Şekerbank

Ayçiçeğinin zor yılı

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Ayçiçeğinin zor yılı
Türkiye'de yılda 900 bin ton ayçiçek yağı tüketiliyor. Bu sene özellikle Trakya'da yaşanan aşırı sıcaklar ayçiçeğini kuruttu. İhtiyacın karşılanması için daha fazla yağ ithal edilmesi lazım. Yüksek seviyedeki dolar ithalat maliyetlerini artıracak.

Türkiye’nin yıllık 3 milyon ton yağlık ayçiçeğine ihtiyacı var. Bu miktarın yaklaşık yarısı ülke topraklarından karşılanırken kalan kısım yurt dışından ithal ediliyor. İhtiyacın önemli bir kısmının karşılandığı Trakya bölgesinde bu yılın aşırı sıcak geçmesi rekolteyi 850 bin ton civarına düşürdü. Doların yüksek seviyelerde olması yurt dışından satın alınacak 2 milyon tondan fazla ham yağ ve yağlık çekirdeğin maliyetini yükseltti.

"Çiftçiyi ayçiçeğine küstürmesinler"

Trakya Birlik’in bekledikleri fiyatın altında alım yapacağını açıklamasının ardından kilogram başına piyasada oturmuş 1,60 kuruşluk fiyatın 1,50 seviyesini düştüğünü, bunun da üreticide hayal kırıklığına neden olduğunu söyleyen Edirne Ziraat Odası Başkanı Cengiz Yorulmaz, şunları anlattı:

"Edirne genelinde bu yıl 1 milyon 200 bin dönüm ayçiçeği ekildi.  Ancak son ayların aşırı sıcak geçmesi, hiç yağmur yağmaması ayçiçeğini kuruttu. Geçen yıl 1 milyon 300 bin ton civarında rekoltemiz vardı. Bu yıl bu rakamın 800-850 bin ton civarında gerçeklemesini bekliyoruz. Rekoltenin azalması üreticinin beklediği kazançta da düşüşe neden olacak. Geliri düşen çiftçi seneye ayçiçeği ekmez. Sokakta yürüyen kime sorsanız hayat pahalılığından şikayet ediyor. Ama kimse çiftçiye ‘’sen nasıl üretiyorsun, nasıl kazanıyorsun’’ diye sormuyor. Üretici para kazanamadığı ürünü yetiştirmez. Çiftçiyi ayçiçeğine küstürmesinler."

Devletin tarım politikalarını da gözden geçirmesi gerektiğini söyleyen Yorulmaz şöyle devam etti:

"Ayçiçeğinde devlet desteği kilogram başına 30 kuruş. Bu rakam bizler için yetersiz. Mazot ve gübre pahalı. Ayçiçeği çok masraflı bir ürün. Buğdaya oranla yüzde 200 daha masraflı. Destek fiyat politikasının gözden geçirilerek iki misline çıkarılmasını bekliyoruz. İthalata ödenecek paranın bir kısmı çiftçiye destek olarak ödense üretimimiz artar. Böylece dışa bağımlılığı da azaltırız."

Türkiye’de rekoltenin düşük olması Rusya, Bulgaristan, Ukrayna ve Romanya’dan ithal edilecek yağ miktarını artıracak. Ancak doların yüksek seviyelerde olması ithalat maliyetlerini de katlıyor. Bu durumun tüketiciye yüzde 20 civarında zam olarak yansıyabileceği tahmin ediliyor. 

"Çiftçimizi destekleyin, ithalat azalsın"

Tekirdağ Ticaret Borsası Başkanı Osman Sarı da gelişen endüstri ile birlikte yağa daha fazla ihtiyaç olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bu toprakların insanları yağı  seviyor. Yağlı balığı bile yağda pişiriyoruz. Çiftçimiz ayçiçeğini üretebildiğini ispat etti.  Üç sene önce Konya 350 bin ton üretim yapmışsa 500 bin ton da üretebilir. 150 bin ton üreten Çukurova 300 bin ton üretir. Yeter ki çiftçimiz bu işten para kazansın. Yurt dışına ithalat karşılığı 2 milyar dolar veriyoruz. Çiftçimizi 130 milyon dolarla destekliyoruz. Çiftçiye verilen desteğin artması, üretimimizi arttıracak aynı zaman da ithalata dayalı cari açığımızıda kısmen azaltacaktır. Destekleme fiyatlarının yıla göre değişmesini öneriyoruz."

"Yetiştirdiğimiz ürünün kaç para edeceğini bilmiyoruz"

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın 2015 yılında yayınladığı ayçiçeği raporuna göre, Türkiye’de yılda 900 bin ton ayçiçek yağı tüketiliyor. Türkiye yağlık ayçiçeği tohumu ithalatında dünyada ilk sırada, ham yağda ise dünya üçüncüsü olarak yer alıyor.

Atilla Eraslan ayçiçeği üreticisi. Bu yıl, bin 100 dönüm arazisinin 500 dönümüne ayçiçeği 600 dönümüne de hububat ekti. Tohumun, mazotun, gübrenin ve ilacın da pahalı olmasının işlerini çok zorlaştırdığını, çiftçinin zor bir yıl geçireceğini belirtip şunları söylüyor:

"Öngörülemeyen iklim şartları da kazanç kaybına neden oluyor. Ayçiçeğinde tohum fiyatları çok yüksek, kilosu 55 liraya tohum alıyoruz. Destek piriminin 60 kuruşa çekilmesi bizi koruyacaktır, şimdiki 30 kuruş seviyesi yeterli değil. Avrupa'da bu rakam 31 avro. Ürün fiyatlarının devlet tarafından bir yıl önceden deklare edilmesi üretim planlamamız açısından avantaj sağlar. Biz yetiştirdiğimiz ürünün kaç para edeceğini bilmiyoruz. Enflasyonun, doların, avronun, maliyetlerin arttığı bir ortamda ürün bedellerinin düşmesine hiçbir anlam veremiyoruz."

Kanolanın ayçiçeğine göre daha dayanıklı bir bitki olduğun söyleyen Eraslan, yüksek fiyatlara karşı kendilerini korumak zorunda olduklarını, zarar etmemek için ayçiçeği yerine kanola ekerek önlem almayı düşündüklerini söyledi.

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Tatlı mesaisi başladı, baklavaya beş lira zam geliyorÖnceki Haber

Tatlı mesaisi başladı, baklavaya beş lir...

Başka gidecek yerimiz yok ki!Sonraki Haber

Başka gidecek yerimiz yok ki!

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar