0
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO), AB Bilgi Merkezi iş birliği ile ‘Tarımda Kooperatifleşme Konferansı’ düzenlendi. Konferansın açılış konuşmasını yapan DTSO Başkanı Ahmet Sayar, bölgede 1990’lı yıllarda yoğunlaşan zorunlu göç nedeniyle köylerde üretimin durdurulduğunu ifade ederek, tarım faaliyetiyle geçimini sağlayan ve kendine yeten nüfusun kent merkezine göç etmesiyle işsizlik yanı sıra büyük sosyo-ekonomik sorunların yaşandığını söyledi.
DTSO, AB Bilgi Merkezi’nin ortaklaşa düzenledikleri ‘Tarımda Kooperatifleşme Konferansı’ Diyarbakır’da gerçekleşti. 2 gün sürecek olan konferansta, kooperatifleşmede İtalya ve Almanya örnekleri yanı sıra Türkiye örnekleri de incelenecek.
Bir otelde gerçekleşen konferansa Diyarbakır Vali Yardımcısı Taner Bircan, Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı, DTSO Başkanı Ahmet Sayar, Almanya, İtalya’dan gelen davetlilerin yanı sırda çok sayıda sivil toplum kuruluşu katıldı.
"TARIM SEKTÖRÜNDE ÜRETİLEN KATMA DEĞER YÜZDE 24"
Konferansın açılış konuşmasını yapan DTSO Başkanı Ahmet Sayar, bölgede yaşanan tarımsal sorunlara dikkat çekti. Sayar, özellikle 1990’lardan sonra yoğunlaşan zorunlu göç nedeni ile, bazı köylerimizde üretim durulduğunu belirterek, tarım faaliyeti ile geçimini sağlayan ve kendine yeten nüfusun kent merkezlerine göç ederek işsiz hale gelmesi ile büyük sosyo-ekonomik sorunlar yaşadıklarını anlattı. Bugün gayri safi katma değer açısından 26 bölge içinde 24. sırada yer alan Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde, tarım sektöründe üretilen katma değer yüzde 24, istihdam ise yüzde 32,1 olduğunu aktaran Sayar, bugün bölgenin tarım üretim açısından bir ihracat merkezi olmasını hedefleyen GAP Projesi kapsamında, sulama projelerinin gerçekleşme oranı henüz yüzde 15 olarak tespit edildiğini dile getirdi.
"ÜLKEMİZİN SOSYO-EKONOMİK AÇIDAN 67. SIRADA YER ALAN İLİNDE YAŞIYORUZ"
Yerelin ekonomik olarak kalkınması ve gelişmesinde tarımsal üretimin rolü oldukça büyük olduğunu vurgulayan Sayar, "Bugün bölgemizin mevcut ekonomik geri kalmışlığının giderilmesi için üretimden kopan kesimlerin ve kırsal alanların daha fazla üretime katılımının sağlanması gerekmektedir. Ülkemizin sosyo-ekonomik açıdan 67. sırada yer alan ilinde yaşıyoruz. Kent merkezinde yaşanan sosyo-ekonomik sorunların yanında, kırsal bölgelerde de kalkınmanın sağlanması oldukça önemli bir ihtiyaç olarak önümüzde duruyor. Eğer ekonomide gelirin daha fazla tabana yayılmasını ve özellikle sosyo-ekonomik açıdan daha düşük bölgelerin gelişmesini ve ekonomide oluşan gelir dağılımı eşitsizliğini gidermek istiyorsak, ortak ve katılımcı modeller ile üretime dayalı yeni ekonomik alanlar geliştirmeliyiz. Kooperatifler bu açıdan oldukça önemsediğimiz araçlardır" ifadelerini kullandı.
"DEVLET, KOOPERATİFLEŞME KONUSUNDA DEMOKRATİK ÖZERK BİR KOOPERATİFÇİLİĞİN GELİŞMESİ İÇİN TEMEL ALT YAPIYI HAZIRLAMALI"
Sayar’ın ardından konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı ise kooperatifleşmede özerlik sisteminin uygulanması gerektiğini söyledi. Ekonomiyi önemli bir gündem maddesi olarak gördüğünü aktaran Anlı, bölgede yaşanan ekonomik sorunların giderilmesi için çaba sarf ettiklerini dile getirerek, bu çabadan da sonuç aldıklarını söyledi. Anlı, “İçinde bulunduğumuz coğrafya baktığımızda, yanı başımızda Irak, Suriye ve Ortadoğu’daki krizli merkezlerin yanında Diyarbakır ve bölgemiz adeta bir istikrar adasıdır. Bunun kıymetini bilmek gerekiyor. Bunun kalıcı bir barışa dönüşmesi noktasında bundan istifade etmeyi hedefliyoruz. Kooperatifçilik çok yabancı olduğumuz bir kavram değil, ama maalesef çok iyi bildiğimiz bir kavram da değildir. Bölge olarak, kooperatifçiliği çok farkı bir şekilde tanımışız. Kentteki kooperatifçilik anlayışı, maalesef imaj olarak çok iyi değil. Ama her geçen gün, farklı hizmet alanlarında, farklı sektörlerde kooperatifçiliğin gelişiyor olması, bu konudaki mevzuattaki değişikliklerle dikkate alındığında önümüzde büyük bir potansiyelin yattığını gösteriyor. Devlet, kooperatifleşme konusunda demokratik özerk bir kooperatifçiliğin gelişmesi için temel alt yapıyı hazırlamalı, destek ve pozitif ayrımcılık uygulamalıdır. Diyarbakır’daki tarımsal arazilerin yüzde 50’si 1. sınıf tarım arazisi niteliğindedir. Bu son derece ciddi bir rakamdır. Ama burada elde ettiğimiz ürün maalesef olması gerekenden uzaktır” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından konferans, katılımcıların sunumuyla devam etti.
Yorum Yazın