Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı 2015 Yılı Yöresel Değerler Mali Destek Programı kapsamında Bartın Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün başvurucu/ uygulayıcı kuruluş, İl Özel İdaresi ile S.S Budakdüzü ve Çevre Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin iştirakçi kuruluşlar olarak yer aldığı "Sütün Sağlıklı Yolculuğu Projesi" kapsamında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barbaros ÖZER ile Prof. Dr. Metin ATAMER öğretim görevlilerinin katılımlarıyla "Kaliteli ve Güvenilir Çiğ Süt Üretimi" konulu konferans Bartın Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü toplantı salonunda gerçekleştirildi. Konferansımıza Bartın Belediye Başkanı V. Mehmet Sandıklı, İl Genel Meclisi Başkanı Kenan Dursun, İl Genel Meclisi Üyesi Regaip Bayraktar, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının temsilcileri, çok sayıda süt üreticisi kadın çiftçiler, sanayiciler, tüketicilerle birlikte kurum çalışanları katıldılar.
Konferansımızın açılış konuşmalarını yapmak üzere söz alan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Abdulsetter Bayram konuşmalarında "Bartın'daki süt ve süt ürünleri üretiminden bahsederken sağımdan işleninceye kadar hijyenin önem taşıdığına da değinerek şunları söyledi:
Yıllık 60 bin ton Süt Üretiyoruz…
"Gıda; üretimi, tüketimi, kalitesi ve güvenilirliği insan sağlığı ve açlık açısından son derece önemli ve ihmale gelmez hayati bir olgudur. Önemli gıdaların ön sıralarında yer alan süt, sağlıklı beslenmede önemli ve vazgeçilemez bir hüviyete sahiptir. İlimizde yaklaşık 16 bin hayvancılık işletmesi, 55 bin büyükbaş ve küçükbaş hayvanı ve 25 bin sağmal hayvanı mevcudu ile ortalama yıllık süt üretimi 60 bin ton, günlük üretim 165 ton süt üretimi gerçekleşmektedir.
Sağım Hijyeni …
Süt, en hızlı bozulan, bakterilerin hızla çoğaldığı gıdaların başında yer alır. Bu nedenle sütün hijyenik, temiz şartlarda sağılması ve soğuk zincirle işleme tesislerine intikali son derece önem arz etmektedir. Hijyen ve soğuk zincirinin yetersizliği sütte bakteri sayısının artmasına ve dolayısıyla kalitenin düşmesine neden olmaktadır. Bundan dolayı ilimizde işlenen sütün ancak yüzde 15'inden beyaz peynir, yoğurt, ayran; yüzde 85'inden de kaşar yapılabilmektedir. Çünkü bakteri sayısının fazlalığı beyaz peynir yapım kalitesini düşürmektedir. Sütün sağımdan hemen sonra soğuk zincire dahil edilmesi ve soğuk zincirle işleme tesislerine taşınması kaliteyi olumlu yönde etkilemektedir. Bu durum süt desteğine de yansımaktadır. Litre başına soğutulmuş çiğ inek sütü desteği normal çiğ inek sütü desteğinin 3 katı kadardır.
Projelerimiz Ödüllere Layık Görülüyor…
Daha öncede BAKKA 2011 yılı Sosyal Kalkınma Mali Destek Programı kapsamında 2012-2013 döneminde İl Müdürlüğümüzce "Kırsalda Bilinç Kadın ve Sütte Kalite Seferberliği" isimli projemizi uygulayarak çiğ süt üretimindeki olumsuzlukların kaldırılmasına yönelik katkı sağlanmaya çalışılmıştır. 40 kadın çiftçimizin katılımlarıyla gerçekleştirdiğimiz projemiz BAKKA tarafından düzenlenen inovasyon kategorisinde 2.'lik ödülü kazanmıştır. Yine Bakanlığımızca düzenlenen "Tarıma Değer Katanlar Proje" yarışmasında da Türkiye 3.'sü olmuş ve 2 bin TL para ödülü kazanmıştır.
Sütün sağlıklı yolculuğu sağlanacak
Yine ödül almaya aday gördüğümüz ve yürüttüğümüz BAKKA "2015 Yılı Yöresel Değerler Mali Destek Programı" kapsamında "Sütün Sağlıklı Yolculuğu" isimli bu projemiz bir önceki projenin devamı niteliğindedir. Bu projemizde de ilimiz çiğ süt üreticilerinin sağlıklı ve hijyenik çiğ süt üretimi konusunda bilinçlendirilmeleri yanında sütün sağlıklı olarak korunması ve işleme tesislerine kadar soğuk zinciri içerisinde nakliyesinin sağlanması amaçlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak kooperatif ortağı olan ve hayvancılıkla uğraşan kadın çiftçilerimizin üretimlerinde yaşadıkları sorunların eğitim ve ekipman desteği yardımı yoluyla giderilmesi için bu proje uygulamaya konulmuştur. Bu doğrultuda kooperatifin çalışma bölgesi içerisindeki 15 köyden ve kooperatif üyesi olan 28 kadın çiftçimiz projeye dahil edilmiş ve 10 gün süreyle köylerinden alınarak İl Müdürlüğümüzde teorik ve uygulamalı eğitime tabi tutulmuşlardır. Eğitimlerde; hayvan bakım-besleme, yem bitkileri yetiştiriciliği, yem rasyonları hazırlama, süt sağım teknikleri, sağım hijyeni, toplu sağım üniteleri, sürü yönetimi, damızlık seçimi, suni tohumlama, salgın ve bulaşıcı hayvan hastalıkları gibi birçok konuda uzmanlarımız tarafından ders verilmiş; Bartın ve Karabük illerinde bulunan modern hayvancılık işletmelerine ve süt işleme tesislerine teknik geziler düzenlenmiştir. Ayrıca Burdur, Antalya ve Konya İllerini kapsayan il dışı teknik gezilerimizde de kadın çiftçilerimizle ilk olarak Burdur İli Yarıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi tarafından kurulan Hayvan Bakım ve Sağım Evini ziyaret ettik. Gezimizin ikinci gününde Antalya İlinde düzenlenen 4. Expo Hayvancılık ve Süt Endüstrisi Fuarında kaliteli süt üretiminin gerçekleşmesine yönelik geliştirilen makine ve ekipmanları, yeni teknolojileri yerinde yakından görme ve izleme olanağı sağlanmıştır. Gezimizin 3. Gününde Konya İli Karatay İlçesindeki Damızlık Süt Sığırcılığı İşletmesi ziyaret edilmiştir. İl dışı teknik gezimiz sosyokültürel etkinlik olarak Mevlana Müzesi ziyaretimizle sona erdirilmiştir. Projemizin son aşamasında kadın çiftçilerimizin kullanımına sunulmak üzere 28 adet süt sağım makinesi ile 150-200 litre kapasiteli süt soğutma tankı vereceğiz.
Projemiz Başarılı Bir Eğitim Modelidir…
"Çıktıları ve yarattığı çarpan etkileriyle şimdiden başarılı bir eğitim modeli olmayı ve ilimiz hayvansal üretimi alanında tüketicilerimize kaliteli ve güvenilir gıda arzını sağlaması yolunda ciddi katkılar sunacağına inandığımız bu projemizin ilimizin kaliteli ve güvenilir çiğ süt üretimine fayda sağlamasından dolayı mutluluk duyacağımızı ve çalışma şevkimizi arttıracağını özellikle belirtmek istiyorum.
Burada sözlerime son verirken ilimize gelerek konferansımızı onurlandıran çok değerli hocalarımız Prof. Dr. Barbaros ÖZER ve Prof. Dr. Metin ATAMER hocalarıma teşekkür ederim. Projemizin hazırlanmasında ve uygulanmasında emeği geçen başta proje ekibimiz olmak üzere tüm mesai arkadaşlarımı tebrik ederim." sözleriyle konuşmalarını tamamladılar.
Konferansı veren öğretim görevlilerinin özgeçmişlerinin okunmasının ardından ilk olarak Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barbaros Özer tarafından yapılan sunumda;
Sütçülük Zorlu Bir Alan…
Süt üretiminin çok zor bir alan olduğunu, sütün sağımdan tüketime kadar tüm süreçlerinin kontrol altına alınması gerektiğini söyledi.
Yarın öbür gün tarımda dışa bağımlı hale gelmememiz için hayvancılık ve sütçülük geleneklerimizi korumamız gerekiyor. Geleneklerimizi korurken de mutlaka rekabet koşullarına uygun, temiz üretim yapmalıyı Sütün kaliteli ve güvenilir ortamda üretilmesinin alıcısını da arttıracağına işaret eden Özer, şöyle konuştu: "Bugün ülkemizde gelişen ulaşım ağı ve lojistik sayesinde 1.800 km. mesafeden süt alınarak işletmeye getiriliyor ve işleniyor. Yeterli sağlıklı ve kaliteli üretin alıcısı mutlaka bulunur."
Basit Tedbirlerle Kaliteyi İyileştirebiliriz…
"Çok basit önlemlerle sütün mikrop kalitesini iyileştirebilirsiniz. Temiz, sağlıklı bir süt sağımı gerçekleştirdiğiniz zaman, alıcısı mutlaka olacaktır. Ülkemizde, sütçülük doygunluk noktasına ulaşmış değil. Hala içmemiz gerektiği kadar tüketmiyor, üretmemiz gerekenden de çok az süt üretiyoruz. Yarın öbür gün tarımda dışa bağımlı hale gelmemiz için hayvancılık ve sütçülük geleneklerimizi korumamız gerekiyor. Geleneklerimizi korurken de mutlaka rekabet koşullarına uygun, temiz üretim yapmalıyız. Süt öyle bir şey ki gıdalar içinde çok çabuk bozulma eğilimi gösteren belki de yegane ürün. Sütü, sağıldığı andan itibaren soğuk bir ortama sokmadığımız takdirde bir iki saat içerisinde akla hayale gelmeyecek seyirlerde mikroba ulaşıyor ve bakteri sayısı belirli miktara geldiğinde ise artık iş işten geçmiş oluyor."
Zamanla, ülkede sütçülük yapan vatandaşlara sütün içinde bulunan yağ ve protein oranına göre prim verileceğini belirten Özer, "Hayvanın sütündeki yağ ve protein oranını arttırmak için hayvana düzgün yem yedirmek zorunda kalacağız ve düzgün veteriner getirmek zorunda kalacağız. Hayvandan yeterince kaliteli ürün alabilmek için kendimize nasıl özen gösteriyorsak, o hayvana da o derece özen göstermemiz gerekecek. Artık devir değişti, "karpuz kabuğu yiyerek süt veren inekler kalmadı"" ifadelerini kullandı.
Hayvancılık-Sütçülük Geleneklerimizi Korumalıyız…
Sütçülük; düzgün bakım ve düzgün sağlık ve sağlık kontrolüyle baştan aşağı bütün sürecin kontrol altında tutulması gereken bir üretim pratiği. Kırsal alanın ve köylümüzün yaşaması ve devamlılığı açısından asla terk edilmemesi gereken köklü bir gelenektir sütçülük. Bu nedenle çok önemlidir." sözleriyle sunumlarında sırasıyla sütün bileşimi (kuru madde, süt yağı, protein, laktoz, kül), Türkiye'de sıvı süt tüketimi, temizlik, sütün soğutulması, yabancı maddeler, olası bulaşı kaynakları (kimyasl ve biyolojik bulaşılar) konularını dinleyicilerine aktardılar.
2. oturumda söz alan Prof. Dr. Metin Atamer ise "Sütün çocuklarımız başta olma üzere her yaştan insanımız ve özellikle kadınlarımız açısından çok önemli, eşsiz bir gıda maddesi olduğunun altını çizerek başladığı konuşmalarında süt tüketimimizin mutlaka artırılması gerektiğini vurguladılar. Çiğ sütün kalitesinin iyileştirilmesinde çiftçi şartlarında kolaylıkla alınabilecek tedbirlerle başarının sağlanabileceğini Amasya DSYB Proje deneyimlerinden verdikleri örneklerle süt üreticilerimizi aydınlattılar. "Yalak modeli" olarak tabir edilen bir metotla 6-8 derecede ısıya sahip su ile dolu yalakta güğümlerin rahatlıkla bekletilebildiğini gözlemlediklerini paylaşarak, temizliğin özellikle sağımda kullanılan makine ekipmanlar ile süt güğümlerinin mutlaka her sağım sonrası yıkanıp ters çevrilip mutlaka kurumasını sağladıktan sonra sodalı su ve asit karakterli temizlik maddeleriyle yıkanmasının gerekliliği üzerinde dura dura anlattılar. Süte haksızlık edilmemesi gerektiğini ülkemizin gelişen sanayisi ve işletmeleriyle standart kalitede üretimi başarıyla gerçekleştirdiğinin altını çizdiği konuşmasında yetkisiz ağızların televizyon kanallarında tüketicilerimizin kafasını kurcalayan beyanatlarda bulunmaları bizleri son derece üzmektedir. Bartınlı süt üreticilerimizi tebrik ediyoruz. İlinize çok kez geldim. Gelişmelerin yakından takipçisiyim. Hepinize üretimlerinizde kolaylıklar dilerim." sözleriyle konuşmalarını tamamladılar.
Konferansın soru cevap bölümü en ilgi çeken bölümüydü. Çiğ süt üreticileri, sanayiciler ve tüketiciler arasından gelen soruları öğretim görevlileri tarafından cevaplandı.
Yorum Yazın