Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, "Meteorolojik kuraklığın olması demek illa tarımsal kuraklığın olacağı anlamına gelmiyor. Depolanmanız varsa bu iş tarımsal kuraklığa dönmez"
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli bir dizi ziyaretler için Aydın'a gitti. Bakan Pakdemirli programı kapsamında önce Aydın'ın Koçarlı ilçesinde merhum Başbakan Adnan Menderes'in doğup büyüdüğü Çakırbeyli Mahallesi'nde yaptırılan Adnan Menderes Demokrasi Müzesi'ni ziyaret etti. Bakan Pakdemirli, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, müzede hazırlıkların son aşamaya geldiğini hatırlattı.
Rahmetli Adnan Menderes'in katledilmesinin hiç unutulmaması gerektiğini anlatan Pakdemirli, Türkiye'nin demokrasi tarihinde ders alınması gereken birçok olayın olduğuna işaret etti.
27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz'un unutulmaması gerektiğini aktaran Pakdemirli, "Bunların hepsinden mutlaka ve mutlaka ders çıkarmamız lazım. Bunları devletin bakanı olarak değil, demokrasiye inanmış ve özümsemiş bir ailenin ferdi, bir babanın oğlu olarak da söylüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Babası Ekrem Pakdemirli'nin, merhum Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes'in, kolejden atıldığı dönemde veliliğini üstlendiğini hatırlatan Bakan Pakdemirli, şöyle devam etti:
"Ortaokul ve lise bitirme sınavlarında dışarıdan bitirmesini sağlamıştı. O gün darbenin ağırlığının hissedildiği, Demokrat Partililerin 'düşükler' diye çağrıldığı bir dönemde bunu yaşamak çok çok kolay değil. Ancak idealist gençler bunu yapabiliyordu. Allah rahmet eylesin, babamız da bu idealizmle beraber Menderes ailesinin yanında yer alabilmişti. Nasıl ki 15 Temmuz'da herkes meşru iktidarın yanında yer aldıysa, o dönemde de idealist genç Adnan Menderes ve ailesinin yanında yer alabilmişti. Berin hanımın da hediye ettiği bir gümüş şekerlik var. Bu gümüş şekerlik annemin en kıymetli hatıralarından bir tanesi. İnşallah bu müze açılır açılmaz onu da aile olarak buraya hediye edeceğiz."
"GENÇLERİMİZİN VEYA GELECEĞE YÖNELİK İDEALİ OLANLARIN ADRESİ SOKAKLAR DEĞİL, SİYASİ PARTİLERDİR"
Demokrasiye herkesin sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Pakdemirli, sözlerini şöyle tamamladı:
"Elbette bugün de yaşadığımız olaylara bakacak olursak, Boğaziçi'nde de gençlerimiz çıktı, bir şeyler söyledi. Elbette herkesin konuşmaya, bir şeyler söylemeye, fikrini beyan etmeye hakkı vardır ama bunların kanun ve nizamlar çerçevesinde olması gerekir. Özellikle bu tarz toplumsal olaylarda, provokasyon başladığı zaman, terör örgütleri bu işlerin içine girdiği zaman, gençlerimizin ailelerinin gençlerimizi bu olayların içerisinden çekmeleri lazım. Gençlerimizin veya geleceğe yönelik ideali olanların adresi sokaklar değil, siyasi partilerdir. Fikri, iddiası olan, ben bazı işleri daha iyi yaparım diyenlerin, gönlüne en yakın partiye üye olması, buralarda plan proje üretmesi, vatandaşın sevgisini kazanması ve ondan sonrasında da iktidara gelip, dediklerini yapmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Demokratik söylemlerin adresinin sokaklar değil, siyasi partiler olduğunu ve ülkeye ve geleceğe dair hevesleri olan gençlerimizin de mutlaka siyasi partilerde yer alması gerektiğini düşünüyorum."
"275 BARAJA 600 İLAVE YAPILDI"
Bakan Pakdemirli daha sonra Aydın'da Çine Adnan Menderes ve Gökbel barajlarında incelemelerde bulundu. İncelemenin ardından değerlendirmelerde bulunan Pakdemirli, AK Parti iktidarında mevcut 275 baraja 600 ilave yapıldığını söyledi.
"BİTKİSEL ÜRETİMDE REKOR KIRDIK"
Geçen yıl meteorolojik kuraklık yaşandığını ifade eden Pakdemirli, şöyle konuştu:
"Meteorolojik kuraklığın olması demek illa tarımsal kuraklığın olacağı anlamına gelmiyor. Depolanmanız varsa bu iş tarımsal kuraklığa dönmez. Geçen sene Cumhuriyet tarihinin bitkisel üretiminde rekorunu kırdık. Bu sene de yağışlar istediğimiz seviyede değil. İstanbul özelinde yüzde 19'lara düşmüş baraj seviyelerimiz vardı. Yüzde 40'ların üzerine çıktık. Türkiye ortalamaları da iyiye doğru gidişat gösteriyor. Bundan sonraki aylarda da düzenli bir yağış rejimi beklentimiz var. Türkiye kurak bir ülke olmaya aday. Özellikle 2035'ten sonra bir kuraklık beklentisi var."
Bakan Pakdemirli, Türkiye'nin 2035'e kadar sulama ve depolama tesislerini tamamlamak zorunda olduğuna işaret etti.
Çine Adnan Menderes ve Gökbel barajlarında incelemelerde bulunduklarını hatırlatan Pakdemirli, hem içme suyu hem de tarımsal sulamadaki eksiklikleri gidermeyi amaçladıklarını dile getirdi.
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün bu sene 2,5 kat daha fazla yatırımının olacağına dikkati çeken Pakdemirli, "Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz. Sulamayla ilgili ihtiyaçlarımızı kendisine ilettiğimiz zaman, bu sene hiçbir bakanlığın yatırım bütçesi önemli miktarda artmazken Devlet Su İşleri ve sulama bütçemizin 2,5 misli artmış olması memnuniyet verici. Bu sorumluluğun bilinciyle en hızlı şekilde yatırımlarımızı tamamlama gayretiyle çalışıyoruz." dedi.
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın