Şekerbank
Zühal İrgaş

Zühal İrgaş

Mail: [email protected]

SUYMERBİR Başkanı Faruk Coşkun Ağlarına Takılan Sorunları Tek Tek Saydı

SUYMERBİR Başkanı Faruk Coşkun Ağlarına Takılan Sorunları Tek Tek Saydı

Antalya’da 9. Su Ürünleri Yetiştiriciliği Çalıştayını geçirdik. Tüm paydaşlar yerini almış, üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmişti. Tarım ve Orman Bakanı’nın seçim çalışmaları nedeniyle katılamadığını duyuran Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider’in konuşması, önemli paydaşların konuşmaları, stant ziyaretleri ve kahve molası. Ana konumuza geçmeden önce, ikinci oturumda konuşmacı Hüseyin Akbaş’ın dikkatimi çeken konusu aklıma oturdu ve kalkmak bilmedi… Karbon vergisi! Evet, bende şaşırdım ama nur topu gibi yeni bir vergimiz doğuyor. Hem de 2026 yılında geçerli olmak üzere. AB standartlarına uyum için, mutfakta hazırlanan bu konuyu, derinlemesine bir araştırma sonrası kaleme alacağım…

Şimdi asıl konumuza, yani SUYMERBİR’in 15. Yılında 9. Su Yetiştiricileri Çalıştayına gelelim. Bu çalıştay, 10 farklı ülkeden misafirlerin de katılımıyla oldukça renkli ve verimli geçti. Panellerde birlikte oturduğumuz konuk arkadaşlarım, Muğla il ve ilçe Tarım ve Orman müdürlüğü ekibi. Bu ekip balık yetiştiriciliği ve ihracatında Türkiye lideri. Üretimde ön sıralarda olduğu gibi Muğla, tüketimde de önemli model oluşturuyor. Bu yönüyle incelenmesi gereken bir detay olduğunu düşünüyorum.

Balıkçılıkta, gelecekte önemli sektör haline gelmek için çabalar sarf edilirken, SUYMERBİR’in Başkanı Faruk Coşkun, sektörün gelecekteki başarısına demir atmak için,  ağlarına takılan sorunları, tek tek saydı. Balık üretimi için, su kira sürelerinin en az 15 yıl olması, balık çiftçilerinin lojistik ihtiyaçları için, karadan yer tahsis edilmesi ve iskele yapımının sektör açısından önemini, sürdürülebilirlik için alabalık ıslah çalışmalarının ön plana çıkarılması, Bakanlıktan aldıkları hizmetlerin etkin yürütülmesi için, Su Ürünleri Mühendisleri sayısının artırılması ve bu hizmetlerin Bakan Yardımcısı Sayın Ebubekir Gizligider’in deyimiyle “yedi kocalı Hürmüz” gibi birden fazla müdürlükte yürütülmesinden ziyade, tek çatı altında toplanması ve ihracatta 2 milyar dolara yaklaşan rakamların arttırılması ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Su Ürünleri Genel Müdürü Dr. M. Altuğ Atalay, sektöre kazandırdıkları Türk Somonu, Midye, İstiridye gibi ürünlerle dünyada adından söz ettiren bir grup olarak, 2030 yılı ihracat için 2.5 milyar dolar olan hedefi, 5 milyar dolara çıkartmak hedefi koyduklarını söyledi.

Üç tarafı sularla çevrili Türkiye, iç suları ve barajları bakımından da şanslı ülkeler arasında. Bugün Avrupa’nın en büyük üreticisi ve Japonya dahil birçok ülkeye ihracat yapan bir konumdayız. Bu nedenle, Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nün yetkilerinin ve imkanlarının artırılması, hatta Denizcilik ve Su Ürünleri Bakanlığı’nın kurulması gerektiğini düşünüyorum. 

Yine, BM tarım ve gıda örgütü FAO son 10 yılda dünya çapında en çok gelişen gıda üretim sektörünün, su ürünleri yetiştiricilik sektörü olduğunu belirtmesi, Bakanlığımızın nezdinde ve olması gerekenler için vira bismillah demesi gerekmez mi?

Ayrıca, bu değerli kaynakları gelecek nesiller için nasıl koruyacağımız, nasıl faydalanacağımız, besin değeri yüksek olan balığı nasıl daha çok tüketeceğimiz gibi sorulara da cevap aramalıyız. Bu soruların cevapları, çalıştayda yapılan sunumlar ve tartışmalarla ortaya çıktı aslında ama dediğim gibi “vira bismillah” demek lazım.

Sonuç olarak, tarımda yapılmaya çalışılan planlama gibi, Su ürünlerinde de iyi bir planlama ve stratejiyle bu sektör daha da ileriye gidebilir.

 Ve gelecek nesiller, bizim gibi sadece hamsi değil, orkinos da yiyebilir.

Makale Yorumları

  • Murat21-02-2024 12:08

    Yazılarınızı takip etmeye başladım kaleminize sağlık

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar