TOFİDAS
Zühal İrgaş

Zühal İrgaş

Mail: [email protected]

Tokat: Tarih, Doğa ve Hayvancılıkla Yükselen Değer

Tokat: Tarih, Doğa ve Hayvancılıkla Yükselen Değer

Orta Karadeniz'in göz alıcı şehri Tokat, tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve tarımsal zenginliğiyle gerçekten de keşfedilmeyi bekleyen bir cennet köşesi. Bir grup gazeteci arkadaşımla ziyarete geldiğimiz Tokat, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve tarihi eser zenginliği açısından İstanbul'dan sonra ikinciliği iddia eden bir ilimiz.

Sezar'ın meşhur "Veni, Vidi, Vici" (Geldim, Gördüm, Yendim) sözünü söylediği yerin Tokat'ın eski adıyla Zela olan ilçesi Zile'deki bir zafer sonrası yazılan mektupta geçtiği ve 2013 yılında Zile Belediyesi tarafından tescillendiği biliniyor. "Hey Onbeşli Onbeşli" türküsüne konu olan Çanakkale Savaşı'nın genç kahramanları, Tokat'ın kültürel derinliğini gözler önüne seriyor. Ayrıca dünyada ilk kanalizasyon sisteminin kurulduğu yer bilgisi de, Tokat'ın tarihteki önemli ve modern konumunu kanıtlıyor.

Karadeniz'in coğrafyasından ve İç Anadolu'nun kültüründen beslenen Tokat, Kelkit ve Yeşilırmak'ın Erbaa-Kaleboğazı'ndabirleştiği tek şehir olma ayrıcalığına sahip. Tokat domatesi ve Erbaa bağ yaprağı, Türkiye'nin en iyi ürünleri arasında gösteriliyor. Yoncanın yılda yedi kez biçilebildiği, mısır ve yüksek şeker oranına sahip şeker pancarı gibi ürünler ön plana çıkıyor. Kiraz ihracatında ve hayvancılıkta da lider illerden biri. Meralarda beslenen, kalın mikronlu ve su tutmayan kıllara sahip "Karayaka Koyunu", hastalıklara dirençli ve yüksek protein değeriyle biliniyor.

Tokat'ın bu eşsiz endemik yapısına insanları da büyük katkı sağlıyor. Şehrin önemli iş insanlarından Faik Çalışkan, modern sera çalışmaları, kiraz bahçeleri, tarım teknolojilerindeki marka değeri ve hayvancılığa verdiği destekle dikkat çekiyor. Çalışkan, Karayaka etinin turizme katkısı için kendi emeğiyle kurduğu restoranında bu lezzeti misafirlerine sunarak iline değer katıyor. Mahallelere kadar yayılan bu misafirperverlik, Kabe-MescidMahallesi Muhtarı Atilla Karşıyaka'nın eşsiz "bat yemeği" ziyafeti ile bizim için daha bir anlam kazandı.

Meşhur Tokat kebabı, eşsiz bat yemeği, doğal pekmezi ve lezzetli kirazları, şehre gelenlerin mutlaka tatması gereken lezzetler arasında. Ayrıca ıhlamur ağacından çıkarılan tahta kalıplarla yapılan yazmacılık şehrin dokusunu süslüyor.

Hayvancılığın Kalbinden Yükselen Bir Ses: Turan Saldırıcıer ile Söyleşi

Tokat'ın bu eşsiz zenginliğini keşfederken şehirde hayvancılık sektörünün nabzını tutan önemli bir isim, Tokat İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Turan Saldırıcıer ile de bir araya geldik. 2014 yılından beri bu görevi yürüten Saldırıcıer, Tokat'ın hayvancılık alanındaki liderliğini ve gelecek vizyonunu bizlere aktardı.

3000 aktif üyesi bulunan birliğin Tokat'ta önemli başarılara imza attığını belirten Saldırıcıer, "Karayaka, Karadeniz'in incisi ve dünyaya mal olmuş bir ırktır. Meralarda endemik bitkilerle beslenen bu ırk eti son derece lezzetlidir. Bu eşsiz ırkın korunması ve geliştirilmesi bizim önceliklerimiz arasında yer alıyor" dedi.

Birliklerinin kurumsal bir yapıya kavuşmak için attığı adımları da gururla anlatan Başkan Saldırıcıer, "Türkiye'nin ilk damızlık koç üretimi resmi olarak birliğimiz bünyesinde gerçekleştirildi. Bu başarının yanında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 12.000'i aşkın kooperatif ve birliklerin derecelendirmesi çalışmasında Damızlık Koyun Keçi Birlikleri arasında Türkiye birincisi olmaktan gurur duyuyoruz" ifadelerini kullandı. Başkan, Karayaka ve Akkaraman ırklarına yönelik ikişer, Kıl Keçisi ırkına yönelik ise bir adet olmak üzere toplam beş ıslah projesi yürüttüklerini de ekledi.

Turan Saldırıcıer, bu başarıları sadece Tokat ile sınırlı bırakmak niyetinde değil. Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Genel Başkanlığı'na aday olduğunu ve birçok birlik başkanının desteğini aldığını belirtti. Ankara vizyonunu açıklarken, "İstişare ve ortak akılla çözüm önerileri geliştirerek devletimizin ve üreticimizin her zaman yanında olacağız. Önceliğimiz tüm Damızlık Koyun Keçi Birliklerinin kurumsal yapıya kavuşması için mücadele etmek" dedi. Ayrıca yetiştiricilerle Tarım ve Orman Bakanlığı arasında güçlü bir köprü kurarak üreticilerin sorunlarını el birliğiyle çözmeyi hedeflediklerini vurguladı.

Başkan Saldırıcıer, hayvancılık sektöründeki destekleme politikalarına dair önemli önerilerde de bulundu. "Doğuran anaçlara destek verilmesi büyük önem taşıyor. Çünkü anaçlarımızın yüzde 10'u kısırlık, yüzde 10'u düşük yapma ve yüzde 10'u da doğan kuzu/oğlakların küpelemeye kadar olan süreçteki kayıplarından etkileniyor. Bu kayıpların önüne geçmek ve sürdürülebilirliği sağlamak için anaçlara destek elzemdir" dedi.

Saldırıcıer, her yeni doğan insana yapılan ücretsiz aşı gibi, hayvancılıkta da aşıların ücretsiz olması gerekliliğini söyledi. "Ücretsiz olduğunda hiçbir yetiştirici aşılamadan kaçınmayacaktır. Bu, üreticimizin önemli bir gider kalemine merhem olacaktır. İlk etapta devlete yük gibi görünse de sağlıklı hayvan ve hayvansal ürün artışıyla ülke ekonomisine katbekat fayda sağlayacaktır" dedi.

Son olarak hayvancılığın geçici bir iş olarak görülmemesi, sektörün bir iş kolu ve meslek haline getirilmesi gerektiğini savundu. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yabancı çoban çalıştırma uygulamasının geçici bir çözüm olabileceğini, kalıcı çözüm için yerli çobanlarımızın sosyal güvenceye kavuşturularak kırsalı terk etmesinin önüne geçilmesi, hayvancılığın sürdürülebilirliği açısından kritik olduğunu belirtti.

Tokat doğal güzellikleriyle büyüleyen, tarihi derinliğiyle etkileyen ve tarımsal zenginliğiyle hayran bırakan bir şehir. Turan Saldırıcıer gibi vizyoner liderlerin çabalarıyla, hayvancılık alanında da ülkenin parlayan yıldızı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Gazeteci arkadaşların ortak düşünceleri, Tokat’ın sadece bir şehir değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi ve bir umut olduğuydu…

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar