Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar,
Sanayiye aktarılan sütte artış devam etmektedir. Mart ayında sanayiye aktarılan sütte yüzde 3,5 oranında artış olmuştur. 2015 yılı Mart ayında 804 bin 210 ton olan sanayiye aktarılan süt miktarı, bu yılın Mart ayında 832 bin 376 tona çıktı. Geçen yıl yüzde 3,6 artışla 8 milyon 626 bin tondan 8 milyon 937 bin tona çıkan sanayiye aktarılan süt miktarı, Ocak ayında 749 bin, Şubat ayında 750 bin, Mart ayında ise 832 bin tonu buldu. Mart ayı sonu itibarıyla yıllık bazda sanayiye aktarılan süt miktarı 9 milyon 52 bin tonu aştı. Üç aylık dönemde sanayiye aktarılan süt 2 milyon 215 bin tondan 2 milyon 330 bin tona çıktı. Rakamlar, sanayicinin süt almaya devam ettiğini gösteriyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin tespitlerine göre, çiğ süt litre fiyatı Türkiye ortalaması olarak 2016 yılı Mart ayında 99 kuruşken, Nisan ayında 1 lira 2 kuruşa, Mayıs ayında 1 lira 3 kuruşa çıktı. Et ve Süt Kurumu, çiğ süt litre fiyatında Türkiye ortalaması 1 lira 15 kuruşu geçene kadar alımlara devam etmelidir. Eğer süt fiyatları 1 lira 15 kuruşun üzerine çıkarılamazsa hayvancılığımız daha zor günler yaşayacaktır.”
Üretici tüketici fiyatları arasındaki makasın bir türlü kapatılamadığına dikkati çeken Bayraktar, şöyle konuştu:
“Pazarlamadaki sorunlar nedeniyle üretici düşük fiyata ürün satarken, tüketiciler de daha pahalıya ürün tüketmek durumunda kalıyor. Üreticiden tüketiciye olan zincirin kısalması, fiyatların çiftçi lehine oluşturulabilmesi, tüketicilerimizin de uygun fiyatla ürün almalarının sağlanmasının yolu örgütlenmeden geçmektedir. Bu nedenledir ki, üreticilerin üretim ve pazarlamada ortak hareket etmelerini, örgütlenmelerini ve örgütlü hareket etmelerini teşvik edici mekanizmaların geliştirilmesi gerekmektedir. Üretici örgütlerinin finansal bakımdan daha güçlü hale gelmesi sağlanmalıdır. Üreticilerimizin üretimden ve tüketicilerimizin tüketimden gelen güçlerinin farkına varmaları ve kullanmaları gerekmektedir.
Burada dikkati çekmek istediğimiz husus, ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaşması sürecinde pazarlama zincirinde yer alan tüm tarafların gereken hassasiyeti göstermesi, tüketicilerimizin alım gücü de dikkate alınarak sağduyulu davranılmasıdır. Üreticilerimizin bin bir emekle ürettiği ürünlerden hak ettiği payı almaları ve tüketicilerimizin de daha makul fiyatlarla bu ürünlere ulaşmaları en önemli beklentimizdir.
Yorum Yazın