
Türkiye'nin çikolata, ayçiçek yağı ve un gibi temel gıda maddelerini içeren hububat sektörü, yılın ilk 8 ayında 8,1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Miktar bazında düşüş yaşanmasına rağmen, birim fiyatlarındaki artış sayesinde sektör, değer bazında büyümesini sürdürdü.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü, 2025 yılının ilk 8 ayında 8,1 milyar dolarlık bir ihracat hacmine ulaştı. Sektör, miktar bazında yüzde 4,6'lık bir azalış yaşasa da, birim ihracat fiyatlarındaki yüzde 9,2'lik artış sayesinde değer bazında yüzde 4,2 oranında büyüme kaydetti.
İhracat kalemleri incelendiğinde, çikolata ve kakaolu ürünler yüzde 61,8'lik artışla 844,1 milyon dolarla ilk sırayı aldı. Bu ürünü, yüzde 17,3'lük artışla 708,6 milyon dolarlık ihracatla ayçiçek yağı takip etti. Bisküvi ve gofret, şekerleme ve makarnanın da aralarında bulunduğu sektörde, ihracatın en fazla yapıldığı pazar 1,2 milyar dolarla Irak oldu. Ancak, bu ülkeye yapılan ihracatta yüzde 14,5'lik bir düşüş gözlendi. ABD pazarı ise yüzde 34'lük dikkat çekici bir artışla 570,9 milyon dolara ulaşarak en önemli yükselen pazarlardan biri oldu.
Tarımsal Üretimdeki Kısıtlamalar ve Gelecek Stratejileri
TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, gıda sektörünün ekonomik büyümeye katkı sağladığını ancak tarımdaki küçülmenin ekonomideki payının artırılması gerektiğini belirtti. Tiryakioğlu, geçmiş deneyimlerin tarımsal üretimin yeniden önceliklendirilmesi ve verimliliğin artırılması yönündeki umutları pekiştirdiğini ifade etti.
Sektörün artan finansman maliyetleri ve daralan kârlılıklara rağmen uluslararası pazarlarda rekabetçiliğini koruduğunu belirten Tiryakioğlu, bu direncin tarımsal atılımlarla pekiştirilmesi halinde gıda enflasyonu sorunlarının da azalabileceğini kaydetti.
Yeni Pazarlara Odaklanma Çağrısı
İklim değişikliğinin buğday, arpa ve ayçiçeği gibi temel ürünlerde rekolte kayıplarına yol açarak tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini tehdit ettiğine dikkat çeken Tiryakioğlu, lisanslı depoculukta denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve dijital takibin yaygınlaşmasının önemine vurgu yaptı.
Küresel pazarda artan rekabetin altını çizen Tiryakioğlu, özellikle Irak ve Rusya gibi pazarlarda yeni fabrika yatırımlarının rekabeti artırdığını ifade etti. Bu durumun, firmaların yeni bölgelerde etkinliklerini artırmasını ve değişen dinamiklere uyum sağlayacak stratejiler geliştirmesini zorunlu kıldığını söyledi. ABD pazarındaki yüzde 34'lük artışı bu duruma bir örnek gösteren Tiryakioğlu, Ticaret Bakanlığı destekli projelerle bu pazarda yeni başarı hikayeleri yazılabileceğini de sözlerine ekledi.
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın