Nesli azalmakta olan ve Ankara'nın marka değerleri arasında yer alan Ankara keçisi için Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, TEKEBANK sperm bankası projesini hayata geçirdi.
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Ali Daşkın ve öğretim üyesi ekibi, Ankara keçisi için TEKEBANK sperm bankası projesini hayata geçirdi. Projeye Ankara Üniversitesi Araştırma Fonu ve TÜBİTAK 240 bin lira destek verdi. Proje kapsamında oluşturulan banka ile özelliklerine göre seçilmiş yeni keçiler üretilebilecek ve isterse çiftçiler keçilerinin kalitesini artırarak daha fazla tiftik elde edebilecek.
Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Daşkın, "Bu projemiz Ankara keçisinin modern ve geliştirilmiş tekniklerle üretilmesi projesidir. Türkiye'de geliştirilmiş, üretilmiş ve üstün verim özellikleri olan tekelerden bir sperma bankası kapsamında bir ilk oluşturduk. 15'ten fazla teke spermasıyla 5 bin adet doz depoladık. Bu projeyi finansal olarak TÜBİTAK ve Ankara Üniversitesinin Araştırma Fonu destekledi, bizler de Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi ve Padova'dan İtalyan Araştırma Enstitüsü iş birliği ile bu projeyi 2 yılda bitirdik. Bu projenin sonunda elimizde 5 bin doza yakın bir sperma bankası oluşturduk. Bu sperma bankasında Ankara keçisi tekeleri var. Ankara keçisi çok önemli bir havyan varlığımız. Biz 2 bin yıldır bu bölgede Ankara keçisini yetiştiriyoruz. Tiftik çok önemli bir üretim materyalidir. Biz yıllarca geleneksel yöntemlerle bu teke yetiştiriciliğini yapıyoruz ve şimdi istiyoruz ki üniversitemizde üretilen modern teknolojik üretim yöntemleri yayılsın, çiftçilerimize aktarılsın ve biz buradan onlara hizmet verelim. Birim hayvan başına aldığımız tiftik miktarını arttıralım istiyoruz, projenin yapılış amacı bu. Ankara keçisi bizim genetik materyalimizdir, buraya özgü bir havyan. Bütün dünyada Angora diye bilinir ve bu ismin Ankara'dan geldiğini bilen çok azdır. Ama buna rağmen biz dünyada tiftik üretiminde henüz daha 4'üncü sıradayız. Tabi ki geçtiğimiz yıllar içerisinde Ankara keçi sayısı oldukça azaldı. Hükümetimizin son 5-10 yıl içindeki hayvancılığa destekleriyle şuanda hayvanlar bayağı bir koruma altında ve sayısı geliştirilmekte ama bizim buna üniversite olarak şöyle bir katkıda bulunmamız lazım; modern üretim yöntemlerini, yani geliştirilmiş üretim tekniklerini yetiştiricimize ve çiftçimize sunmamız gerekiyor ki bu hayvanlardan daha çok tiftik üretelim" ifadelerini kullandı.
"Katalog oluşturduk"
Hayvancılıkta seleksiyonun önemine değinen Daşkın, "Bir hayvanı, bir türü geliştirmenin en önemli yolu seleksiyon, yani onların içinden iyi bireyleri seçmek, onları üretmek, çoğaltmak ve bunu yetiştiriciye dağıtmaktır. Sadece tiftik keçisi için değil bütün hayvancılıkta damızlık geliştirmek ve bunu dağıtmak zorundayız. Çünkü geleneksel yöntemlerle alabildiğimiz ürün miktarı belirli, bunu arttırmanın yolu ileri yöntem yetiştirme tekniklerini kullanmak. O nedenle bu projede biz Ankara'nın değişik bölgelerinden elde ettiğimiz, bulup ve seçip buraya getirdiğimiz tekelerden spermalarını ürettik ve bununla ilgili bir katalog oluşturduk şimdi. Hepsinin özelliklerine göre isimleri de var, mesela "Lüleciğimiz" var, uzun lüle yapısına sahip. Bunun yavruları doğduğunda bize uzun lüleli tiftikler verecek. Bunları etiketledik ve ona göre bankamızda depoladık. Yetiştiricilerimizden talep geldiğinde bu spermalarla keçilerini tohumlayabiliriz. Biz burada hizmet vermeye hazırız ve yetiştirici birliklerimizle iş birliği yapmak istiyoruz. Onlara hem üniversite olarak bu tekniği sunmaya hem de bu tekniğin nasıl yapılacağını öğretmeye de hazırız. Ankara'nın üç tane önemli markası var, keçisi, kedisi ve tavşanı. Ankara keçisinin tiftiği dünyada çok önemli bir üretimdir, bizim sahip olduğumuz bir değerdir ve bunu üretmek, geliştirmek ve ülkemize bununla ilgili kazanç getirmek istiyoruz" şeklinde konuştu.
Yorum Yazın