Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün teknik ve finansman desteği ile Tarım ve Orman Bakanlığının koordinasyonunda yürütülen "Ulusal E-Tarım Stratejisinin Geliştirilmesinin Desteklenmesi" projesi kapsamında hazırlanan Tarım 4.0 Ulusal E-Tarım Stratejisi Belgesi Lansman Toplantısına katıldı.
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün teknik ve finansman desteği ile Tarım ve Orman Bakanlığının koordinasyonunda yürütülen "Ulusal E-Tarım Stratejisinin Geliştirilmesinin Desteklenmesi" projesi kapsamında hazırlanan Tarım 4.0 Ulusal E-Tarım Stratejisi Belgesi Lansman Toplantısına katıldı.
Burada bir konuşma yapan Bakan Pakdemirli, 2019 yılından bu yana yaşanan pandemi ve buna bağlı ekonomik dalgalanmaların, ülkelerin gıda güvenlik stratejileri için önemli bir sınav olduğunu, aldıkları tedbirler sayesinde Türkiye'nin bu süreçte gıda güvenliği anlamında hiçbir sıkıntı yaşamadığını belirtti.
"TÜRKİYE'NİN GIDADA KENDİ KENDİNE YETERLİLİK ORANINI YÜZDE 134'E GETİRDİK"
Türkiye'nin coğrafi konum açısından büyük bir avantaja sahip olduğunu ve 1,9 trilyon dolarlık tarımsal ticaret hacmine sahip bir bölgede bulunduğuna dikkati çeken Pakdemirli, şöyle konuştu:
"Ülkemiz, küçükbaş ve büyükbaş hayvan varlığı bakımından Avrupa'da birinci, süt üretiminde ise üçüncü sırada. Tarımsal alan bakımından dünyada 31. sırada olmamıza rağmen, tarımsal hasılada Avrupa'da birinci, dünyada ilk on ülke arasında yer alıyoruz. Bu nedenle; Türkiye hamdolsun gıda güvenliği sorunu olmayan bir ülke. Son 20 yılda oluşturduğumuz güçlü altyapımız sayesinde gıda tedarikinde sorun yaşamayan, kendi kendine yüzde 134 oranında yetebilen bir ülke durumuna geldik."
Son 20 yılda tarımsal üretimde yaşanacak krizleri önceden öngörerek, Ar-Ge çalışmalarına yönelik büyük yatırımlar yaptıklarını dile getiren Pakdemirli, "İnanıyoruz ki 'Tarımın Geleceği, Geleceğin Tarımı' için daha çok bilgi ve teknoloji üretmeliyiz. Çünkü ancak Teknoloji Bizimse, Çözüm de Bizimdir." dedi.
"AR-GE ÇALIŞMALARINA YILLIK 1,1 MİLYAR LİRA BÜTÇE AYIRIYORUZ"
Yaptıkları yatırımlar sayesinde Türkiye'nin, bulunduğu coğrafyanın en büyük ve en güçlü tarımsal Ar-Ge altyapısına sahip ülkesi haline geldiğini anlatan Pakdemirli, "Bakanlığımız, 60 Araştırma Enstitüsü ve bünyesinde çalışan 2.000'den fazla araştırmacı ile bölgesinde güçlü bir Ar-Ge alt yapısına sahiptir. Bakanlık olarak Ar-Ge çalışmalarımıza çeşitli kaynaklardan yıllık yaklaşık 1,1 Milyar Lira bütçe ayırıyoruz. Bu çalışmaların sonucunda tarım sektörünün çözümlerinin yüzde 70'ini bakanlık olarak biz üretiyoruz." ifadelerini kullandı.
"BİTKİSEL VE HAYVANSAL ZENGİNLİKLERİMİZ 32 GEN BANKASINDA KORUMAMIZ ALTINDA"
Anadolu'ya ait bitkisel ve hayvansal zenginlikleri 32 gen bankasında koruma altına aldıklarını söyleyen Pakdemirli, bakanlık olarak üreticinin maliyetlerini düşürecek ve gelirini artıracak elektrikli traktörden, hayvan aşısı üretimine, arıcılık merkezinden bitkisel gıda Ar-Ge merkezine kadar birçok proje yürüttüklerine dikkati çekti.
Bakan Pakdemirli, diğer taraftan, ülkedeki hayvan varlığını korumak ve verim kayıplarının önüne geçmek amacıyla Elektronik Hayvan Takip Sistemi'ni başlattıklarını, sulama sistemlerinin doğru planlanması ve işletilmesi, aşırı sulamanın azaltılması, su kaynağı yeterli olduğunda doğru zamanda yeterli miktarda sulama yapılması için TAGEM-SuET sistemini geliştirdiklerini söyledi.
"TARIM 4.0 İLE TARIMDA VERİMLİLİK ARTACAK"
Türkiye'yi tarımsal üretimde hak ettiği yere çıkarmak için sadece ekip, biçmek ve hasat etmenin yeterli olmayacağını, üretimi daha verimli hale getirmek amacıyla tarımsal teknolojiyi de geliştirmek gerektiğine işaret eden Pakdemirli, bunun yolunun da Tarım 4.0 Akıllı Tarım uygulamalarının ön planda tutulmasından geçtiğini ifade etti.
Akıllı tarım uygulamalarının faydalarından bahseden Pakdemirli, "Uygulamayla tarlalar insansız traktörlerle sürülebilecek, sensörlerle bitkilerin gelişimi takip edilebilecek, tüm veriler bulut üzerinde saklanıp kullanılabilecek, artırılmış gerçeklik kullanılarak verimlilik senaryoları yapılabilecek, bitkiler drone ile ilaçlanabilecek ve tüm makineler ve sistemler birbirleriyle haberleşerek uyumlu ve bir orkestra edasında işlemini yürütebilecek… İşte bu tablo, bizim Tarım 4.0'ı daha iyi anlamamızı sağlayacak. Tüm bu uygulamalar, bize işgücü, zaman ve maliyet tasarrufu sağlarken, verimlilik ve performanstaki artışı da beraberinde getiriyor. Ayrıca çevrenin korunmasına da önemli katkı sağlıyor." Diye konuştu.
TARIMDA DİJİTALLEŞME HAMLELELERİ…
Tarımda hayata geçirdikleri dijitalleşme hamlelerinden bahseden Pakdemirli, bu kapsamda, gıdada üretimden tüketime tüm zinciri dijital ortama taşıyacak "Dijital Tarım Pazarı'nı (DİTAP) geliştirip hizmete aldıklarını, e- öğrenme araçlarının tarımda kullanımı için "Tarım Orman Akademisi'ni hayata geçirdiklerini, 81 entegre hizmet ile 277 kimlik doğrulama hizmetinin E-Devlet'e entegresyonunu sağladıklarını söyledi.
TARIM 4.0'IN ÜÇ ANA AMACI: VERİMLİLİK, ÖLÇEK VE PAZARA UYGUN ÜRETİM
Dijitalleşmenin yeni bir rekabet alanı olduğunu ve ülke olarak bu yarışta yer almak zorunda olduklarını dile getiren Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Tarım 4.0 yaklaşımını tarım sistemlerine entegre etmek, bu politika alanının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Topraktan çatala tüm süreçlerde bilgi ve iletişim teknolojilerinin tarım sektörüne entegrasyonunu odağına alan bir yaklaşım olan Tarım 4.0'ın 3 ana amacı vardır.
Bunlar; birincisi, maliyetleri düşürmek ve verimi artırmak. İkincisi, alan veya hayvanı en küçük ölçekte yönetmek. Üçüncüsü ise, beklentiye veya pazara uygun üretim yapmaktır.
Bu minvalde; Tarımsal hizmetleri planlamak, yönetmek ve sunmak için bilginin kullanılma şeklini değiştirerek kaynakların daha etkin ve verimli kullanılmasını sağlama ve bu sayede daha karlı, daha adil ve sürdürülebilir bir tarım sistemini mümkün kılma vizyonu doğrultusunda çalışmalarımıza yön veriyoruz."
Bakan Pakdemirli, Strateji Belgesi'nin, Tarım 4.0 yaklaşımının paydaşı olan birçok kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü, üniversite ve çiftçi katılımı ile gerçekleştirilen çalıştaylar, resmi süreçler ve saha araştırmaları sonucunda hazırlandığını, çalışma boyunca 7 atölye çalışması yapıldığını söyledi.
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın