Şekerbank
Prof. Dr. Melahat Avcı Birsin

Prof. Dr. Melahat Avcı Birsin

Mail: [email protected]

Organik Tarım Nereye Gidiyor

Organik Tarımın ne olduğunu kısaca bir hatırlayalım.

Organik tarım, bitki nöbetleşmesi, yeşil gübre, kompost, "biyolojik zararlı kontrolü"nü içeren ve toprak üretkenliğini sağlamada mekanik işlemeye dayanan; sentetik gübre, pestisit, hormon, hayvan yem katkıları ve genetiği değiştirilmiş organizmaların kullanımını reddeden veya sınırlayan tarım yöntemidir. Organik tarımda toprak ve su gibi doğal çevrenin tarım eliyle kirletilmesini engellemek, temiz malzeme ve teknikler kullanılarak üretilen tarım ürünleri ile insan, hayvan ve çevrenin sağlığı üzerinde olumlu katkı sağlamak amaçlanır. (link)

1972'de kurulan IFOAM (International Federation of Organic Agriculture Movements - Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu) tarafından oluşturulmuştur.

 IFOAM, organik tarımın amacını şöyle tanımlamıştır:

"Organik tarım toprakların, ekosistemin ve insanların sağlığının sürdürülmesini sağlayan bir üretim sistemidir. Olumsuz etkilere yol açan girdilerin kullanımına karşı ekolojik süreç, biyoçeşitlilik ve bölgesel koşullara adapte olmuş döngüye dayanmaktadır. Organik tarımın hedefi gelenek, yenilik ve bilimi birleştirerek paylaştığımız çevreye faydada bulunmak ve adil ilişkilerle yaşamın içinde yer alan herkes için iyi bir hayat sağlamaktır." (link)

Dünya da Organik tarım Organik Tarım Araştıma Enstitüsü (Research Institute of Organic Agriculture -FiBL) / Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu'nun (International Federation of Organic Agriculture Movements - IFOAM) 2009 yılı anketine göre, 160 ülkede organik tarım yapılmaktadır. Dünyada toplam 37,2 milyon hektar organik tarım alanı (geçiş süreci alanları da dâhil olmak üzere) bulunmaktadır.

Ayrıca, tüm dünyada organik gıda ve içecek piyasası gelişmeye devam etmektedir. 2010 yılı başı itibariyle dünya organik tarım ticaretine ve iç pazar tüketimine konu olan değer 59 milyar dolardır. Bu değerin % 45’i Amerika Birleşik Devletleri tarafından gerçekleştirilirken, bunu Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Kanada izlemektedir. Dünyada kişi başına en çok ürün tüketen ülkeler arasında İsviçre, Danimarka, Lüksemburg, İsveç, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Fransa gelmektedir. (link)

Türkiye'de üretilen organik ürünlerin büyük çoğunluğu Avrupa Birliği (AB) ülkelerine ihraç edilmektedir. Ülkemizde organik tarımla süreç 90 yıllarda başlamış son 10 yılda hızla ilerlemektedir.  Bu nedenle sırasıyla aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.

Organik tarım faaliyetleri 1986 yılında öncelikle ithalatçı ülkelerin mevzuatlarına uygun olarak yapılmıştır.

24 Aralık 1994 tarihli ve 22145 sayılı “Bitkisel ve Hayvansal Ürünlerin Ekolojik Metotlarla Üretimi” isimli yönetmelik yayınlanmıştır.

11 Temmuz 2002 tarih ve 24812 sayılı organik hayvancılık ve kültür balıkçılığını da içerecek şekilde “Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik” yayınlanmıştır.

5262 sayılı Organik Tarım Kanunu ile, 03 Aralık 2004 tarihli ve 25659 sayılı organik tarım sektöründeki faaliyetler tam bir yasal dayanağa kavuşmuştur.

AB’nin yeni mevzuatına uyumlu “Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik” 18 Ağustos 2010 tarihindeki 27676 sayılı yönetmelik 6 Ekim 2011 (28076), 14 Ağustos 2012 (28384) ve 24 Mayıs 2013 (28656) tarihlerinde bazı değişiklikler yapılmıştır.

Bu değişiklerin ürün belirlenmesinde önemli kriterler olduğu belirgindir. Yeni gelen bazı kriterler ise; Organik ürünlerde kullanılacak logo kriterleri; son yönetmeliğe göre organik tarımsal ürün veya madde üreten ve satanlar; ambalajlarında yönetmelikte belirtilen logo örneklerini kullanmak zorundadırlar. Logolarda kullanılacak renkler; yeşil, mavi, siyah ve beyazdır. Bu logoları üzerinde bulundurmayan ürünlerin, organik olarak iç pazara sunulması, reklam ve tanıtımlarının yapılması veya kısaltmalarıyla patent için başvurulması yasaktır. Etiketi kullandırma yetkisi, GTHB (Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı)'na aittir.

Ülkemizde yıllara göre ürün sayısı, çiftçi sayısı, üretim alanı ve üretim miktarları incelediğinde 2008 den 2009 büyük bir sıçrama yaptığı görülmektedir.

Organik Bitkisel Üretim, 2002–2013  (Geçiş süreci dahil)

Yıllar

Ürün sayısı

Çiftçi sayısı

Toplam Üretim Alanı

 

Üretim Miktarı

 

(Adet)

(Adet )

(%)

(Hektar )

 (%)

(Ton - -)

 (%)

2002

   150

 12 428

-

 89 827

-

 310 125

-

2003

   179

 14 798

19,1

 113 621

26,5

 323 981

4,5

2004

   174

 12 751

-13,8

 209 573

84,4

 377 616

16,6

2005

   205

 14 401

12,9

 203 811

-2,7

 421 934

11,7

2006

   203

 14 256

-1,0

 192 789

-5,4

 458 095

8,6

2007

   201

 16 276

14,2

 174 283

-9,6

 568 128

24,0

2008

   247

 14 926

-8,3

 166 883

-4,2

 530 224

-6,7

2009

   212

 35 565

138,3

 501 641

200,6

 983 715

85,5

2010

   216

 42 097

18,4

 510 033

1,7

1 343 737

36,6

2011

   225

 42 460

0,9

 614 618

20,5

1 659 543

23,5

2012

   204

 54 635

28,7

 702 909

14,4

1 750 127

5,5

2013

   213

 60 797

11,3

 769 014

9,4

1 620 466

-7,4

Kaynak: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

(1) Doğal toplama alanları dahildir.

 

Ülkemizde organik üretimde bilindiği gibi lider Ege bölgesidir.  Bu üretimin tüm ülke çapında iklim şartlarına göre organik tarıma yönlendirilmelidir.

Bu konuda en iyi örnek ÇAYKUR’un organik çay projesidir. Her yıl büyük bir hızla büyümektedir. Çamlıhemşin ve İkizdere’ de olmak üzere 2015 yılında iki adet organik çay fabrikası kurulması planmaktadır. (link)

2014 yılında organik ürünler ihracatımız 78 milyon dolar olarak gözükmektedir. Sektör üreticileri bu rakamın 350 milyon dolar olduğunu ifade etmektedirler (link). Dünyada 60 milyar doları hacim içerisinde rakamın 350 milyon dolar olarak rakamın küçük olduğu bir gerçektir.

Her geçen gün sağlık harcamalarının artığı ülkemizde ve sağlıklı ürün tüketiminde kuşkular yaşadığımız bugünlerde bu konu üzerinde özellikle durulmalıdır.

Denetimi bırakmadan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı sektör üreticilerinin talepleri konusunda da yeni bir platform yaratarak organik tarımın son yıllardaki stabil halinden büyüyen bir üretim düzenine getirmelidir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar