CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Helal Akreditasyon Kurumuyla ilgili düzenlemelerin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda konuşma yaptı. Ülkemizde son yıllarda ciddi boyutlara ulaşan ‘Gıda terörüne’ işaret eden Gürer, merdiven altlarında üretilen taklit ve tağşiş ürünler ile, at ve eşek eti kullanılarak piyasaya sürülen gıda maddelerine dikkat çekti.
Yoksulluğun artması nedeniyle vatandaşların helal ve haramdan vazgeçerek, artık ne yiyip ne içeceğini düşünmeye başladığını anlatan Ömer Fethi Gürer, enflasyonun arttığını, alım gücü düşen vatandaşın da ucuz bulduğu, kalitesiz ve içeriği belirsiz ürünleri kullanmak zorunda kaldığını belirtti. Gürer, ilgili kurumların denetimleri sıklaştırıp, kime ne yedirip içirildiğinin ortaya çıkarılması gerektiğini ifade etti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ülkede ve yurtdışında helal uygunluk değerlendirme kuruluşlarına helal akreditasyon hizmeti sunan ve bununla ilgili kıstas ve tedbirleri belirleyen Helal Akreditasyon Kurumuyla ilgili düzenlemelerin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda bir konuşma yaptı.
ÖNCE TÜRKİYE’DE NE YENİP İÇİLİYOR, ONA BAKIN
Helal ve haram kavramlarının önemine dikkat çeken Gürer, “Bu kanun ilk çıktığı zaman burada, Bakan, 36 İslam ülkesine satışta bu yöntemle sağlanabilecek avantajlara değinmişti. Tabii, buraya baktığımız zaman, yurt dışına satılacak helal ürünlerle ilgili düzenlemeyi düşünmek iyi de Türkiye'de ne yiyoruz, ne içiyoruz, ne hâldeyiz; ona da bakmak gerektiğini düşünüyorum” dedi.
KIYMALI PİDEDE EŞEK ETİ
Tarım Bakanlığının geçen yıl taklit ve tağşiş yaptığı kesinleşen firmaları açıkladığını hatırlatan Gürer, TBMM’deki konuşmasında bakanlığın denetimlerden elde ettiği verilerden örnekler sundu. Gürer, “Köfte -dana, kuzu- etinde tek tırnaklı eti tespit ediliyor. Hazır kıymada, kıyma harcında, kıymalı pide harcında, kıyma kuzu etinde... Bunlar, tek tırnaklı hayvanlar at ve merkep. Bunun yanında, kuru köftede, sebzeli pişmiş köftede, ısıl işlem görmüş dana sucukta domuz eti tespit ediliyor. Keza sütte, yağda, aldığımız peynirde nişasta ve bitkisel yağ olduğu ortaya çıkıyor. Sizlere tavsiyem, Tarım Bakanlığının sitesine girin, bunlardan bazıları sizin çocuklarınızın da gittiği yerlerden oluşuyor” dedi.
TAKVİYE EDİCİ GIDALAR
Bakanlığın son bir yıldır denetimlerle ilgili açıklama yapmadığını ifade eden CHP Milletvekili Gürer, Balda, zeytinyağında, baharatta, isotu kırmızı biberi boyayıp satıyorlar enerji içeceğinde, çikolatada, bitki çay ve kahve ürünlerinde, takviye edici gıdalarda, süt ve süt ürünlerinde insanlarımıza şu anda yedirilenlerin takip edilmesi gerektiğini kaydetti.
YOKSULLUK ARTTI, İNSANLAR NEYİ UCUZ BULURSA ONU ALIYOR
Gıda ürünlerinin merdiven altı üretime kaydığına işaret eden Gürer, “Yokluk ve yoksulluğun artmasıyla insanlarımız da ne yapsınlar ucuz buldukları bu ürünleri alıyorlar. Ama bunun ahlaki ve vicdani sorumluluğu iktidarda. Bu anlamda denetimlerin artırılması gerekiyor. Vatandaş helalden, haramdan vazgeçti ne yiyecek, ne içecek, o konuda sıkıntı var. Enflasyonun bu kadar arttığı ülkede alım gücü düşünce doğal olarak da kalitesiz, içeriği belirsiz ürünleri de kullanmak durumunda kalıyor” diye konuştu.
LABORATUVARLAR ÜCRET TALEP EDİYOR
Yurttaşın ürünleri inceletmek istediğinde laboratuvarlardan ücret talep edildiğini belirten Gürer, belediyeler ve tarım müdürlüklerinin en gelişmiş laboratuvarlarda donatılması gerektiğini vurguladı.
HİCRET DEYİP OSMANLI DEYİP MALI GÖTÜRÜYORLAR
İnsanların, helal ürün denilerek kandırılmalarına da verdiği örneklerde dikkat çeken Gürer, “Burada liste var, farklı şehirlerde, isimlerini okursam şaşkınlığa uğrarsınız. Öyle işler yapıyor ki, adını "Hicret" koymuş, adam domuz etini kullanmış, "Osmanlı kavurma" diyor at, eşek eti kullanmış. Bir de adını "Hicret" koyuyor "Osmanlı" koyuyor, oradan malı götürüyor. Onun için bu konularda yapılması gerekenlerin olduğu bir gerçek”
UYARI GÖREVİMİ YAPIYORUM
Helal Akreditasyon Kurulunun düzenlemeleriyle yurtdışına ürün satmanın yollarının aranması gerektiğini ancak bu ülkede yaşayan 80 milyon insanın da ne yiyip içtiğini bilecek bir kontrol mekanizmasının oluşturulmasının şart olduğunu anlatan Gürer, “Biliyorsunuz bu kanunda Mecliste bir düzenleme yapıldı, ona göre de bu konuda belli aralıklarla kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekli. Türkiye'nin bütününde olmasa da ben burada baktığım zaman, Trakya'dan Doğu Anadolu'ya kadar farklı illerde gerek at, eşek gerek domuzun insanlara yedirildiğini gördüm. Bundan da bir milletvekili olarak üzüntü duyup uyarı görevimi yapmak istiyorum” dedi.
DOMUZ ETİ, AKP DÖNEMİNDE KASAPLIK HAYVAN KABUL EDİLDİ
CHP Niğde Milletvekili Gürer, ülkemizde 2006 yılında AKP döneminde domuz etinin kasaplık hayvan olarak düzenlenmesinin yönetmelikle belirlendiğini hatırlatan Ömer Fethi Gürer, ”Eğer bunu biz yapsaydık hangi köye gitsek yurttaş yakalardı bizi, "Ya, siz domuz etini de kasaplık hayvan yaptınız." derdi. Ama Adalet ve Kalkınma Partisi yapınca onu da size sormuyor. Onun için o anlamda bir sorun yok, düzenlemeyi yaptınız ama ben veya bir yurttaş, böyle bir tercihi yoksa, dana eti yiyorum diye, koyun eti yiyorum diye domuz eti yemesinin de hak ve adalet olmadığını düşünüyorum, bunun da sizler tarafından kabul edilecek bir durum olmadığını da düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
DENETİMLER ARTIRILMALI
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bu bağlamda, yapılacak düzenlemelere de gereksinim olduğunu, Tarım Bakanlığının bu anlamda sorumluluğunun bulunduğunu belirtti.
Gürer, Tarım Bakanlığının denetimlerini sıklaştırması kime ne yediriliyor ne içiriliyor bunların bir kontrol altına alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Yorum Yazın