ENBİR
Harun Göksel

Harun Göksel

Mail: [email protected]

Fındıkta "Gizli El" mi, "Kirli El" mi?

Fındıkta "Gizli El" mi, "Kirli El" mi?

İktisat kitapları bize yıllarca Adam Smith’in o meşhur “Gizli El” teorisini anlattı. Güya piyasa kendi haline bırakıldığında, bireylerin bencil çıkarları sanki görünmez bir el tarafından yönlendiriliyormuş gibi toplumsal refahı ve dengeyi sağlardı. Karşısında ise Keynes; bu makinenin sık sık bozulacağını, devletin müdahale etmesi gerektiğini savunurdu.

Ancak Karadeniz’in fındık bahçelerine baktığımızda, bu teorilerin gerçek hayatta nasıl bir "uyutma taktiğine" dönüştüğünü çıplak bir şekilde görüyoruz.

Yıllardır "piyasa dengesi" denilerek yerel üretimimizin değeri düşürülüyor, karşılıksız basılan yabancı paraların egemenliği soframıza kadar giriyor. Aslında o "Gizli El", piyasanın doğal dengesi değil; doların ve euronun patronlarının, küresel çikolata devlerinin ta kendisidir!

Fındık Üzerindeki Psikolojik Harp

Dünya fındık üretiminin %70’ini elinde tutan bir ülke, nasıl olur da fiyatta söz sahibi olamaz? Cevap basit: Sistematik Algı Operasyonu.

Süreç hep aynı senaryoyla işliyor: Önce birileri piyasada düşük fiyatları fısıldıyor. Ardından, sahadaki "sözcüler" devreye giriyor: "Yurt dışında müthiş bir ekim var, Türkiye’ye ihtiyaç kalmayacak" yalanları dilden dile yayılıyor. Avustralya’da sökülen binlerce dönüm bahçeden kimse bahsetmiyor! Bölgeyi saran kahverengi kokarca istilasına rağmen rekolte rakamları şişiriliyor ki, "mal çok, fiyat düşsün" tehdidi havada asılı kalsın.

Sonuç? Resmi makamlar bazen oluşan o düşük piyasa fiyatının bile altında rakamlar açıklayarak "piyasa dengesini" tescillemiş oluyor.

Uzun Vade Değil, Bugün!

Keynes’in klasik iktisatçılara verdiği efsanevi bir cevap vardır: “Uzun vadede hepimiz ölmüş olacağız.” "Piyasa uzun vadede dengesini bulur" diyenlere karşı halkın, üreticinin ve emekçinin kriz anındaki acil ihtiyacını hatırlatır. Fındık üreticisinin "uzun vadeli" hayallere karnı tok; onun bugün ilaca, bugün gübreye, bugün alın terinin karşılığına ihtiyacı var.

Aslında ekonomideki "Gizli El" ne kadar aşikârsa, fındığa uzanan eller de o kadar bellidir. Bu elleri kıracak yegâne güç, üreticinin kendi emeğine sahip çıkması ve oynanan oyunu fark etmesidir.

Bu noktada, hasatın bittiği bu dönemde, daha kaliteli, verimli bir üretim için, fındığın kış bakımlarına dikkat çeken, sahadaki sorunları bizlere yansıtan gazeteci ve ziraat mühendisi dostumuz Tarık Arıcan’a teşekkür etmeyi bir borç bilirim.

Unutmayın; biz uyanık olmazsak, başkasının "Gizli Eli" fındığımızdan, etimizden, sütümüzden, tarımdaki tüm üretimimizden, kısaca bizim cebimizden çıkmaz.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar