Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri, istişare ve değerlendirme toplantısı Afyonkarahisar’da yapıldı. Merkez ve 17 Bölge Birliğinden yetkililerin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, 2020 yılında yapılan faaliyetler değerlendirildi ve 2021 yılı hedefleri görüşüldü.
Dünyada ve ülkemizde 2020 yılının zorlu bir sene olmasında karşın Tarım Kredinin pek çok açıdan başarılı adımlar attığını belirten Tarım Kredi Genel Müdürü Dr. Fahrettin Poyraz, “Kooperatif yapılanmaları, önümüzdeki dönemde etkinliklerini giderek artırmak zorunda. Türk tarımının ihtiyacı, Türkiye ekonomisinin ihtiyacı anlamında baktığımız zaman, olmamız gereken yer düşünüldüğünde daha kat edecek çok yolumuz var” dedi.
Türkiye Tarım Kredi Kooperatiflerinin kredi, ürün alım ve yatırım faaliyetleri gibi konular başta olmak üzere 2020 yılında gerçekleştirdiği çalışmalar İstişare ve Değerlendirme Toplantısında masaya yatırıldı, aynı zamanda 2021 hedefleri belirlendi.
Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen toplantının açılışı, Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, Tarım Kredi Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Köksal Kacır, Genel Müdür Dr. Fahrettin Poyraz ile Merkez ve 17 Bölge Birliğinden yetkililerin katılımıyla yapıldı.
“Birçok başarı hikayesinin arkasında Tarım Kredi var”
Toplantının açılışında konuşan Vali Gökmen Çiçek, Afyonkarahisar’ın tarımsal üretim açısından çok önemli bir değer olduğunu söyledi. Çiçek, “Afyonkarahisar, Cenab-ı Allah’ın pek çok şeyi bahşettiği bir il. Yerin altında sıcak suyu, mermerleri, yerin üstünde tarımsal alamda bereketli toprakları. Bunu en iyi Tarım Kredi Kooperatifleri bilir. Güçlü bir hayvan varlığı, ilimizi tarım noktasında çok avantajlı yapmakta. Tarım Kredi Kooperatifleri, Türkiye’nin tamamı için çok büyük anlam ifade ediyor. Ben 17 yıldır mülki amirim. Bu süre zarfında kaymakamlık yaptığım yerlerde de en iyi dostlarımız hep Tarım Kredi Kooperatiflerinde çalışan arkadaşlarımız oldu. Çok hayati bir fonksiyon ifade ediyor. Ama Afyonkarahisar için bambaşka bir anlamı var. Biz bir çok başarı hikayesinin arkasında Tarım Kredi Kooperatifleri olduğunu biliyoruz” dedi.
Tarım Kredinin ortaya koyduğu yatırım rakamlarının, özellikle tarımsal kalkınmayı önceleyen iller için hayati öneme sahip olduğuna işaret eden Çiçek şunları söyledi;
“İlimizde özellikle kadın kooperatifleri projelerine büyük önem veriyoruz. Kooperatifçilik denince vatandaşlarımızın kötü hatırları var. Biz bu kötü hatırları ancak kadın kooperatifleri ile yıkabileceğimize inandık. 17 ilçemizin 17’sinde de kadın kooperatifi kurduk. Hatta ciddi siparişlerde almaya başladık. Tarım Kredi Kooperatiflerinden bu anlamda hem teknik bilgi, hem pazarlama teknikleri konusunda yardımcı olacağına inanıyorum ki bu konuda gerçekten uzman personeli var. Tarım Kredi son dönemde her yerde görünür oldu. Her yerde bilinir oldu. Daha önce Tarım Kredi kenarlarda bir yerde gibi görünüyordu ama şuanda ekonominin göbeğindesiniz.”
“Tarım Kredi, Ahilik geleneğinin kurumsallaşmış hali”
Toplantıda konuşan Milletvekili Gözgeç ise Tarım Kredi Kooperatiflerinin köklü ve güçlü bir geçmişe, geleneğe sahip bir kurum olduğunu belirterek, “Bizim medeniyetimizde yardımlaşma ve dayanışmanın en güzel örneklerinden Ahilik var, imece var. Aslında Tarım Kredi Kooperatifleri de tarımda bu geleneğin, bu dayanışmanın kurumsallaşmış hali. Özellikle çiftçilerimizin ürünlerinin yetiştirilmesinde, satışında ve bu ürünlerin tüketici ile buluşmasında köprü vazifesi görüyor. Tabi salgın döneminde bir kez daha gördük ki tarım çok önemli. Adeta hayatımızın kaynağı durumunda. Özellikle güvenilir gıda. Tabi ayrıca ben bir kadın milletvekili olarak, kadın kooperatiflerinin de önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle kırsal kesimde tohumdan hasada, tarladan sofraya kadının adeta görünmez bir emeği var. Kadın kooperatifleri bu emeğin görünür kılınmasında, istihdamın artırılmasında önemli bir yere sahip. Geçtiğimiz yıl, Ticaret, Tarım ve Aile Bakanlığımız bira araya gelerek işbirliği protokolü imzaladılar. Özellikle kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi konusunda. Tarım Kredi Kooperatiflerinin de bu noktada Tarımda Kadın Emeği Projesinin ayrıca önemli olduğunu düşünüyorum. Kadın kooperatiflerinin ürünlerinin tüketiciyle buluşmasında destek görevini görüyor. İnşallah kadın kooperatiflerimiz daha da gelişir. Tabi sadece kadın kooperatifleri için değil, tarımda belirlenen hedeflere ulaşmada, genel manada kooperatifçiliğin gelişmesinde desteklenmesi önemli. Ben bu noktada yaptığınız çalışmaların önemli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
“Kat edecek çok yolumuz var”
Tarım Kredi Kooperatiflerinin, Türkiye’nin en büyük çiftçi ailesi olduğuna işaret eden Genel Müdür Poyraz, “Tarım Kredi hakikaten aile olmanın gereklerini yerine getirme anlamında da uzun yıllardır süren bir gayretle de çalışmalarına devam ediyor. Tarım Kredi Kooperatifleri, 1 Merkez, 17 Bölge Birliği, 1.620 kooperatifi, yaklaşık 200 hizmet bürosu ve sayıları 20’yi bulan şirketleriyle yaklaşık 40 milyar liralık ekonomik döngüsü olan bir yapı. Bugün geldiğimiz nokta, geçmişte atılan temellerin üzerine inşa edilen bu binanın sayesinde. Emeği geçen her bir arkadaşıma teşekkür ediyorum. Ama genel anlamda; Türk tarımının ihtiyacı, Türkiye ekonomisinin ihtiyacı anlamında baktığımız zaman, olmamız gereken yer düşünüldüğünde daha kat edecek çok yolumuz var” dedi.
2018’de genel ekonomik dalgalanma nedeniyle sıkıntılar yaşandığını hatırlatan Poyraz, şunları kaydetti;
“Buna karşın 2019, 2020 rakamlarına baktığımız zaman şirketlerimiz çok iyi durumda. Bizim bir de piyasayı regüle etme sorumluluğumuz var. Türkiye’de 6 milyon ton olan gübre üretiminin yaklaşık 2 milyon tonu sektör lideri olan GÜBRETAŞ tarafından karşılanmakta. Aynı şekilde yem. 600 civarında yem şirketi var. Tarım Kredi Yem tek başına yüzde 12’lik payla sektör lideri durumunda. Son iki yıldır biz yem piyasalarında fiyatları regüle ettik. Özellikle yetiştiricilere sağladığımız toplam faydaya baktığımız zaman bu yüzlerce milyonluk bir değer ifade ediyor. Diğer şirketlerimiz de hakeza. Yine aynı şekilde Kooperatiflerimiz, Bölge Birliklerimiz ve Merkez Birliğimizin toplam rakamlarına baktığımız zaman da satışlarımız geçen yıl ki satışlara göre de bu anlamda inanılmaz artış sağladı. Sadece geçen sene gübrede 1 milyon 458 bin tonla geçen seneye göre yüzde 17 artışımız var. Karma yemde de yüzde 7’lik artışla 1 milyon 288 bin ton satış yaptık. Gıda maddelerinde de 650 milyon liralık satışla yüzde 40’lık bir artış sağladık.”
2021 ürün alım hedefi 3.7 milyar TL
Bir tarafta üreticinin, diğer taraftaysa tüketicinin bulunduğu kaydeden Poyraz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bu anlamda ürün alımlarımızı artırmamız lazım dedik. Ürün alımlarında katlamalı gidiyoruz. Birkaç sene öncesine kadar kendi şirketlerimizin ihtiyacı olan 300 milyonluk rakamlardan 700 milyonlara, 2019’da 1,2 milyar liraya çıktık, geçen sene de yaklaşık 2.4 milyarlık ürün alımı yaptık. 2021 yılında da kendimize 3.7 milyar lira hedef belirledik. Tahminlerimiz 2021 yılının, 2020 yılından daha zor geçeceği yönünde. Her sene tartışma konusu olan gıda fiyat artışında da nedenleri hepimiz az çok biliyoruz. Ama temel problemin, aslında üreticiyle tüketici arasındaki kooperatif yapılanmalarının sağlıklı kurulamamasından ve işlememesinden kaynaklandığını da çok iyi biliyoruz. İşte burada rol model olmamız lazım. Bizim üreticiyle tüketici arasında iyi bir misyon üstlenmemiz, köprü vazifesi görmemiz gerekiyor. Bir taraftan üreticilerin ürünlerini alırken ve sonrasında sözleşmeli üretimi genişletip artırırken, pazarın talebi olan ürünler için çiftçilere bir sezon sonrası için ürettirip talebi olan ürünleri pazara taşırken, aynı zamanda da tüketici tarafında da beklentileri karşılamamız gerekiyor. Tüketici derken sadece raftan ürün alan değil, aynı zamanda sanayiciyi, ihracatçıyı, hal esnafını da kastediyorum. Kooperatif yapılanmaları önümüzdeki dönemde etkinliklerini giderek artırmak zorunda. Birileri bu işi nasıl yapıyor diye dünyaya baktığınızda, ister batıdaki ülkeleri örnek alın, ister doğudaki ülkeleri örnek alın oradaki kooperatif yapılanmalarının güçlü olduğunu göreceksiniz. Zaten güçlü oldukları için piyasadaki kopukluklara izin vermeyerek dalgalanmaların önüne geçiyorlar.”
“Yüzde 6 sabit oranla kredi kullandırıyoruz”
Devletin vatandaşı, çiftçiyi desteklemek için indirimli krediler uyguladığını, bunu da Ziraat Bankası ve Tarım Kredi olarak yapmak istediğini ifade eden Poyraz, “Biz bu konuyu Hazine ve Maliye Bakanlığı ile görüştük. Dedik ki biz bu indirimli kredileri aynı olarak kullandıralım. Üstelik de risk alarak. Krediler Daire Başkanlığındaki arkadaşlarımız hesap kitap yaptılar. Bizim en büyük şikayet konumuz olan değişken faizi şu anda peyder pey sabit faize döndürüyoruz. Geçen sene özellikle faizin düşük olduğu dönemde biz yüzde 4,5 sabit oranlı kredi kullandırdık. Ve geçen sene tüm faiz artışlarına rağmen yüzde 6 gibi bir oranda bir ortalamayla yılı kapattık. Yaklaşık 3,1 milyar lira kredi kullandırdık.
Tarım Kredi daha önceleri yalnızca kendi öz kaynaklarına ve Ziraat Bankası ile çalışırken, geldiğimiz noktada bütün bankalar Tarım Kredi ile çalışmak için ayrı bir gayret içindeler. Dolayısıyla biz bankalarla masaya oturduğumuzda oradan sabit alıyoruz, beri taraftan Hazinenin desteğini buna ekliyoruz. Bu kapsamda çiftçilerimize yüzde 6 sabit oranla kredi veriyoruz. Yani çiftçi gelip Tarım Kredi’den 100 bin lira kredi kullandığında bir sene sonra sadece 106 bin lira para ödüyor. Kaldı ki 12 aylık periyot en uzun periyot. Bizim tarımsal üretimde bu süreç 9, 6, 4 hatta 3 aya kadar iniyor.” diye konuştu.
Daha çok proje üretmemiz gerekiyor
Ürün alımları konusunda belirledikleri hedefleri yakalamak için daha çok sorumluluk almak gerektiğini söyleyen Poyraz, “Bizim önümüzdeki dönemde daha çok proje üreterek Kalkınma Ajanslarına götürmemiz, depolama kapasitelerimizi artırmamız lazım. Silolar yapmamız gerekiyorsa silolar yapacağız. Kurutma tesisi, silaj tesisleri gibi çiftçinin ürünlerini değerli kılmak için, katma değerini artırmak için ve diğer tarafta da özellikle kış döneminde tüketicilerin hakkını hukukunu korumak için gerekli olan yatırımlar… Hem Bakanlığımıza proje üretme noktasında hem de yerelde kalkınma ajanslarıyla ortak projeler yapma noktasında bu dönem çok daha istekli ve çok daha hırslı olmamız lazım. Bunu yaptığımız zaman, ürün alımı yaptığımızda üretici için alternatif oluyoruz. Biz orada devreye girdiğimiz zaman, fiyat artık bizim dediğimiz fiyattır ve tüccar bizim verdiğimiz fiyatın üzerinde bir fiyat vermek durumundadır.” ifadelerini kullandı.
İstişare ve Değerlendirme Toplantısında daha sonra Tarım Kredi’nin 2020 yılı faaliyetlerinin değerlendirmesi, 2021 yılı planlamaları ve hedef belirleme çalışmaları yapıldı.
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın