CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Türkiye’nin son 25 yılın en sert tarımsal küçülmesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, 2025’in üçüncü çeyreğinde tarım sektöründe yüzde 12,7’lik daralmanın yapısal politika tercihlerinin sonucu olduğunu söyledi.

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Türkiye tarımının son 25 yılın en sert küçülmesini yaşadığını belirterek, uygulanan politikaların sektörde derin bir istikrarsızlığa yol açtığını söyledi. Sarıbal, IMF ve Dünya Bankası tarafından dayatılan ve 2000’li yılların başından itibaren uygulanan neoliberal politikaların tarımı yapısal olarak zayıflattığını ifade etti.
Sarıbal’ın verdiği bilgilere göre, son 22 yılda Türkiye ekonomisi yıllık ortalama yüzde 5,4 oranında büyürken, tarım katma değerindeki artış yüzde 3 seviyesinde kaldı. 2025 yılının üçüncü çeyreğinde ise ekonomi yüzde 3,7 büyürken, tarım sektörü yüzde 12,7 oranında küçüldü. Sarıbal, bu tablonun ne tesadüf ne de yalnızca zirai don ve kuraklıkla açıklanabileceğini vurguladı.
Girdi Maliyetleri Artıyor, Destekler Eriyor
Tarım sektöründeki küçülmenin temel nedenlerinden birinin hızla artan girdi maliyetleri olduğunu belirten Sarıbal, mazot, gübre, ilaç ve tohum fiyatlarındaki artışların çiftçiye verilen desteklerle telafi edilemediğini söyledi. Tarım Kanunu’na göre bütçeden tarımsal desteklere ayrılması gereken payın gayrisafi yurt içi hasılanın en az yüzde 1’i olması gerektiğini hatırlatan Sarıbal, fiili oranın binde 2 seviyesinde kaldığını ve bunun açık bir yasa ihlali olduğunu dile getirdi.
Endüstriyel tarım modelinin yoğun girdi kullanımına dayandığını belirten Sarıbal, bu girdilerin büyük ölçüde çok uluslu şirketlerin kontrolünde olduğuna dikkat çekti. Ticari tohum ve pestisit piyasasında sınırlı sayıda şirketin küresel pazara hakim olduğunu belirten Sarıbal, gübre sektöründe de benzer bir yoğunlaşma yaşandığını ifade etti.
İthalata Dayalı Yapı Derinleşiyor
Sarıbal, ithalata dayalı tarım politikalarının yerli üreticiyi sistematik biçimde üretim dışına ittiğini söyledi. Tarımda planlama eksikliği bulunduğunu vurgulayan Sarıbal, hangi ürünün nerede ve ne kadar ekileceğine, su kaynaklarının korunmasına ve iklim krizine karşı alınacak önlemlere ilişkin bütüncül bir politikanın bulunmadığını kaydetti.
Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre Türkiye’nin 2022 yılında 32 milyar dolarlık tarım ürünü ithalatıyla dünyanın en çok ithalat yapan 10 ülkesi arasına girdiğini belirten Sarıbal, aynı yıl tarım ihracatının 30 milyar dolar seviyesinde kaldığını ve Türkiye’nin ilk 10 ihracatçı arasında yer almadığını söyledi.
Tarımda İstihdam Geriliyor
Tarımda istihdamın son 20 yılda ciddi biçimde azaldığını vurgulayan Sarıbal, 2002 yılında 7,5 milyon olan tarımsal istihdamın 2024 itibarıyla 4,8 milyon seviyesine düştüğünü ifade etti. Bu süreçte yaklaşık 2,6 milyon kişinin tarımdan koptuğunu belirten Sarıbal, çalışan başına düşen tarımsal katma değerin de uluslararası karşılaştırmalarda oldukça düşük kaldığını dile getirdi.
Sarıbal, “İktidarın övündüğü tarımsal hasıla rakamları çiftçinin cebine yansımıyor. Ortaya çıkan tablo, tarımda verimlilikten çok ucuz emek ve yüksek sömürüye dayalı bir yapıyı gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak:Tarım Pusulası



















































Yorum Yazın