TARIMDA makineleşme konusunda ABD ve Avrupa ülkelerinin gerisinde kalan Türkiye’nin, tarım makinelerinin yenilenmesi konusunda da atak yapması gerektiğini söyleyen TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, “Mekanik ve ekonomik ömrünü doldurmuş tarım makineleri ile çalışmak Türkiye tarımında verim ve ekonomik kayıplara neden oluyor” dedi.
BİR üretim teknolojisi olan tarımsal makineleşme bazı ülkelerde farklı düzeylerde gelişme ve uygulama gösteriyor. Mekanizasyon, her tarımsal işletmede, işletmenin teknik ve ekonomik yapısına bağlı olarak farklı düzeylerde uygulanıyor. Dolayısıyla tarımın dinamik yapısının içinde bulunan mekanizasyon, tarımsal üretimin artırılmasında olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Türkiye’de de üretim ve verimin arttırılmasında, ıslah, kaliteli tohum ve sulama gibi faktörlerin yanı sıra en önemli unsurlardan biri de makineleşme. Türkiye tarım alet ve ekipman sayılarına bakacak olunursa gittikçe artan bir çizgide olduğu görülüyor. 2007 yılında uygulamaya başlanan kırsal kalkınma makine ve ekipman desteği sektöre kayda değer bir ivme kazandırırken, raporlara göre özellikle balya makinesi, damla ve yağmurlama sulama sistemleri, ilaçlama makineleri, el traktörü ve ekim makinelerine çiftçiler, büyük rağbet gösteriyor.
İŞ GÜCÜNDEN TASARRUF
Gelişen teknolojinin insan hayatını kolaylaştırdığı gibi tarımda modernizasyonun artmasıyla üreticilerin de hayatını kolaylaştırdığını ifade eden Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, “Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse eskiden haftalarca süren bir iş artık birkaç günde bitiriliyor. Bu hem zaman kaybı hem de iş gücünden önemli bir tasarruftur. Ancak Türkiye’de halen bir kısmının çok eskimiş ancak çalışır durumda olan makinelerden oluşması, bakım onarım maliyetleri ve diğer işletme giderleri arttı. Ayrıca aşırı yakıt tüketimleri ve yanmadaki verimsizliklerine bağlı olarak egzoz emisyon değerleri de yükseldi. Ayrıca artan arızalar nedeniyle zaman ve iş kayıpları oluşuyor” dedi. Tarımda modernizasyonun artmasının yanı sıra ortak makine kullanımının da önem arz ettiğine değinen Şemsi Bayraktar, “Tarım makineleri kullanımının zamana bağlı olması nedeniyle, insan faktörü ile tarımsal üretimin yapısı dikkate alınarak makine kullanma şeklinin iyi seçilmesi gerekir. Tarımsal mekanizasyonu ileri ülkeler seviyesine ulaştırabilmek, verimi artırabilmek, çiftçinin gelişen teknolojiyi kullanmasını sağlayabilmek için, ortak makine kullanım hizmeti veren örgütlerinin kurulması gerekiyor. Ortak makine kullanımında bir makinenin çalışacağı alan artarken, birim alana düşen masraf azalıyor. Böylece ekonomik çalışma imkanı sağlanabiliyor” dedi.
ONARIM GİDERLERİ ARTAR
Türk tarımının mekanizasyonda gerek bitkisel gerekse hayvansal üretim bakımından ABD ve AB ülkelerinin gerisinde olduğuna değinen Bayraktar, “Çiftçilerin alım gücünde meydana gelen değişimler işletmelerde dolayısıyla tarım sektöründe mekanizasyonun gelişiminde büyük rol oynuyor. Türkiye tarım makineleri parkına bakılacak olursa yaşlı traktör ve makinelerden oluşuyor. Tarım sektöründe kullanılan mekanizasyon araçları belirli dönemlerde yenilenmeli, gelişen teknoloji yakından takip edilmelidir” dedi. Mekanik ve ekonomik ömrünü fazlasıyla doldurmuş tarım makinaları ile çalışmanın Türkiye tarımında olağanüstü boyutlarda ekonomik kayıplara neden olduğunun altını çizen Bayraktar, “Ayrıca yaşlı tarım makinaları ile çalışmak (teknolojisi eskidiği için)rekabet edilebilirliği azaltıyor. Özellikle traktör, biçerdöver, pamuk hasat makinesi gibi karmaşık makinelerde kullanım ömürleri, yaştan ziyade çalışma saati ile belirleniyor. Örneğin pamuk hasat makinesi işlevsel özellikleri itibariyle 2000–3000 fan saati kullanımı sonunda yenilenmesi gereken bir makinedir. Aksi halde bakım onarım giderleri katlanarak artar, ayar tutmakta zorlanır ve arıza olasılıkları yükselir” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın