CHP Edirne Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Okan Gaytancıoğlu, hükümetin şeker fabrikalarını apar topar elden çıkarmak istediğini belirterek, bu süreçte nişasta bazlı şeker ürüten Cargill'in devrede olduğunu savundu. Gaytancıoğlu, “Önce Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki kapasitesi düşük fabrikalarla, arazisi değerli olan fabrikalar hariç, 15 fabrikanın satışı yapılacak. Eskişehir ve Ankara gibi arazisi değerli fabrikalar da ikinci ihale ile elden çıkarılacak” dedi.
696 sayılı KHK ile Şeker Kurumu’nun kapatıldığını anımsatan Gaytancıoğlu, “Bağımsız bir düzenleyici otoritenin olmamasının, sektörün dengesini bozduğunu” belirterek, nişasta bazlı şeker (NBŞ) ithalat ve üretiminin tamamen denetimsiz olduğuna dikkati çekti.
Bu süreçte, sektörün özelleştirilmeye açılmasının, “geri planda işleyen bir plan olduğunu düşündürdüğünü” belirten Gaytancıoğlu, “Belirli lobi gruplarının etkisi altında, TÜRKŞEKER başta olmak üzere, kamu elinde katma değer üretmeye devam eden kamu şirketlerinin, bu değişiklikle, apar topar, kamuoyunda ciddi bir tartışma ve değerlendirme şansı olmaksızın elden çıkarılmak istenmesi, yanlıştır” dedi.
Şeker fabrikalarının satışı konusunda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na bilgi edinme hakkı çerçevesinde yönelttikleri soruya bir cümlelik bir “çalışma yapıyoruz” yanıtı verildiğine dikkati çeken Gaytancıoğlu, şunları kaydetti:
“Ülkenin stratejik kuruluşları olan şeker fabrikalarının üretim, verimlilik ve rekabeti açısından hiçbir strateji belirlemeyen hükümet, şeker fabrikalarını sessiz sedasız yeniden satışa çıkarmaya hazırlanmaktadır.
Başbakan Binali Yıldırım’ın geçtiğimiz günlerde şeker fabrikalarının bulunduğu bölge milletvekilleri ile özel bir toplantı yaptığı ortaya çıkmıştır. Toplantıda, bölge milletvekillerine 'özelleştirmenin gerekleri' anlatılmıştır. Toplantı sonrasında kamuoyuna bir açıklama yapılmazken, satış ilanına önümüzdeki günlerde çıkılması beklenmektedir. Alınan bilgilere göre hükümet ilk olarak, Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki kapasitesi düşük fabrikalarla arazisi değerli olan fabrikalar hariç, 15 fabrikanın satışını yapacak. Eskişehir ve Ankara gibi arazisi değerli fabrikalar da ikinci ihale ile elden çıkarılacak. Kamunun elindeki 25 şeker fabrikasına yönelik hiçbir yatırım ve planlama yapmayan hükümet, fabrikaları sadece bütçeye ek gelir sağlamak için satışa çıkaracak.”
Cargill devrede
Avrupa’nın son 15 yılda şeker fabrikaları başta olmak üzere şeker sektörünü yeniden yapılandırarak, pancardan şeker üretiminde rekabetçi bir konuma geldiğini vurgulayan Gaytancıoğlu, “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi de ülkenin pancar üretiminden çekilmesini gündeme getirerek, Türkiye, şeker ihtiyacını tamamen mısırdan yapılan nişasta bazlı şekerlerden karşılamaya başlayacaktır” dedi.
Okan Gatancıoğlu, bu süreçte NBŞ kotaları artırılarak şeker piyasasını tamamen kendi kontrolüne almaya çalışan Cargill'in başta Tarım Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıklara, milletvekillerine ve kurum yöneticilerine özel sunumlar yaptığına işaret etti.
Şeker fabrikalarının bilinçsiz bir şekilde özelleştirilmesi ile Türkiye’nin şekerde de ithalatçı duruma geleceği ve şeker piyasasının tamamen Cargill'in kontrolüne gireceği tehlikesine dikkati çeken Gaytancoğlu, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun “Nişasta bazlı şekerlerin insan sağlığına büyük zararlarının bulunduğu, kotaların düşürülmesi ve NBŞ'nin gıda maddelerinde kullanımının sınırlanması” yönünde bir raporu bulunduğunu da anımsattı.
Yorum Yazın