Antalya Valisi Münir Karaloğlu, televizyon programlarına katılarak sebze ile meyvelerde hormon ve ilaç kalıntısı iddiasında bulunan akademisyenlere ateş püskürdü. Karaloğlu, "Hiç seraya girmemiş insanların çıkıp da serayla ilgili, serada üretilen domatesle ilgili demeç vermeleri çok şık değil. Televizyonlara çıkıp 30-40 sene önceki bilgileriyle hala çiftçilerin ürettiği malı kötüleme ve tüketici nezdinde itibarsızlaşma yapılmasın istiyoruz" dedi.
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya Yaş Sebze ve Meyve Toptancı Hali'nde üreticiler ve ihracatçılarla sahur programında biraraya geldi. Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, ziraat odası başkanları, dernek başkanlarının da eşlik ettiği programda sahurunu yapan Vali Karaloğlu, toptancı halini gezerek çiftçilerin sıkıntılarını dinledi. Çiftçiler, televizyonlarda çıkan hormon ve ilaç kalıntısı iddialarından rahatsız olduğunu Karaloğlu'ya iletirken, Vali Karaloğlu iddialara inat bir şekilde yıkanmamış sebze ve meyveleri yedi. Daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Vali Karaloğlu, sebze ve meyvelerde hormon ile ilaç kalıntısı iddiasında bulunan akademisyenlere ateş püskürdü. Televizyon programlarında sebzelerde hormon ve ilaç kalıntısı bulunduğunu iddia eden akademisyenlere seslenen Karaloğlu, domatesle ilgili hormon haberlerini eleştirdi, bu haberlerden dolayı tüketici ve dış pazarın etkilendiğini kaydetti.
"Televizyonlara çıkıp 30 - 40 sene önceki bilgileriyle kötüleme yapıyorlar"
Akademisyenlerin 30 yıllık bilgilerle bu iddiaları ortaya attığını ifade eden Karaloğlu, "Sahi olmayan bilgi üzerinden yapılan açıklamalar ve propagandalar maalesef hem tüketiciyi hem dış pazarlarımızı kendimiz etkilemiş oluyoruz. Hiç seraya girmemiş insanların çıkıp da serayla ilgili, serada üretilen domatesle ilgili demeç vermeleri çok şık değil. Gerçekten varsa bunu araştırmak isteyen, gelsin ziraat odalarımıza, borsamıza müracaat etsin, biz onları gezdirelim. Hocalarımız da gelsin, onlar da denetlesinler. Televizyonlara çıkıp 30 - 40 sene önceki bilgileriyle hala çiftçilerin ürettiği malı kötüleme ve tüketici nezninde itibarsızlaşma yapılmasın istiyoruz" dedi.
"Türkiye tohumunu kendi üretiyor"
Kamuoyunda sebzenin tohumunun yurt dışından ithal ediliyor gibi bir algının olduğunu belirten Karaloğlu, bu algının son derece yanlış olduğunu vurgulayarak, "Türk sebzesinin tohumu yüzde yüzüne yetecek kadar yerli üretim var bunun da merkezi Antalya. Bizim şuanda kullanılan tohumumuzun neredeyse yüzde 80'ini yerli, yurt dışına da satıyoruz" dedi.
"Rusya bize yeni pazarlar bulmamız gerektiğini öğretti"
Sebze ve meyvede tek sıkıntının ihracat pazarı olduğunu söyleyen Karaloğlu, Rusya krizi sonrası halen devam eden domates ambargosuyla alakası ise, "Rusya ile yaşadığımız uçak krizinden sonra Antalya 2 darbe yedi, bir turizm bir de tarımda. Şimdi her şey düzeldi ancak Rusya ile bir türlü domatesi çözemiyoruz. Bu bize neyi öğretti? Biz tek pazara bağlı kalmamamızı, mutlaka pazarı çeşitlendirmemiz gerektiğini öğretti. Bize en yakın Pazar Ortadoğu pazarı. Artık Ortadoğu'ya mal gidiyor ancak daha fazla mal verebilmemiz lazım. Çünkü çok yakın bir destinasyon. Burada Türk Hava Yolları'na da çok iş düşüyor. Antalya'nın bu sebze ve meyve ihracatında biraz daha fazla desteğe ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın