Patronların borçları silindi, borçlar yapılandırıldı; ama çiftçinin kooperatife borcu kapsam dışı bırakıldı. Malatya’da icralık olan; traktörünü, arsasını ve evi satan çiftçilerle konuştuk.
Devlete olan borçlar yapılandırılırken, çiftçilerin tarım kredi kooperatiflerine olan borçları kapsam dışı bırakıldı. Borcunu ödemeyen çiftçi yüksek faiz ile karşı karşıya kaldı. Malatya’da icralık olan çiftçinin, traktörü, arabası, arsası ve evi gitti. Geçtiğimiz hafta kentte eylem yapan üretici köylüler, Evrensel’e konuşarak, tarım kredi kooperatiflerinin çiftçinin olmayı bıraktığını tefecilik yaptığını söyledi. Tarım politikalarının üretimi bitirdiğini belirten üreticiler, “Ektiğimizi biçemez, biçtiğimizi satamaz duruma geldik. Artık üretemiyoruz, ürettiğimizi de satamıyoruz” dedi.
TRAKTÖRÜ, ARABASI, ARSASI VE EVİ GİTTİ
Evrensel'den Berfin Güler'in haberine göre; Borçlarını kapatmak için 10 dönüm bahçesini satmak zorunda kaldığını söyleyen Cengiz Öcal ise, “10 dönüm bahçe satıp öyle kapattım borçlarımı. Şimdi normal faizi ödeyemedim, bir de cezalı faiz de çalışmaya başladı. Kayısı oluyor para veriyoruz, olmuyor yine para veriyoruz.
Yüzde 40 faiz ödenir mi? Kalan borcumuz yapılandırılsın. Çiftçi namusludur. El emeğinden kazanan insandan kötülük gelmez. Çiftçi üçkağıtçı değildir. Çiftçi, o devletin destek verdiği 5 şirketin sahipleri gibi değildir” dedi.
ARAZİLER BOŞ DURUYOR
Tarım kredi kooperatifinden aldığı 56 bin lira kredinin 4 senede 125 bin lira olduğunu söyleyen Mehmet Topal, “Hastam vardı ödeyemedim, icralık oldum. Ertelemeleri birleştirip toplu almaya çalıştılar. Traktörümü sattım, arabam icrada gitti. Yüzde 60 faizle çalışıyorlar, tefeci bundan iyi. Bir sürü arazilerimiz var, bomboş duruyor. Köylüye destek ver ki köylü üretsin. Dışarıdan neden ürün ithal edilsin? Adam doktor, gelmiş çiftliğini kurmuş, ona var gücüyle destek veriliyor ama köylüye bir şey yok” diye konuştu.
KENDİSİNE VERİLEN DESTEKLEME 180 TL
Doğanşehir’den üretici köylü olan Talat Özcan, “Tarım kredi kooperatiflerinden aldığımız 35 bin TL kredi, 2.5 senede 146 bin TL oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız çiftçiye şunu bunu verdim diyor, Allah için ben de çiftçiyim daha bana 1 lira gelmedi. Benim 48 dönüm arsam var, devletin bana verdiği para 180 TL. 180 TL ile ben mazot mu alayım, gübre mi alayım, ben ne yapayım? Tarım kredi kooperatifleri vatandaşı batırmış durumda. Tarım kredi kooperatifleri çiftçinin kooperatifi olmayı bırakmış, tefeci kooperatifi olmuş. Bu krediyi tefeciden alsak faizi daha iyi olurdu” dedi.
HİÇBİR ÜLKE ÇİFTÇİSİNE BU ZULMÜ YAPMAZ!
“Türkiye’deki tüm çiftçilere seslenen Özcan, “3 sene sonra oy istemeye gelince bunların hakkını vermek lazım. Benim traktörüme, arabama, evime el konuldu. Kefillerin evlerine icra konulmuş. Ben bunu nasıl ödeyeceğim? Böyle bir şey var mı? Cumhurbaşkanı icralar 3 ay durduruldu dedi ama icra devam ediyor. Faiz devam ediyor. Her gün vatandaşın evine gidiliyor bu nasıl durdurma? Hiçbir ülke çiftçisine bu zulmü yapmaz. Devletten gelen 180 TL dışında başka para almadım. Ne vermiş devlet bana?” diye sordu.
TARIM POLİTİKALARI ÜRETİMİ BİTİRDİ
Doğanşehir Dedeyazı köyünden gelen Recep Çakır ise, “Ben yüksek lisans mezunuyum. İş bulamadım, baba mesleği olan köyüme geldim, çiftçiliğe yöneldim. 18 yıldır AKP iktidarı döneminde 4 tane bakan geldi, 4 bakanın da tarım uygulamaları birbirinden bağımsız. Mevcut bir tarım politikası olması lazım. Bunlar her biri ayrı politikalar üreterek çiftçinin daha mağduriyetinin artmasına sebebiyet verdi. Bugün üretemez oldu çiftçi. Ektiğimizi biçemez, biçtiğimizi satamaz duruma geldik. 4 ay önce 80 liraya aldığımız yem 120 lira oldu şu an. Gerekçe olarak da dolar kurundaki hareketlilik gösterildi. Bunun yanında yine mazot, gübre hepsine yüzde 50 zam geldi. Biz artık üretemiyoruz, ürettiğimizi de satamıyoruz yani. Malatya’da kayısı üzerine TMO kuruldu. Adam TMO’ya kayısı almamak için elinden geleni yapıyor; yok yüzde 18 yaş oranı olması lazım, kükürt oranının ayarlanması lazım, çiftçinin banka kabotaj vergisinin düşürülmesi lazım gibi. Bunlar birçok sıkıntıya sebebiyet verdi” diye konuştu.
BİR ARAYA GELMEK ŞART
Mücadelenin sendika ile yürütülmesi gerektiğini söyleyen Çakır, “Biz üreticiler olarak bir araya gelip sendika ya da dernekler adı altında örgütlenerek sesimizi dile getirmemiz lazım. Yoksa ayrı ayrı örgütlenerek sesimizi duyuramayız, sesimizi bastırırlar. Ülke genelinde Tüm Köy Sen Sendikası kurulmuş durumda, yine Malatya şubesi de burada aktif durumdadır. Malatyalı üretici kayısı sorunları ve diğer sorunlar Tüm Köy Sen Sendikası adı altında örgütlenerek de taleplerimizi dile getirmelidir” dedi.
Yorum Yazın