7. Uluslararası Gıda Güvenliği Kongresi Başladı

Gıda Güvenliği Derneği tarafından düzenlenen ve gıda sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getiren Uluslararası Gıda Güvenliği Kongresi'nin 7.'si “Bugün ve Gelecekte Güvenli Gıda” mottosuyla 3 Kasım 2022 Perşembe günü İstanbul Grand Cevahir Hotel Kongre Merkezi'nde başladı. İki gün sürecek olan Kongrede 23 yabancı ve 48 yerli konuşmacı yer alacak. Konuşmacılar; 3 ana oturum ve paralel oturumlar şeklinde gerçekleştirilecek olan 12 oturumda sunum yapacaklar.

Kongrenin ilk gününde gerçekleştirilen basın toplantısında Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, Gıda Güvenliği Kongresi Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Barbaros Özer ve Düzenleme Kurulu üyesi Sn. Prof. Dr. Murat Yıldırım birer konuşma yaparak, gıda güvenliği ve 7. Uluslararası Gıda Güvenliği Kongresi hakkında bilgi verdiler.

Gıda güvenliğinin bir taraftan tüketicinin korunması ve halk sağlığını ilgilendirdiği, diğer taraftan da sektör ve ülke ekonomisinin gelişmesi açısından stratejik bir değere sahip olduğu için çok önemli olduğunu, gıdaya erişimin zorlaştığı bu günlerde gıda güvenliğinin daha da fazla üzerinde durmamız gerektiğini kaydeden Samim Saner, “O nedenle 7. Uluslararası Gıda Güvenliği Kongresi’nin ana teması “Bugün ve Gelecekte Güvenli Gıda”. Kongrede global ölçekte ortaya çıkan ve çıkacak yeni konuları, sektörden iyi uygulama örneklerini, fırsatları, tehlikeleri ve yeni gıda güvenliği teknolojileri hakkında vizyonumuzu açacak çok önemli sunumlar yapılacak.” şeklinde konuştu.

Bu sunumlar arasında Viyana Doğal Kaynaklar ve Yaşam Bilimleri Üniversitesinden Prof.Dr.Rudolf Krska yapacağı bu yılki Kongrenin açılış konferansı olacak.Prof. Krska iklim değişikliği nedeniyle küf toksinlerinin yarattığı riskler ve bunların önlenme yöntemleri üzerine konuşacak. Samim Saner iklim değişikliği üzerinde özellikle durmamız gereken bir konu olduğunu hatırlatırken, “İklim değişikliği sadece susuzluk ve yüksek hava  sıcaklıkları şeklinde karşımıza çıkmıyor, aynı zamanda artan sıcaklık ve rutubet nedeniyle küf toksinleri veya mikotoksinler gıdalarda oluşuyor, bu sorunun önümüzdeki dönemlerde çok ciddi etkileri olacağı tahmin ediliyor. O nedenle mikotoksinleri iyi tanımalı ve gerekli önlemleri almalıyız.” Şeklinde konuştu.

Basının konudaki rolünün önemini vurgulayan Samim Saner “Gıda güvenliği, tüketicilerin çok ilgili olduğu bir konu olduğundan, bu ilgiyi istismar eden kişilerin olduğunu vurgulamak istiyorum. Bu konuda yoğun biçimde bilgi kirliliği yaşıyoruz. Konu uzmanı olmayan pek çok kişi, bilim insanı unvanıyla tüketicilere dayanaksız bilgiler aktarmaktalar.” Diyerek basın mensuplarının tüketicinin doğru bilgiye ulaşmalarını sağlamadaki sorumluluklarına dikkat çekti.

Prof. Dr. Barbaros Özer ise hammaddenin kalitesinden başlayarak son ürüne kadar geçen tüm üretim süreçlerinin bir bütün olarak kontrol edilmesinin gıda güvenliğini sağlamak açısından son derece kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Yeni gıda işleme teknolojilerinin gıda güvenliği çerçevesinden değerlendirmelerine yönelik bilimsel çalışmaların disiplinlerarası bir yaklaşımla yürütülmesi önem taşımaktadır. Benzer şekilde; tüketicilerin talepleri ve yeni bilimsel araştırmalar doğrultusunda yeni ürün formülasyonları geliştirilmekte ve tüketicilere sunulmaktadır. Bu formülasyonların yaratabileceği gıda güvenliği risklerinin de sistematik olarak değerlendirilmesi ihtiyacı bulunmaktadır.” dedi.

Prof. Dr. Murat Yıldırım da kongrede ele alınacak başlıklara kısaca değinerek AB ülkelerindeki uygulamalar ile ülkemizdeki uygulamalar arasında benzerlikleri karşılaştırmamızın önemini hatırlattı.

Ülkemizde ana teması sadece gıda güvenliği olan tek uluslararası kongre olma özelliği taşıyan Uluslararası Gıda Güvenliği Kongresi, sektör, kamu kurumları, üniversiteler, meslek kuruluşları, ilgili meslek mensupları, uluslararası uzmanlar ile sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirerek güvenilir gıda konusunda bilgilerin paylaşıldığı, yeni sentezlere ulaşıldığı ve bu birikimin pratiğe aktarılabildiği en güvenilir platform olma misyonunu da taşıyor.