaba, burada yaptığı konuşmada, hayvancılıkta ana iskeletin orta ve küçük işletmeler üzerine kurulması, büyük işletmelerin de mutlaka ve mutlaka desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin hayvan varlığı konusunda farklı rakamların çıktığını ifade eden Fakıbaba, bu konuda bu yıl bir çalışma yapılacağını, Türkiye'nin hayvancılık varlığının tam olarak ortaya çıkarılacağını ve kayıt altına alınacağını dile getirdi.
Çalıştayı çok önemsediğini, oluşturulan 4 çalışma grubunun başkanının sunumlarını dikkatlice dinlediğini belirten Fakıbaba, tüm maddeleri ders kitabı gibi oturup çalışacaklarını, kırmızı kalemle altlarını çizeceklerini kaydetti.
Tarımla uğraşan, köyde yaşayan gençlerin giderek azaldığı konusunun ele alındığını belirten Fakıbaba, şöyle konuştu:
"Ben de yıllardır yöneticilik yapıyorum, sizin kadar olmasa da bazı şeyler konusunda tecrübelerim var. Genç bir arkadaş düşünün, kötü bir ortamda yatıyor, bulunduğu yerde çöp toplanmıyor. Ben olsam, ben de o köyde yaşamak istemem ama gözlerinizi kapatın ve düşünün, ahırı mükemmel, pırıl pırıl. Hayvanlarını seviyor, hayvanı ona ürün veriyor, geçindiriyor. Evine geliyor üstünü başını değiştiriyor, duşunu alıyor, halı sahaya gidiyor, sporunu yapıyor. Köyde kütüphanesi var. Olmayacak şeyler değil."
"Köysel dönüşüm, kentsel dönüşüm kadar önemli"
Fakıbaba, köysel dönüşümün kentsel dönüşüm kadar önemli olduğunu, ekonomik olarak rahat, huzurlu, altyapısı iyi köylerde hem tarımın, sanayinin tutunabileceğini, hem de gençlerin köylerinde kalabileceğini ifade etti.
Tarımsal örgütün ve sigortanın önemine dikkati çeken Fakıbaba, bunların da yetiştiricilerin eğitimiyle mümkün olabileceğini söyledi. Bakanlığı yönetmenin kolay olduğunu ancak afetler konusunda ellerinden bir şeyin gelmediğini belirten Fakıbaba, "Bugün Antalya'ya indim yağmur var. Şimdi yağmur Allah korusun sele dönüşecek mi, seralar ne olacak. Burada otururken bir yandan da yağmuru düşünüyorum." dedi.
Veterinerlik ve ziraat fakültelerinde eğitim alan çocukların ve üniversitelerdeki hocaların en büyük laboratuvarının arazi olması gerektiğini, sadece teorik ders almanın yeterli olmadığını kaydeden Fakıbaba, aşı yapmadan veteriner hekim olmuş, ziraat mühendisi olmuş öğrenciler bulunduğunu söyledi.
"Hoca unvanıyla çıkıyorsun, milleti yanlış yönlendiriyorsun"
Sağlıklı toplumun önemine işaret eden Fakıbaba, hoca unvanıyla çıkan bazı kişilerin toplumu yanlış yönlendirdiğini kaydetti. Halkın sağlığının, her gıdadan yeterince yemenin önemli olduğuna işaret eden Fakıbaba, şöyle konuştu:
"Önce can, sonra canan. Böyle kendini bilmez bir şekilde anlatıyor. 'Şunu yiyin, bunu yemeyin.' Allah aşkına hoca unvanıyla çıkıyorsun, milleti yanlış yönlendiriyorsun. 'Bal iyi değildir.' diyor. Bu, Türkiye'de üretilen bal. Dün Samsun'daydım, daha önce Ardahan'da. Diyetten anlamam ama ben bir hekimim. Allah öyle güzel şeyler yaratmış ki. Aşırıya kaçmadan, sağlıklı olmak kaydıyla, temiz olması kaydıyla karnınız doyduğu an bırakmak kaydıyla yiyin. Tereyağını da zeytini de pekmezi de yiyeceksin. 'Şunu yeme, bunu yeme. Ekmeği de yiyeceksin. Allah öyle bir organizma yaratmış ki kuralına ve kalorisine göre yiyeceksin. Ben 50 tane zeytin yiyebilir miyim? 'Yiyebildiğiniz kadar yumurta yiyin.' diyor. Ben genel cerrahım 6 yumurta nasıl yenir, yenmez."
24 saatte 48 saat iş yapmak
Son Bakanlar Kurulu toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Eğer benim bakanım 24 saatte 48 saatlik iş yapmıyorsa bu benim bakanım olamaz" dediğini belirten Fakıbaba, bakanlıkta bürokratlarla çok çalıştıklarını, çoğu bürokratın çok az uyuduğunu söyledi.
Bakanlığın, il müdürlüklerinin, tarımda faaliyet gösterenlerin evi olduğunu belirten Fakıbaba, herkesin istediği zaman bakanlığı da il müdürlüklerini de ziyaret edebileceğini kaydetti.
Ciğer fiyatları
Kendisine et ithalatı nedeniyle canlı hayvan kesiminin azaldığı, bunun da ciğer fiyatlarını artırdığı yönünde sorular geldiğini kaydeden Fakıbaba, ESK aracılığıyla temin edilen etlerin 13 bin noktada ayda ortalama sadece 5 bin ton miktarında satıldığını dile getirdi.
Fakıbaba, "2017 yılı için bizim ülke olarak kırmızı et tüketimimiz 1 milyon 250 bin tondu, bu sene 1 milyon 350 bin ton olacak. Marketlere ESK tarafından verilen etler, tüketilen etin yüzde 4'ü, 5'i civarında. Kardeşim sen zam yapmak istiyorsun, dışarıdan gelen eti bahane ediyorsun." dedi.
Et ithalatı konusundaki eleştiriler
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Sırbistan'dan et ithalatı konusundaki eleştirilerine de cevap veren Fakıbaba, henüz Sırbistan'dan et alınmadığını, fakat bir anlaşma yapıldığını dile getirdi. "Sırbistan'da etler nasıl kesiliyor, hoca eşliğinde mi kesiliyor? Hoca eşliğinde Türkiye'de Kurban Bayramlarında keseriz. Mezbahalarda 'Allahü ekber' der kasap keser. Sayın Kılıçdaroğlu, sen bana diyorsun 'Bu et nasıl kesiliyor?' Ben almadım ki kesilsin. Sözleşmeler yapıldı doğru ama daha almadım." diye konuştu.
Fakıbaba, yarın Maliye Bakanı ile tarım ve hayvancılıkta kredilerin artırılması konusunda bir görüşme yapacağını sözlerine ekledi.
Yorum Yazın