
Avrupa Birliği (AB), yasaklı pestisitler içeren tarım ürünlerinin ithalatını engellemeye hazırlanıyor.
Brüksel, AB çiftçilerini korumak amacıyla farklı üretim standartlarına göre üretilmiş bazı gıda ürünlerinin ithalatını kısıtlamayı planlıyor. Bu hamle, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın “karşılıklı” ticaret politikalarını andırıyor. Konuya ilişkin bilgi veren üç yetkiliye göre Avrupa Komisyonu, önümüzdeki hafta ithalat kısıtlamalarını genişletme seçeneğini değerlendirmeyi kabul edecek. Bu adım, AB’nin ticaret ortaklarıyla gerilimi artırabilir. İlk hedefler arasında, AB’de kullanımı yasaklı pestisitlerle yetiştirilen soya fasulyesi gibi ABD tarım ürünleri yer alıyor.
Sağlık Komiseri Olivér Várhelyi, geçtiğimiz ay verdiği bir röportajda, “Parlamentodan, üye ülkelerden ve çiftçilerimizden çok net sinyaller alıyoruz: AB’de yasak olan bir şey, ithal ürünler için de yasak olmalı,” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Trump geçtiğimiz perşembe günü, AB dahil olmak üzere ABD ürünlerini yasaklayan ülkeleri hedef aldı. Trump, ABD’nin 50 eyaletinden 48’inde üretilen kabuklu deniz ürünlerinin AB tarafından engellendiğini belirterek, bu politikaları değiştirmeyen ülkelere ek gümrük tarifeleri getirmekle tehdit etti.
Avrupa Komisyonu, Fransa ve bazı üye ülkelerin uzun süredir savunduğu “karşılıklı muamele” ilkesine karşı çıkıyordu. Komisyon, bu tür kısıtlamaların Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına aykırı olabileceğini ve yalnızca bilimsel temellere dayanan, ithalatı ayrımcı bir şekilde etkilemeyen sınırlamaların uygulanabileceğini savunuyordu.
AB’nin Yeni Tarım Vizyonu
AB, pek çok pestisiti bitkilere ve hayvanlara zarar verdiği gerekçesiyle yasaklıyor. Ancak AB sağlık ajansı, bazı pestisitlerin düşük seviyelerde tüketilmesinin güvenli olduğunu belirtiyor. Avrupa Komisyonu’nun yeni planı, Tarım Komiseri Christophe Hansen tarafından hazırlanan “Tarım İçin Vizyon” adlı yol haritasında yer alıyor. Belgeye hakim bir yetkili, uluslararası kurallara uyum gerekliliğine de atıfta bulunulduğunu ifade etti.
Yetkililerden biri, yalnızca en tehlikeli pestisitlerin yasaklanmasının gündemde olduğunu belirterek, “Alınacak herhangi bir karar öncesinde rekabet gücünü korumak için etki değerlendirmesi yapılacak,” dedi. Yetkili, AB’nin kahve, mango ve avokado gibi tarım ürünlerine ihtiyaç duyduğunu da vurguladı.
Várhelyi, kanserojen, mutajen veya hormon sistemini bozucu pestisitler içeren gıda ürünlerinin AB’ye girişine izin verilmemesi gerektiğini belirtti. “Bilim güvenli olmadığını söylüyorsa, o zaman bizde olmamalı. Eğer bilim temelli olmak istiyorsak, bilim evrenseldir. Bu yüzden ithal edilen her şeyin bu kurallara uygun olmasını sağlamalıyız,” diye konuştu.
AB’de yasak olan ancak ABD’de soya fasulyesi gibi ürünlerde kullanılan paraquat adlı herbisit de bu kapsama giriyor. Pesticide Action Network Europe (PAN Europe) adlı çevre örgütü, bu ay yayımladığı bir raporda, ithal ürünlerde propikonazol gibi mantar öldürücüler ve arılar için zararlı nörotoksik insektisitler tespit edildiğini ortaya koydu.
Örgüt, “Bu maddeler genellikle ‘pestisit kokteyli’ karışımları içinde yer alıyor ve bazı durumlarda yasal kalıntı limitlerini aşıyor,” ifadelerini kullandı. Açıklamada, “Uluslararası ticaret ortaklarını korumak için daha yüksek kalıntı limitleri belirlenmesi, Avrupa vatandaşlarının sağlığını tehlikeye atıyor,” denildi.
Yasaklı pestisit kalıntılarının en çok çay ve kahvede bulunduğu belirtilen raporda, incelenen çay örneklerinin yüzde 38’inde, kahve örneklerinin ise yüzde 23’ünde yasaklı kalıntılara rastlandığı aktarıldı. Hindistan’dan alınan çay örneklerinin yüzde 25’i, Çin’den gelen örneklerin ise yüzde 17’si yasaklı pestisitler içeriyor.
Yeni Ticaret Anlaşmalarında Hayvan Refahı Şartı
AB, gelecekteki ticaret anlaşmalarına daha yüksek hayvan refahı standartlarını da dahil etmeyi planlıyor. AB kuralları, tavuk ve buzağılar için belirli bir yaşam alanı, barınak temizliği ve çiftçiler için maliyetleri artıran diğer gereklilikleri kapsıyor.
Yetkililerden biri, bu tür düzenlemelerin kamuoyunun ticaret anlaşmalarına desteğini artıracağını ifade etti. Bazı ulusal parlamentolar, çiftçiler ve çevre üzerindeki etkileri nedeniyle bazı ticaret anlaşmalarının onaylanmasını reddetmişti.
Yeni düzenlemeler, hem çiftçileri korumayı hem de tüketicilere daha güvenli gıda ürünleri sunmayı hedefliyor. Ancak AB’nin bu kararları, özellikle ABD ve diğer büyük tarım ihracatçılarıyla ticari gerilimleri artırabilir.
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın