
Milli yemeğimiz ‘kuru-pilav’ artık pek de milli değil. Üretimden vazgeçtiğimiz için kuru fasulye ithalatımız artarken, pirinç ithalatı ise tam gaz devam ediyor.

İktidar her fırsatta ‘yerli ve milli’ söylemini kulaklara pelesenk etse de milli yemeğimiz kuru-pilav, yerli olmaktan çıktı. Yeterli üretim yapılmadığı için kuru fasulye ve pirinç ithalatımız artıyor.
Nefes Gazetesinden Yurdagül Uygun’un haberine göre; Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, kuru fasulyede yeterlilik derecesi 2000-2001 döneminde yüzde 95,5 iken, bu oran şimdi yüzde 84,5’e geriledi. Üretimin ise geçen yıl yüzde 14,6 azalarak, 275 bin ton olması bekleniyor. Plansız tarım politikaları çiftçiyi üretimden uzaklaştırmasıyla Türkiye, birçok gıda ürününde ithalatçı olduğu gibi, milli yemeklerimiz arasında bulunan kuru fasulyeyi de ithal ediyor.
673 TON İHRACAT YAPILDI
2025 yılının ilk dört ayında Türkiye’nin kuru fasulye ithalatı 3 bin 528 tona çıkarken, bu ürünlere 5 milyon 273 bin dolar ödedi.
Kuru fasulyede ithalatçı olan Türkiye’nin ihracatı ise bu dönemde 673 tonla 1 milyon 348 bin dolar olarak gerçekleşti. Pirinç ithalatı da tam gaz devam ediyor. 2025 Ocak-Nisan döneminde 29 bin 67 ton pirinç ithalatı yapılırken, maliyeti ise 18 milyon 792 bin dolar oldu. İhracat ise 18 bin 756 ton olurken, 11 milyon 964 bin dolar oldu. Yılın ilk dört ayında ithal edilen kuru fasulyenin yüzde 55’ini Özbekistan’dan yüzde 28’ini Kanada’dan, yüzde 12’sini de Mısır’dan aldık. Pirincin ise yüzde 53’ünü Hindistan’dan, yüzde 26’sını Yunanistan’dan, kalanını da Pakistan, Güney Kore, Uruguay, Arjantin, Kamboçya gibi ülkelerden ithal ettik.
FİYATI YÜZDE 42 ARTTI
Diğer yandan et yiyemeyen vatandaş, bitkisel proteine de ulaşmakta zorlanıyor. Kuru fasulyenin fiyatı artmaya devam ediyor. Mayıs sonu itibarıyla kuru fasulyenin market fiyatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24 artarak 105 liraya çıktı. Pirinçteki fiyat artışı ise daha yüksek oldu. Bir yılda pirincin fiyatı yüzde 42 artarak, 62 liradan 88 liraya yükseldi.
Tarım politikaları ithalatçıları sevindiriyor
Kuru fasulyenin bu toprakların ürünü olduğunu söyleyen Gazi Kutlu, şöyle devam etti: “Binlerce yıldır bu coğrafyada yetişen, sofralarımızın baş köşesinde yer alan bir gıda maddesini bile dışarıdan alır hale gelmemiz büyük bir çelişki ve acı bir tabloyu gözler önüne seriyor. Bu ülkede tarım politikaları artık üreticiyi değil, ithalatçıları sevindiriyor. Ve biz, kendi topraklarımızda yetişebilecek bir ürünü bile başka ülkelerden almak zorunda kalıyoruz. Ne üretici kazanıyor ne tüketici. Kaybeden hep biz oluyoruz.”
Çiftçi, ürününden para kazanamıyor
Tarım yazarı Gazi Kutlu, vatandaşın hayvansal proteine ulaşamazken, şimdi de en önemli bitkisel protein kaynağı olan baklagillere erişemediğini belirterek, “Her yıl binlerce ton baklagil ithal ediyoruz ama üretim bir türlü artmıyor. Çünkü çiftçi ürettiğinden para kazanamıyor. Devlet, Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi kapsamında baklagil tohumu dağıtıyor; fakat dağıtılan tohum, çiftçinin üretme motivasyonunu artırmıyor. Neden? Çünkü ürettiği ürünü satamayan, sattığında da emeğinin karşılığını alamayan çiftçi üretmek istemiyor” dedi.
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın