TOFİDAS
Zühal İrgaş

Zühal İrgaş

Mail: [email protected]

Marmara Denizi Müsilajla Boğuluyor!

Marmara Denizi Müsilajla Boğuluyor!

Balıkçılık ve Su Ürünleri Bakanlığı Şart: Denizlerimiz ve Balıkçılığımız Korunmalı!

Marmara Denizi, 2024 Ekim'inde yeniden müsilaj sorununa teslim oldu. Bu durum, 2020 yılından bu yana alınan önlemlerin yetersizliğini gözler önüne seriyor ve balıkçılık sektörünü ciddi şekilde tehdit ediyor. Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği (Sür-Koop) Başkanı Ramazan Özkaya'nın uyarıları, tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor. Tehditlerden bahsetmeden önce müsilajın ne olduğunu ve neden bu kadar tehlikeli olduğuna değinmek istiyorum.

Müsilaj, denizlerde oluşan jel benzeri organik bir madde birikimidir. Genellikle zararsız olsa da virüs ve bakteri barındırabilir ve deniz canlılarını boğarak ölümlerine yol açabilir. Kentsel ve endüstriyel atıklar, durağan deniz koşulları ve iklim değişikliğine bağlı deniz suyu sıcaklığındaki artış, müsilaj oluşumunu tetikleyen faktörler arasında yer alıyor. Müsilaj, suyun oksijen seviyesini düşürerek deniz canlılarının yaşam alanlarını daraltır ve deniz dibine ışık geçişini engelleyerek fotosentezi zorlaştırır. Bu durum, canlıların ölümüne ve balıkların göç etmesine neden olur.

Ramazan Özkaya, müsilajın balıkçılık sektörü üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekiyor. “Balık yumurtalarını öldürmesi ve balıkların göç etmesi, balıkçılık gelirlerinde yüzde 55'e varan azalmaya yol açtı. Ayrıca, ağların müsilajla tıkanması sonucu artan enerji maliyeti ve ekipmanların zarar görmesi gibi sorunlar, balıkçıların mali yükünü yüzde 270 oranında artırdı. Geçtiğimiz yıllara göre balık stoklarındaki azalma, müsilajla birlikte daha da artacak ve hamsi gibi önemli türlerin azalması, tüketim alışkanlıklarını olumsuz etkileyecektir” dedi.

Müsilaj sorununa kalıcı çözümler bulmak için öncelikle fabrika atıklarının denetimi ile denizlerimizin temiz tutulması, arıtma tesislerinin etkinliğinin artırılması ve deniz suyu sıcaklığının yükselmesine karşı önlemler alınması gerekiyor.

Özkaya, balıkçılık sektörünün desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, "Gelir kaybında azalma yaşayan balık avcılarının bu olağanüstü süreçteki zararlarının telini için birtakım desteklerin devreye konulmasını talep ettiklerini" söyledi.

Geçtiğimiz yıllarda kuş gribi nedeniyle ekonomik kayba uğrayan kanatlı sektörüne verilen destekler gibi, balıkçılara da devlet desteği verilmesi gerekmez mi sorusu geliyor insanın aklına.

Ayrıca, depremler yaşadığımız için AFAD Bakanlığının kurulması gerekli söylemlerin olduğu bu dönemde, bütüncül bir yaklaşımla jeopolitik konumu nedeniyle denizlerle çevrili olan ülkemiz ve yaşanan sorunların giderilmesi için Balıkçılık ve Su Ürünleri Bakanlığı'nın kurulması gerekmez mi?

Türkiye, jeopolitik konumu itibarıyla deprem riski yüksek bir bölgede yer almaktadır. Son yaşadığımız depremler, afetlere karşı hazırlıklı olmanın ve etkili bir şekilde müdahale edebilmenin önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Ancak, afetler sadece depremlerle sınırlı değildir. Ülkemiz, üç tarafı denizlerle çevrili olması nedeniyle deniz ekosisteminin korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması da büyük önem arz etmektedir. Marmara Denizi'nde yaşanan müsilaj sorunu, denizlerimizin ne kadar hassas olduğunu ve bu konuda da acil önlemler alınması gerektiğini göstermektedir.

Bu bağlamda, tıpkı depremlere karşı AFAD gibi, deniz ekosisteminin korunması ve su ürünleri sektörünün geliştirilmesi için de Balıkçılık ve Su Ürünleri Bakanlığı'nın kurulması elzemdir. Bu bakanlık, denizlerdeki kirlilikle mücadele, balık stoklarının korunması, sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarının teşvik edilmesi ve müsilaj gibi sorunlara karşı etkili çözümler üretilmesi gibi konularda önemli bir rol üstlenecektir.

Su Ürünleri Bakanlığı'nın kurulması, sadece balıkçılık sektörünü değil, aynı zamanda deniz turizmi, kıyı yerleşimleri ve genel olarak çevre sağlığını da olumlu yönde etkileyecektir. Denizlerimizin korunması, gelecek nesillere bırakacağımız en önemli miraslardan biridir. Bu nedenle, bu bakanlığın kurulması, ülkemizin geleceği için atılacak önemli bir adım olacaktır.

Unutmayalım, dünyada Marmara denizinin benzeri yok! Bunun için Sürkoop Başkanı Ramazan Özkaya, Cumhurbaşkanı ile görüşerek sorunları iletmek istiyor benden yazması…

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar