Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan 548 Sıra Sayı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısında 8. Madde üzerine konuştu. Bu maddeyle sulama alanında her şeyin Devlet Su İşlerine bırakıldığına vurgu yapan Gaytancıoğlu, “yani patron Devlet Su İşleri olacak” tanımını yaptı. Madde de geçen ”Tarım Bakanlığına bağlı sulama kooperatifleri eğer kendi kendilerini yönetemezlerse Devlet Su İşlerine devrolacak" ibaresine “demokrasinin katli” yorumunda bulundu.
CHP’li Gaytancıoğlu, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan kanun tasarısı üzerine şu açıklamalarda bulundu;
“Köylerde sulama kooperatifleri kuruluyor, ilçe merkezlerinde sulama kooperatifleri kuruluyor, seçimle iş başına geliyorlar, birbirlerini seçiyorlar, birbirlerini denetliyorlar. En üstte yine denetleyen Devlet Su İşleri ama diyor ki: "Yönetemezsen ben alırım, ben yönetirim." İyi, güzel de bu suyun parasını çiftçi niye ödeyemiyor? Acaba bunu düşündük mü?
Bugün dolar 4 lira 20 kuruş. Mazot 5,5 lira. Çiftçiye finansman sağlayan en önemli kurumların başında Ziraat Bankası geliyor. Ziraat Bankasının amacı çiftçilere ucuz finansman sağlamak, gazete patronlarına değil. Fakat, Ziraat Bankası iki yılı ödemesiz 700 milyon dolar parayı çiftçiye kredi olarak vermiyor. Bunun için 1 milyar 440 milyon dolar geçtiğimiz hafta sendikasyon kredisi aldı. Yani dışarıdan yine 1,5 milyar dolar para getirdiler, bunu yandaşlara gazete satın alsınlar diye dağıttılar. Çiftçinin hâlini gören var mı? Çiftçinin maliyetlerini düşünen var mı? Çiftçinin gelirini düşünen var mı? Çiftçinin maliyetleri sürekli artıyor.
On yıl önce buğday 1 lirayı görmemişti, 80 kuruştu, hâlâ 80 kuruş ama on yıl önce mazot fiyatı 1,5 liraydı, şimdi 5,5 lira oldu. Siz bunlarda bir indirime gitmiyorsunuz, tam tersine zam yapıyorsunuz. Ziraat Bankası görevi dışında her şeyle uğraşıyor ama nedense dar gelirlilerle, ezilenlerle uğraşmıyor.
Az önce beni İpsala İbriktepe'den bir arkadaşımız aradı: "Ziraat Bankasından kredi veriyorlar emekli olabilmem için ama bütün maaşa haciz koymasına rağmen eskiden borçlarım olduğu için bana kredi vermiyorlar." Şimdi soruyoruz: Acaba yandaşlara da böyle incelemelerde bulunuyor musunuz, kredi sicil notlarına bakıyor musunuz, yoksa gücünüz gariban çiftçiye, dar gelirli emekliye mi yetiyor? Siz demokrasiyle seçilen sulama kooperatiflerine, vatandaşın kurduğu, denetlediği, suyu dağıttığı sulama kooperatiflerine sadece el koymayı biliyorsunuz. 1 dolar 4,20 TL oldu. Artık istikrar kalmadı. Hiçbir şekilde Türkiye'nin ekonomisini düzeltemiyorsunuz, tarımsal dengelerini düzeltemiyorsunuz. Siz iktidara geldiğinizde Türkiye tarım ürünlerinde ihracat fazlası veriyordu yani dış ticaret fazlası veriyordu, dışarı tarım ürünleri satıyorduk, az miktarda satın alıyorduk. Şimdi çok fazla denge değişti, artık gıda ürünlerinde bile net ithalatçı olduk. Biraz aklımızı başımıza toplayalım lütfen. Bu destekleri biraz daha çiftçiye aktarmaya çalışalım, suyu çiftçiye daha ekonomik bir şekilde kullandıralım, çiftçinin tarlasına suyu götürelim; barajlardaki çatlakları, patlakları yapmaya çalışalım. Ama biraz da bırakın demokrasi olsun, kendi başına çiftçi bu kooperatifleri kursun, yönetsin, genel kuruluna gitsin, demokrasiyi orada öğrensin; elini kaldırsın, söz alsın. "Siz bu kooperatifi iyi yönetemediniz, biz daha iyi yönetiriz." Diyebilsin. Ama siz ne yapıyorsunuz? Diyorsunuz ki: "Finansal ve mali yapıda bozukluk varsa Devlet Su İşleri bu kooperatiflerin yönetimlerine el koyar." Yani bunu lütfen yapmayın. Var olan demokrasiyi tabana yaymışken, üreticiler kendi kendilerini seçebiliyorlarken buna devam etsinler.”
Yorum Yazın