
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, COP30 sürecinin fosil yakıt lobilerinin etkisi altında tıkandığını belirterek zirvenin küresel iklim mücadelesine yeni bir yol haritası sunamadığını söyledi.

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamındaki COP30 zirvesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, bilimsel verilerin iklim krizinin giderek ağırlaştığını gösterdiğini ancak ülkelerin gerekli adımları atma konusundaki isteksizliğinin sürdüğünü söyledi. Ataç, COP30’da ortaya çıkan tablonun müzakere sürecinin her yıl daha fazla tıkandığını gösterdiğini ifade etti.
Fosil yakıt lobilerinin artan etkisi
Ataç, zirveye 1.600’den fazla fosil yakıt lobicisinin katılmasının “sürdürülebilirlik” söylemi altında ciddi bir baskı oluşturduğunu belirtti. Bu durumun COP süreçlerini çözüm yerine ertelemelere, sermaye çıkarlarının öncelendiği bir yapıya dönüştürdüğünü söyledi.
Zirvenin resmi çıktısı olan Mutirão metninde fosil yakıtlara ilişkin ifadelerin tamamen çıkarılması, küresel mücadelede yeni ve bağlayıcı bir yol haritası sunulmasını engelledi. Bu gelişmenin, COP28’de benimsenen “enerji sistemlerinde fosil yakıtlardan uzaklaşma” kararının bile gerisinde kaldığı belirtildi.
1,5°C hedefinde ciddi sapma
Birleşmiş Milletler’in analizine göre ülkelerin sunduğu yeni Ulusal Katkı Beyanları (NDC), 2035’e kadar küresel emisyonlarda yalnızca yüzde 12’lik bir düşüş öngörüyor. Bilimsel gereklilik ise en az yüzde 60.
Ataç, Türkiye’nin açıkladığı İkinci Ulusal Katkı Beyanı’nın da benzer bir çelişki içerdiğini söyledi. 2035 emisyon hedefinin azaltım gibi sunulmasına rağmen TÜİK verileri dikkate alındığında aslında 2023’e kıyasla yüzde 16’lık bir artış anlamına geldiğini vurguladı.
İklim finansmanında ilerleme yok
Küresel Güney’in uyum ihtiyaçlarına yönelik yıllık 300 milyar dolarlık beklentiye rağmen COP30’da kabul edilen finansman düzeyinin 120 milyar dolarda kalması eleştiri konusu oldu. Hedefin 2030’dan 2035’e ertelenmesi de iklim eyleminin geri plana bırakıldığı değerlendirmelerine yol açtı.
Ataç, “Emisyonlar hızla düşmeden uyum politikalarının etkili olamayacağını biliyoruz.” dedi.
Adil geçiş talepleri karşılık bulmadı
Zirvede hak temelli söylemler öne çıksa da Adil Geçiş Mekanizması için herhangi bir finansman ayrılmadığı belirtildi. Kritik minerallere ilişkin sosyal ve çevresel risklerin karar metnine eklenmesi yönündeki talepler ise Çin ve Rusya’nın itirazları nedeniyle tamamen metinden çıkarıldı.
Yerli halklar ve sivil toplumun çağrıları güçlüydü
Zirve boyunca yerli halklar ve sivil toplum örgütleri fosil yakıtların terk edilmesi, Amazon’un korunması ve hak temelli iklim politikaları için çağrı yaptı ancak bu talepler nihai kararlara bağlayıcı şekilde yansımadı.
COP31 Türkiye’de yapılacak
COP30’un Türkiye açısından en önemli çıktılarından biri, COP31 zirvesinin 2026 yılında Antalya’da düzenlenecek olması oldu.
Ataç, Türkiye’nin bu süreçte iklim politikalarını güçlendirmek, fosil yakıtlardan çıkışı hızlandırmak ve bilime uygun, adil ve şeffaf bir iklim politikası ortaya koymak için önemli bir fırsat yakaladığını söyledi.
TEMA Vakfı olarak iklim krizinin gönüllü taahhütlerle çözülemeyeceğini vurgulayan Ataç, karar vericilerin artık gerçek bir dönüşüm iradesi ortaya koyması gerektiğini belirtti.
Kaynak:Tarım Pusulası

















































Yorum Yazın