Bu yıl toplam buğday üretiminde yüzde 6 artışla yaklaşık 22 milyon ton ürün alınması beklenen Türkiye'de, sanayiciler TMO'nun açıkladığı alım fiyatlarını olumlu karşıladı. Bakanlığın açıkladığı fiyatların dünya buğday piyasalarıyla uyumlu olduğunu belirten Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu, "Türkiye, makarnalık durum buğdayı üretiminde dünyanın dördüncü büyük ülkesi. Hem kalite hem miktar açısından dünyada önemli bir oyuncu" dedi.
Sanayiciler, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) açıkladığı buğday alım fiyatlarından memnun. TMO'nun geçen yıl bin liradan aldığı makarnalık durum buğdayının fiyatında bu yıl bir değişiklik yapılmazken, geçen yıl tonu 910 lira olan Anadolu Kırmızı Sert Buğday'ın tonu bu yıl yüzde 3,2 oranındaki artışla 940 lira olarak açıklandı. Özellikle makarnalık buğdayın tonunun bu yıl da bin liradan alınacak olması, sektör temsilcileri tarafından olumlu karşılandı.
"Bakanlığımız, dünya piyasalarıyla rekabet edebilir fiyatlar açıklıyor"
TMO'nun buğday alım fiyatlarını, makarna sektörü açısından değerlendiren Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, gerek Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın gerekse TMO'nun, buğday alım fiyatlarını belirlerken titiz çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bakanlığın, bu konuda çiftçiler ve sanayiciler olmak üzere tüm paydaşlarla görüştüğünü ve uluslararası piyasaları takip ettiğini belirten Külahçıoğlu, "Bakanlığımız, hem çiftçileri mağdur etmeyecek hem sanayicinin rekabet gücünü etkilemeyecek şekilde dünya piyasalarıyla rekabet edebilir fiyatlar açıklıyor. Bu yıl da öyle oldu. Makarnalık buğdayda 1 lira fiyat açıklandı. Bu rakam, dünya buğday piyasalarıyla uyumlu bir fiyat" diye konuştu.
"Havza bazlı desteklerle de çiftçinin mutlaka desteklenmesi lazım"
Çiftçi açısından her zaman beklentinin daha yüksek olduğunu vurgulayan Külahçıoğlu, sadece taban fiyatla değil, havza bazlı desteklerle de çiftçinin bunun mutlaka desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Külahçıoğlu, "Sadece taban fiyat buna baz teşkil etmiyor. Kaldı ki, taban fiyat adı üzerinde aslında bir müdahale fiyatı. Piyasa fiyatına bir set çekmiş oluyor. Bunu bir koruma fiyatı gibi düşünmek lazım. Piyasa kendi fiyatlarını arz-talebe göre oluşturuyor. Öte yandan, ekim alanlarının ve makarnalık buğday üretimin artırılması lazım. Çünkü halen ülkemizde üretilen makarnalık buğday maalesef tüketimimizi karşılamıyor. Bu nedenle belli bir miktarını ithal etmek durumunda kalıyoruz. Ekim alanlarının arttırılması, kalitenin iyileştirilmesi önemli" şeklinde konuştu.
"Uluslararası rekabetin dışında kalmamamız lazım"
Buğday fiyatlarının enflasyonun altında açıklanmasına yönelik eleştirileri de değerlendiren Külahçıoğlu, fiyatlar belirlenirken uluslararası rekabetin mutlaka göz önüne alınması gerektiğini dile getirdi. Özellikle tüm paydaşlara ve dünyaya bakmak gerektiğine işaret eden Külahçıoğlu, "Ülkemizde enflasyon oranına göre veya çiftçinin artan maliyetlerine göre bir artış yaptığın zaman sanayici uluslararası rekabete uyum sağlayamayacak, dolayısıyla ihracatımızda ve ülkemize gelen dövizde düşüş olacak. Bunun dengesini kurmak, hepsinin birlikte gözetilmesi lazım. Aksi takdirde yüksek fiyat verirsiniz ama üretim azalır, ihracat azalır, ülkemizin toplam kazancı azalmış olur. Tüm verileri birlikte değerlendirdiğiniz zaman doğru bir rakam ortaya çıkar. Uluslararası rekabetin dışında kalmamamız lazım" ifadelerini kullandı.
"Türkiye, makarnalık durum buğdayı üretiminde dünyanın dördüncü büyük ülkesi"
Türkiye'deki buğday üretimini dünya piyasaları ile karşılaştıran Külahçıoğlu, Türkiye'nin buğday üretimi açısından iyi bir coğrafyada bulunduğunu kaydetti. "Türkiye, makarnalık durum buğdayı üretiminde dünyanın dördüncü büyük ülkesi. Hem kalite hem miktar açısından dünyada önemli bir oyuncu Türkiye" diyen Külahçıoğlu, Türkiye'de bu yıl yaklaşık 22 milyon ton toplam buğday üretimi beklendiğini bildirdi. Ülkenin makarnalık buğday ihtiyacının 4 milyon ton civarında olduğunu belirten Külahçıoğlu, şöyle devam etti: "Şu anda makarnalık buğday üretimimiz de 3,5 milyon ton civarında. Dolayısıyla artan üretim kapasitesine, ihracat ve iç tüketimin artmasına bağlı olarak yaklaşık 500 bin ton civarında bir açığımız oluşuyor. Son 4 yıllık ortalamaya baktığımızda da yılda yaklaşık 500 bin ton ithalat söz konusu oluyor. Geçen yıl yaklaşık 600 bin ton civarında bir ithalat oldu. Bu yıl biraz daha düşük olur. Çünkü bu yıl makarnalık buğdayda hem verim iyi hem de kalite çok iyi."
"Kalite kriterlerinin artırılarak güncellenmesini talep ediyoruz"
TMO'nun birkaç yıl önce buğdayda kalite bazlı, protein bazlı alıma geçtiğini anımsatan Külahçıoğlu, böylece çiftçilerin daha kaliteli tohumlar kullanarak kaliteli üretim yapmalarının önünün açıldığını söyledi. Taban fiyatın üzerine kaliteli üretim yapan çiftçilerin ürünlerini yüzde 5 daha fazla primle satabildiklerini belirten Külahçıoğlu, "Bu, sanayici açısından da önemli. Biz de artık daha kaliteli, daha yüksek proteinli buğdaylara erişebiliyoruz bu sayede. Bu politikanın devam etmesini, hatta kalite kriterlerinin artırılarak güncellenmesini talep ediyoruz. Şu anda protein bazlı ama bunun dışında sektörün ihtiyacı olan renk ve diğer farklı özelliklerin de alım kriterlerine girmesi kalitenin yükselmesine yol açar. Biz bu konuda Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği olarak elimizi taşın altına koyuyoruz, bir sorumluluk alıyoruz. Eylül ayı içerisinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü ve Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde bir çalıştay düzenlemeyi planlıyoruz. Tohum üreticileri, tohum sertifikasyonu, sektör temsilcileri, üniversite ve kamu kurumlarından temsilcilerle bir araya gelip Türkiye'deki tohum kalitesini, üretimi, verimliliği artırmak, sanayicinin ihtiyacı olan dünya piyasalarıyla rekabet edebilir ürünleri ülkemizde geliştirmek için yapılacakları bu çalıştayda ele alacağız" dedi.
Yorum Yazın