Menemen Belediyesi, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, İlçe Tarım Müdürlüğü, Ziraat Odası ve Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi(UTAEM) tarafından düzenlenen “Menemen’de Kuraklıkla Mücadele” semineri, Menemen Kaymakamı Fatih Yılmaz, Menemen Belediye Başkan V. Aydın Pehlivan, İl Tarım Müdürü Mustafa Özen, Menemen İlçe Tarım Müdürü Fatih Çiçek, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Ali Peksüslü, Menemen Ziraat Odası Başkanı Arif Metin Karagöl, UTAEM Müdürü Tuncay Topdemir, Milliyetçi Hareket Partisi Menemen İlçe Başkanı Ali Rıza Bölük, meslek odaları başkanları, muhtarlar ve Menemenli çiftçilerin katılımıyla düzenlendi.
Fatih Yılmaz: “Menemen’i pilot bölge olarak belirleyelim”
Menemen Kaymakamı Fatih Yılmaz toplantıda yaptığı konuşmada, “Türkiye uzun bir süredir kendi kendine yeten bir ülke olmaktan çıktı. Bunda yanlış su politikalarının, suların kirlenmesinin ve yanlış sulama sistemlerinin payı büyük. Kanımız kadar değerli suyumuz söz konusu ve biz halen bu işi nasıl yapacağımızı tartışıyoruz. Bunları tartışmak, çözüm yolları üretmek elbette çok önemli, ancak artık harekete geçme zamanıdır. Ne yapıp edip bunu rasyonel bir şekilde halletmek gerekiyor. Bu konuda da ben hemen bir öneride bulunmak istiyorum. Gelin Menemen’i pilot bölge olarak belirleyelim ve devletimizin, Tarım Bakanlığımızın katkıları, Kaymakamlığımız ve Menemen Belediyesi’nin de destekleriyle bir uygulama gerçekleştirelim. Neden yapmıyoruz bunu? Herkesi bu işe dahil edelim ve bu soruna bir çözüm bulalım. Bu su sadece bizim değil, gelecek nesillerin de suyu. Bunu yapmayı onlara borçluyuz. Dünya nüfusu her geçen gün artıyor. Hemen bugün bir çözüm üretmeliyiz. Bu sorun halının altına süpürüp yok sayacağımız bir sorun değil. Biz bu konuda elimizden geleni gelen çabayı göstermeye hazırız. Yeter ki sürdürülebilir bir çalışma yürütebilelim, bir çözüm yolu bulabilelim” dedi.
Aydın Pehlivan: “Mevcut durumda damla sulamayı ovamızda yaygınlaştırmaktan başka çaremiz yoktur”
Menemen Belediye Başkan V. Aydın Pehlivan ise sözlerine, İzmir’de tarımsal üretimin yüzde 85’inin yağışa ve sulamaya bağlı olması nedeniyle yakın gelecekte kuraklığın, içme ve kullanma suyu temininden daha büyük boyutlarda tarımsal üretimi etkileyeceğini söyleyerek başladı.
Ülkemizde su kaynaklarının yüzde 77’sinin tarımsal sulama amaçlı değerlendirildiğini söyleyen Aydın Pehlivan, “Sulamada yüzde 85’i geleneksel olan salma sulama, yüzde 15’i de modern damla/yağmurlama sistemleri kullanılmaktadır. Su tasarrufu sağlayan damla ve yağmurlama sulama sistemlerinin bölgemizde yaygınlaşmasını sağlamak, kuraklığa karşı alınabilecek en etkili önlemlerden biridir. Su kaynaklarımızı korumada süreci hızlandırmak için, su tasarrufunu öncelikle tarımsal sulamada sağlamalıyız. Bu toplantının amacı, geçen yıl ovamıza Gediz’den 45 gün sulama suyu kullanılmasına olanak verildiği halde, bu yıl Menemen ovasında DSİ’nin programında Gediz’den Menemen’e verilecek sulama suyunun görülmemesidir. Mevcut durumda damla sulamayı ovamızda yaygınlaştırmaktan başka çaremiz yoktur. Yer altı sularındaki azalmalar nedeniyle üreticilerimizi ilerleyen dönemde çok ciddi sıkıntılar beklemektedir. Sıcaklık artışı ve su kaynaklarımızın yetersizliği nedeniyle hem verimin hem de kalitenin düşük olma ihtimali yüzünden, iç açıcı olmayan bir tabloyla karşı karşıyayız” açıklamasını yaptı.
Küresel iklim değişikliklerinin etkilerinin eskiden daha seyrek aralıklarla gözlemlenmesine rağmen son yıllarda daha sık görülmeye başladığına değinen Pehlivan, “Sadece kuraklık değil, kısa süreli şiddetli yağışlar, fırtınalar, dolu, don ve hortumlar yeni normallerimiz olmaya başladı. Menemen bölgesinde 217 bin 231 metrekare tarım alanı mevcut. Ekilen tarla alanlarının yüzde 97’si, ekilen meyve ve sebze alanlarının ise yüzde 100’ü sulanmaktadır. Ovamızda çiftçimizin ekim dikim sistemlerini çok iyi bildiği 90-100 bin dönümleri bulan pamuk ekim alanları, önümüzdeki dönemlerde yerini daha az su kullanacağımız ayçiçeği ve susam gibi endüstri bitkilerine bırakacaktır” şeklinde konuştu.
Pehlivan sözlerini, “Menemen’de tarım ve hayvancılığın gelişimi adına Tarım ve Orman Bakanlığımızla yapılacak projelerde köprü vazifesi görmeyi kendimize görev edindik. Bunun yanı sıra çiftçimizin her türlü tarımsal faaliyetlerde elde ettiği ürünlerde, gerek pazar oluşturma, gerekse tarımsal kalkınmayı desteklemek adına birlik ve kooperatiflerin kurulmasında öncü olacağımızı bilmenizi isterim“ diyerek tamamladı.
Mustafa Özen: “El ele mücadele etmemiz gerekiyor”
İl Tarım Müdürü Mustafa Özen ise yaptığı konuşmada, “Basınçlı sulama sistemleri ile ilgili bakanlığımızın vermiş olduğu 1 milyon liraya kadar olan projenin yüzde 50 desteklemesine 30 ilçemizden sadece 2 tane müracaat var. 2020 yılında İzmir’in geneline vermiş olduğumuz destek 647 milyon lira. Geçen hafta müracaatı biten 20 bin lira ile 500 bin lira arasındaki alet ve makine alımlarına yüzde 50 indirim müracaatımıza 146 bin çiftçi ailesi olan bu şehirden sadece 48 bin müracaat var. Bunları neden söylüyorum? Biz geleceğimizi ve tarımımızı tehdit eden sorunlarla eğer mücadele edeceksek ele ele vermemiz gerekiyor. Gönül ister ki barajlarımız dolu olsun ve bu konuda hiçbir sıkıntı yaşamayalım. Ama öyle bir durum söz konusu değil. O yüzden de en kısa zamanda sulama konusunda daha modern ve tasarruflu sistemleri kullanmaya başlamamız gerekiyor. Bunları uyguladıktan ve hep birlikte hareket ettikten sonra çözemeyeceğimiz bir sorun yok“ dedi.
Toplantı konuşmaların ardından gerçekleşen Ayçiçek ve Susam Tarımı, Toprak, Su ve Bitki İlişkileri, Basınçlı Sulama Yöntemleri ve Tarımsal Sulama İşletmeciliği seminerleri ve Arazi Çalışması son buldu.
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın