İGSAŞ'tan 14 Mayıs Mesajı: Gelecek Birlikte Şekilleniyor!

Türkiye tarım sektörünün yarım asrı aşkın tecrübesiyle lider markalarından biri olan İstanbul Gübre Sanayi A.Ş. (İGSAŞ), 14 Mayıs Çiftçiler Günü dolayısıyla yayımladığı basın bildirisiyle Türk çiftçisine olan sarsılmaz desteğini bir kez daha güçlü bir şekilde ortaya koydu. Şirket, geleneksel üretimdeki başarısını, dijital dönüşüm, Ar-Ge çalışmaları, sosyal sorumluluk projeleri ve yenilikçi yatırımlarla geleceğin tarımına taşıma kararlılığında olduğunu vurguladı.

İGSAŞ'ın çiftçilerin ihtiyaçlarına yönelik geliştirdiği en dikkat çekici çözümlerden biri, kısa sürede büyük beğeni toplayan ödüllü Dijital Müşteri Deneyimi Uygulaması, yani İGSAŞ APP oldu. Bu uygulama sayesinde çiftçiler; gübreleme takvimleri, en uygun sulama yöntemleri, bitki gelişimine dair kritik veriler ve anlık hava durumu bilgileri gibi pek çok hayati bilgiye parmaklarının ucuyla ulaşabiliyor. Dahası, çiftçiler tarlalarını interaktif haritalar üzerinde işaretleyerek kendi arazilerine özgü veri akışını takip etme ve akıllarındaki soruları uzmanlara doğrudan iletme imkanına kavuşuyor. İGSAŞ, bu dijital adımlarla çiftçilerin üretim süreçlerini daha verimli, bilinçli ve sürdürülebilir hale getirmeyi hedeflediğinin altını çiziyor.

14 Mayıs Çiftçiler Günü vesilesiyle bir açıklama yapan İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal, Türk tarımının gelişimine 54 yılı aşkın süredir hizmet vermenin gururunu yaşadıklarını belirtti. Ünal, "İGSAŞ olarak kuruluşumuzdan bu yana temel hedefimiz toprağa değer katmak, çiftçilerimizin üretimini artırmak ve sürdürülebilir tarımı desteklemek olmuştur. Bu vizyon doğrultusunda Türk çiftçisinin yanında durmayı yalnızca ekonomik bir sorumluluk olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir görev olarak da görüyoruz," ifadelerini kullandı. Ünal, çiftçilerin ihtiyaçlarını doğru anlamak ve üretimlerini ileriye taşımak amacıyla Ar-Ge projelerine, yenilikçi yatırımlara ve sahadaki destek faaliyetlerine hız kesmeden devam edeceklerini ve tarımın sürdürülebilir gelişimine çiftçilerle birlikte yön vermeyi sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

İGSAŞ'ın sadece teknoloji ve üretimle sınırlı kalmadığı, "Toprağın İzinde" ve "Toprağıma Minnettarım" gibi sosyal sorumluluk projeleriyle de çiftçilerin yanında yer aldığı bilgisi paylaşıldı. Bu projelerle çiftçilere yönelik eğitim ve analiz hizmetleri sunularak doğru gübreleme teknikleri ve sürdürülebilir tarım uygulamaları konusunda farkındalık yaratılıyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye'nin 24 farklı şehrinde düzenlenen çiftçi buluşmalarında akademisyenler ve tarım uzmanları çiftçilerle bir araya getirilerek, girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve birim alandan alınan verimin artırılması hedeflendi.

Geleceğin tarımına yönelik önemli bir yatırım olarak öne çıkan dikey tarım alanında da İGSAŞ'ın aktif rolü bulunuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı destekli "İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama ve Ar-Ge Merkezi" projesinin çözüm ortağı olan şirket, İstanbul Kağıthane'de bulunan ve dünyanın en derin ikinci tarımsal üretim tesisi olma özelliğini taşıyan merkezde, geleneksel tarıma kıyasla %95 daha az su kullanarak yıl boyunca kesintisiz üretim gerçekleştiriyor. Burada oluşturulan bilgi birikimiyle Türkiye'nin tarımsal geleceğine rehberlik edilmesi amaçlanıyor.

İGSAŞ’ın kurduğu Ar-Ge Merkezi ise düşük karbonlu gübrelerden yapay zeka algoritmalarına kadar geniş bir yelpazede yenilikçi projeler üreterek tarımda dönüşüme öncülük ediyor. Bu merkez, Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltma ve yerli üretimi destekleme hedefiyle sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler geliştirmeye odaklanmış durumda.

Şirketin üretim kapasitesini ve Türkiye tarımındaki gücünü pekiştiren yatırımları da hız kesmeden devam ediyor. Samsun'da kısa süre önce devreye alınan yeni tesis, yılda 277.900 ton organomineral ve kompoze gübre üretimiyle ithalat bağımlılığının azaltılmasına katkı sağlıyor. Deprem sonrası cazibe merkezi ilan edilen Hatay'da satın alınan tesis ise yılda 540 bin ton kompoze gübre üretimi gerçekleştirerek ülke ekonomisine önemli katkıda bulunuyor. İGSAŞ, bu yatırımlarla sadece üretim kapasitesini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda Türk tarımının geleceğine olan inancını da ortaya koyuyor.