CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer: “Köy Enstitüleri kapanmasaydı tarımda ithalata bağımlı olmayacaktık. Ülkemizde yerli ve bilimsel tarım yapılacaktı.”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Köy Enstitüleri Sistemini Araştırma Enstitüsü kurulması için TBMM Başkanlığına Kanun Teklifi verdi. Ömer Fethi Gürer, “Hızla artan göç, ekilen tarım alanlarının azalması ve yatılı bölge okullarının eğitimdeki yetersizliği bugün yeniden Köy Enstitülerine ihtiyacı çok derinden hissettirmektedir” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Köy Enstitüleri giderek yok olan köyde yaşamın sigortası olacak eğitim kurumları olacaktı ne yazık ki kapatıldı ama yararı ve gerekliliği hala görülüyor, konuşuluyor” dedi.
EĞİTİM, TARIM VE GÖÇ
Eğitim, tarım ve göçün Türkiye'nin en önemli problemleri olduğuna işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu sorunların işsizlik, plansız yapılaşma ve ithalatın önünü açtığını vurguladı. Gürer, “Köy Enstitüleri kapanmasaydı tarımda ithalata bağımlı olmayacaktık. Ülkemizde yerli ve bilimsel tarım yapılacaktı” dedi.
YAPISAL PROBLEMLERİ KÖY ENSTİTÜLERİ ÇÖZER
Gürer TBMM’ne verdiği meclis araştırması ile Köy Enstitülerinin irdelenmesi gerektiğini ifade etti. Önce denenen ve iyi sonuçlar alınan Köy Enstitülerinin Avrupa ülkeleri tarafından da benimsendiğine dikkat çeken Gürer, “Türkiye’nin yapısal problemlerine kökten ve hızlı çözüm üretebilecek kurumlar yok ediliyor” dedi.
EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ YOK
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Köy Enstitü Sistemini Araştırma Enstitüsü kurulması amacıyla TBMM Başkanlığına sunduğu Kanun teklifinde, “Eğitimde fırsat eşitliği ancak hizmet ve koşullar eşit şekilde olduğunda gerçekleşecektir. Temel insan hakkı olan eğitim ve öğretimden birçok çocuk ve genç hala yeterince yararlanamamaktadır. Bir tarafta özel okullarda okuyan çocuklar var diğer tarafta yetersizlikler ve ulaşım problemleri ile boğuşan kırsaldaki çocuklar..” dedi.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Kanun Teklifinde şu ifadelere yer verdi: “Bugün sanayinin en büyük ihtiyacı olan kalifiye elemanı ancak Köy Enstitüleri benzeri bir modelle oluşturulacak kurumlar sayesinde karşılanabilir. Göçün yol açtığı ucuz iş gücü ve yapısal işsizliğe karşı günün ihtiyaçlarına göre verilen eğitmen taşçılığı, urgancılık, dokumacılık, tuğlacılık, taşçılık, duvarcılık, dülgerlik, balıkçılık, saz örmeciliği, nalbantlık, arıcılık, araba tamirciliği ve saraçlık kursları bugünkü ihtiyaçlara göre yeniden şekillenebilir ve sanayinin en büyük ihtiyacı olan kalifiye eleman ihtiyacı buralardan da sağlanabilir.”
KÖY ENSTİTÜLERİ KAPATILINCA TARIM SEKTÖRÜ BU HALE GELDİ
Tarım konusunda gelinen bu noktada kapatılan Köy Enstitülerinin büyük payı olduğunu söyleyen Gürer, “Bilinçsiz gübre kullanımı, makineleşmenin tam anlamı ile sağlanamaması ve girdi fiyatlarının yüksekliği durumu Türkiye'yi ihracat yapan ülke durumundan ithalat yapan ülke durumuna getirmiştir. Köy Enstitüleri tarıma elverişli arazilerin yanlarına kurularak ve buralarda uygulamalı tarım dersleri vererek 15.000 dönüm arazi tarıma elverişli hala getirilmiş, 750.000 yeni fidan dikilmiş, 1.200 dönüm bağ oluşturulmuş, 12 tarım deposu ve 3 balıkhane inşa edilmiştir” dedi.
KÖY ENSTİTÜLERİ YENİDEN KURULMALI
Eğitimden tarıma, sanayiden ekonomiye kadar her alana yapıcı çözümler getiren Köy Enstitülerinin Türkiye'nin bugün en büyük ihtiyaçlardan biri olduğunu vurgulayan Gürer, “Türkiye Büyük Millet Meclisine sunduğumuz bu teklif 1940’lı yıllardan bu yana değişen sistemin öncelikle incelenmesi, değişikliklerinin yapılması ve yeniden Köy Enstitülerinin kurulmasını amaçlamaktadır” dedi.
Yorum Yazın