
İstanbul'da düzenlenen "22 Mart Dünya Su Günü: Su Verimliliği Zirvesi"nde, Türkiye'nin su kaynaklarının korunması ve verimli kullanımı için önemli iş birliği protokolleri imzalandı. Emine Erdoğan, suyun gelecek nesiller için önemine dikkat çekti.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sıfır Atık Vakfı iş birliğiyle İstanbul'da düzenlenen "22 Mart Dünya Su Günü: Su Verimliliği Zirvesi", Türkiye'nin su kaynaklarının korunması ve gelecek nesillere aktarılması için önemli bir platform oldu. Zirveye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra, bakanlar, kurum başkanları ve uluslararası temsilciler katıldı.
Emine Erdoğan, zirvede yaptığı konuşmada, 2 yıl önce Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde başlatılan "Ulusal Su Verimliliği Seferberliği"nin önemine vurgu yaparak, suyun gelecek nesiller için hayati öneme sahip olduğunu belirtti. Türkiye'nin su stresi altında bir ülke olduğuna dikkat çeken Erdoğan, iklim değişikliği ve kuraklık gibi tehditlere karşı acil önlem alınması gerektiğini söyledi.
“İŞ İŞTEN GEÇMEDEN TEDBİR ALMAK GEREKİR”
Emine Erdoğan, "Susadığınızda kuyu açmak için çok geçtir. Yani bir sorun kapımıza dayanmadan yaklaşan tehlikenin ayak seslerini duymak ve iş işten geçmeden tedbir almak gerekir. Dünyaya baktığımızda denizlerle, okyanuslarla, göllerle, ırmaklarla kaplı masmavi bir gezegen görüyoruz. Bu nedenle suyun bitmeyecek bir kaynak olduğuna dair yanlış bir ön kabulle hareket ediyoruz" ifadelerini kullandı.
İnsani tüketime uygun nitelikte olan içilebilir tatlı su miktarının, su varlığının sadece yüzde 1'ini oluşturduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, "Bu yüzde 1'den payımıza düşen hayattır, vatandır, gelecektir. Bu yüzde 1, şimdi iklim değişikliğinin etkileri, kirlilik, kuraklık ve nüfus artışı gibi birçok tehditle karşı karşıya. Bildiğiniz gibi ülkemiz, Akdeniz İklim Kuşağı'nda yer alıyor, dolayısıyla iklim değişikliğinin etkilerine çok fazla maruz kalıyor. Önümüzdeki yüzyıl içinde su kaynaklarımızın yüzde 25'e varan oranlarda azalabileceği öngörülüyor. Biz, hâlihazırda su stresi altında bir ülkeyiz. Bu gerçekle yüzleşmeyi daha fazla erteleyemeyiz" değerlendirmelerinde bulundu.
Fikirler, gayretler ve iyi niyetler birleştirilebilirse Türkiye'nin ileride su kıtlığı çeken ülkelerden biri olmasının önüne geçilebileceğini vurgulayan Emine Erdoğan, "İşe su verimliliği kavramının tüm kulaklara, tüm vicdanlara ulaşmasını sağlayarak başlamalıyız. Su verimliliği, asgari miktardaki sudan azami fayda sağlamaktır. Diğer bir deyişle, su kayıplarını önlemek, israfı engellemek ve tek bir damla suyu bile ziyan etmemektir. Bu yaklaşımı kent yönetimine, endüstriye, tarıma ve bireysel hayatlarımıza yaymaktır" dedi.
“KULLANDIĞIMIZ HER DAMLA SUDAN EN YÜKSEK VERİMİ ALMAYA ÇALIŞALIM”
Tarım ve Orman Bakanlığının her alan için belirlediği bazı hedefleri olduğunu aktaran Emine Erdoğan, "Bugün itibarıyla su kayıplarımız yüzde 32 seviyesindedir. Bu kaybı, 2030'da yüzde 25'e düşüreceğiz. Endüstride verimliliği 2030'da yüzde 30'a yükselteceğiz. Tarımsal sulamada, şu anda yüzde 50 olan verimliliği 2030'da yüzde 60'a çıkaracağız inşallah" diye konuştu.
Emine Erdoğan, programa katılan kadın çiftçilerden verimli su kullanımı meselesini sahiplenmeleri ricasında bulunarak, "Sizler toprağın, bereketin, nimetin dilini en iyi bilenlersiniz. Tarımsal sulamadaki kayıpların önüne geçeceğinize, bu hedefin gerçekleşmesinde önemli bir rol oynayacağınıza yürekten inanıyorum. Toprağımız gibi, suyumuz da sizlere emanettir" dedi.
Bireysel su kullanımlarında verimliliğin sağlanması gerektiğine işaret eden Emine Erdoğan, şunları kaydetti: "Bugün ülkemizde kişi başı günlük su kullanımı 150 litredir. Gelin, milletçe bu oranı 2030'a kadar 120 litreye indirelim. Musluktan akan suyun, 85 milyonun ortak hayat kaynağı olduğunu unutmayalım. Evlerimizde, iş yerlerimizde, gittiğimiz tatillerde kullandığımız her damla sudan en yüksek verimi almaya çalışalım."
Emine Erdoğan, bir kişinin diş fırçalarken günde 25, el yıkarken 23, çamaşır makinesinde ön yıkama yaparken ise 4 litre suyu israf ettiğini dile getirdi.
Birkaç davranış değişikliğiyle suyun kurtarılabileceğini ifade eden Emine Erdoğan, "İnanın su verimliliği uygulamalarının hepsi elimizden gelir. Biraz dikkatle 2030 yılı hedeflerimizi rahatlıkla başarabiliriz. İstanbul'un 11 yıllık su ihtiyacına karşılık gelen 12,4 milyar metreküp suyu kazanabiliriz. O hâlde suya vefa, nimete hürmet, hayata sadakat ilkesiyle hareket edelim" şeklinde konuştu.
Dünyada yaklaşık 4 milyar insanın yılda en az 1 ay ciddi boyutlarda su kıtlığı yaşadığını vurgulayan Emine Erdoğan, "Mesela Afrika'da her gün kadınlar ve çocuklar temiz su kaynaklarına ulaşmak için saatlerce, kilometrelerce yol yürüyorlar. Suya eriştikten sonra bu sefer aynı yolu, dolu su kovalarını taşıyarak katediyorlar. Bir insanın hayatı, ailesinin günlük su ihtiyacını karşılamak, yani hayatta kalabilmek için saatlerce yol yürümekle geçiyor. Çocuklar bırakın okula gitmeyi, okulun hayalini bile kuramıyorlar. Bugün, bizim sıradan kabul ettiğimiz eğitim, sanitasyon ve sağlıklı yaşam gibi birçok konfora sahip değiller" ifadelerini kullandı.
Su kıtlığının, giderek daha fazla ülke için birinci gündem maddesi hâline geldiğinin altını çizen Emine Erdoğan, "Büyük ekonomiler, su kaynaklarını yönetmek, korumak ve güvence altına almak için daha fazla yatırım yapıyorlar. Kısacası bugün su, küresel olarak tüm ülkelerin bekasının, millî güvenliğinin ve gıda güvenliğinin konusudur. Bizim su ile hürmet ve muhabbet üzerine kurulu derin bir medeniyet ilişkimiz vardır. Su, ilahi bir armağandır. Yaradan'ın üzerimizdeki şefkatidir" dedi.
Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bize bir bardak su ikram edene 'Su gibi aziz ol.' deriz çünkü su kutsaldır. 'Su verenlerin çok olsun.' deriz çünkü su bedenlerin ve ruhların tesellisidir. 'Ölmüşlerinin canına değsin.' deriz çünkü suyun sevabı, ahirete ulaşacak kadar büyüktür. O yüzden, tenha yol kenarlarında bile, olur da susayan biri çıkarsa, su içsin diye hayratlar yapılmıştır. Oradan içilen suyun karşılığı sadece duadır. Şehirlerimiz, suyun varlığına duyduğumuz minnetin sembolleri ile süslenmiştir. Hayratlar, meydan çeşmeleri, şadırvanlar, sebiller Osmanlı su mimarisinin en zarif eserleridir. Bir damla suda yaşamımız, medeniyetimiz, inancımız, kültürümüz, hülasa tarihimiz gizlidir. Milletimizin hiçbir zaman bu nimetten mahrum kalmamasını Allah'tan niyaz ediyorum. Yediden yetmişe herkesi, su seferberliğinde yerini almaya davet ediyorum."
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER TEMSİLCİLERİ VİDEO MESAJ GÖNDERDİ
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Sıfır Atık Vakfı Başkanı Samed Ağırbaş'ın da konuşma yaptığı programda, BM Çevre Programı (UNEP) İcra Direktörü Inger Andersen ile BM-Habitat İcra Direktörü Anaclaudia Rossbach'ın program için gönderdiği video mesajlar izlendi.
Türkiye'ye, Dünya Su Günü'nde düzenledikleri etkinlik için teşekkür eden BM Çevre Programı (UNEP) İcra Direktörü Andersen, video mesajında, 2025 Dünya Su Günü'nün buzulların korumasına odaklandığını belirterek, "Dünya, iklimi istikrara kavuşturmak, etkili dağ uyum stratejileri uygulamak ve iklim dirençli, sürdürülebilir kalkınma yollarını destekleyen, doğa temelli çözümleri hayat geçirmek için cesur adımlar atmalıdır" ifadelerini kullandı.
BM-Habitat İcra Direktörü Anaclaudia Rossbach ise video mesajında, küresel su politikaları geliştirmeye gayret ettiklerini dile getirerek, "BM-Habitat olarak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin başlattığı ulusal su verimliliği kampanyasını takdirle karşılıyoruz. Bu kampanya, Türkiye'nin su kaynaklarını tüm sektörlerde sıfır su kaybı yaklaşımıyla korumayı amaçlamaktadır" sözlerine yer verdi.
"SU VERİMLİLİĞİ İŞBİRLİĞİ PROTOKOLLERİ" İMZALANDI
Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma Grubunun (TÜMATA) müzik dinletisi ve video gösterimleriyle süren programda, Dünya Su Günü Resim, Kompozisyon, Fotoğraf, Afiş Yarışması'nın birincilerine ödülleri, Emine Erdoğan tarafından takdim edildi.
Emine Erdoğan, su verimliliği alanındaki çalışmaları dolayısıyla "Kentler Susamadan Su Verimliliği" kategorisinde ödüle layık görülen Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı ve taksi şoförü Salih Altunışık'a, "Çarklar Durmadan Su Verimliliği" kategorisinde Asım Kibar Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyet Başkan Vekili Ali Kibar'a ve "Toprak Çatlamadan Su Verimliliği" kategorisinde çiftçi İlknur Gül'e plaket takdiminde bulundu.
Ödül töreninin ardından, "Su Verimliliği İşbirliği Protokolleri" gerçekleştirilirken, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve YÖK Başkanı Erol Özvar protokole imza attı.
Emine Erdoğan, iklim değişikliğinin etkileri ve verimsiz su kullanımı nedeniyle gelecekte dünyayı bekleyen kuraklık felaketini önlemek amacıyla hazırlanan simülasyon gösterimine de katıldı.
İklim değişikliğinin etkileri nedeniyle buzulların erimesine dikkati çekmek amacıyla yavaş yavaş eriyen buzdan yapılmış dünya formunda tasarlanan enstalasyonu ziyaret eden Emine Erdoğan, yanlış ve doğru su kullanımı alışkanlıkları üzerinden örneklemeler yaparak, çocuklara suyun önemi ve doğru kullanımı hakkında bilgi veren "Küçük Su Damlası" adlı tiyatro oyununu izledi. Emine Erdoğan, daha sonra Osmaniye Şehit Veli Demiryürek Bilim Sanat Merkezi öğrencilerinden oluşan koronun seslendirdiği şarkıyı dinledi.
Emine Erdoğan, alandaki Adana Akıllı Su Yönetim Sistemi ve Afyonkarahisar-Merkez Evsel Atıksu Sulama Tesisi'ne ait anlatım maketlerini inceleyip, maketler hakkında bilgi aldı.
Programa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Demir, İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi Genel Direktörü Zehra Zümrüt Selçuk, Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, bakan yardımcıları, valiler ve uluslararası STK temsilcileri de katıldı.
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın