Zeytinyağı çiftçide 13 lira, markette 26 lira
TarımSon günlerde sızma zeytinyağında stokçuluk iddialarını değerlendiren Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin, üreticinin stok yapacak gücü olmadığını, üreticiden 13 liraya çıkan zeytinyağının 26 liraya rafta nasıl satıldığının araştırılması gerektiğini ifade etti.
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin, çiftçinin stok yapacak kadar güçlü olmadığını belirterek, “Fiyatlar, neden yükseliyor sorusu söylediğim gibi arz talep dengesi kuralından kaynaklanıyor. Üreticinin malı satmaması iddiası zaman zaman doğru olsa bile şu an için bir dayanağı yok. Böyle bir şey de yok. Üreticinin elinde malını saklayabilecek ekonomik gücü yok. Böyle bir şey söz konusu bile değil şu an. Belki üretim anlamında daha güçlü sayılan üreticilerde kendi ihtiyacı için vardır ama stok amaçlı bir zeytinyağı biriktirme söz konusu bile değil üretici anlamında. Bunu başka birimlerde yapan varsa onu bilemem. Onlar da ayrıca zeytinyağı ticareti ile ilgilenen kişiler varsa var onlar da piyasadaki pazar paylarına göre, bir miktar ürünü kendi ihtiyaçları için saklamış olmalarından da doğal bir şey olamaz. Şu anda piyasa spekülatörü yok denecek kadar azdır. Bu artışları buna bağlamamak lazım” dedi.
Zeytinyağının yerine ikame yağ arayışının gerçekleri yansıtmadığına vurgu yapan Çetin, “Türkiye’de bir gerçek daha var. Zeytinyağı tüketimi arttı. Bunu da görmek lazım. Zeytin yağına hızlı bir talep var. Zeytinyağında fiyat artışlarından dolayı tüketici tercihlerinin başka bir yere başka alternatif yağlara gittiği yorumlarına da cevap vermek isterim. Esasında üreticinin, bu fiyat artışından dolayı tüketicinin başka yağlara kayma iddiasının çok doğruluk payı yok. Gıda maddelerini raporlayan bazı kamuoyu sistemlerinin yaptığı araştırmalara göre, yılın ilk dört ayında zeytinyağı pazarında yüzde 6’lık bir daralma var. İşin ilginci bu daralma fiyat meselesinde dolayı sızma yağda yüzde 30 civarında. Ama daha ucuz versiyonu olan rafine ve riviera yağlarda yüzde 40 civarında artış var. Yüzde 30 kayıp var sızmada, ama yüzde 40 civarında rafine zeytinyağlarında tüketicinin talepleri artmış durumda. Zeytinyağının içinde çözüm bulmuş tüketici. Zeytinyağından uzaklaşmadı. Daha ucuz versiyonlarına doğru yöneldi. Bu da tüketicinin ısrar ile zeytinyağında kalma tercihidir” diye konuştu.
Üreticinin fiyat artışında etkili olmadığını savunan Çetin, “Bu tür sancılar, bu tür tartışmalar, sektörün sağlıklı olduğunu gösterir. Bu tartışmaların olması gerekiyor zaten. Bu tartışmalar olacak ki doğruyu bulalım. Zeytinyağında Türkiye iddialı olacaktır. Tarım Bakanlığı'nın zeytinyağı politikalarını her zaman çok destekledim ve hala daha desteklerim. Ancak bununla beraber, ekonomik politikaları taşıması gerektiğini de düşünüyorum. Aynı Tarım Bakanlığı 700 bin ton hedef verdiği çiftçiye bu stoğun sorumlusu sensin diyor beyanında. Bunu anlamak mümkün değil. Bu, bu kadar basit değil. Bakanlığımızın, devletimizin, bu konuda formülleri, çözümleri olması lazım. Biz yaparız, o suçlu bu suçlu. Ama devlet bunu yapamaz. Devletin çözümü olmalı. 700 bin ton üretim hedefi için görevlendirilen Türk çiftçisine, aynı bakanlığın dönüp de 'kabahatli sensin' demesini 'Türk Modeli' bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum. Bu da bir dil sürçmesi olsun" ifadelerini kullandı.
Üreticiden ucuza çıkan zeytinyağının market raflarında pahalıya satıldığını dile getiren Başkan Çetin, "Üretici üretimden vazgeçsin onu mu istiyorsunuz. Peki, üreticinin de insan gibi yaşaması lazım. Girdi maliyetlerine bakın. O zaman şu andaki fiyat seneye düşer mi? Bence düşmesin. Üretici ancak kendini toparlayabildi. Ben üreticiden 13 liraya çıkan malın, markette 26 liraya neden satıldığının araştırmasının yapılmasını istiyorum. Bu aradaki mesafeyi, bu yüzde yüzlük artışı kim yapıyor, nasıl yapıyor. Hiç kimse karından vazgeçmiyor. Ama isteniyor ki üretici ucuz satsın. Peki üretici nasıl karnını doyuracak. Bu ülkede nasıl yaşayacak bu üretici. Teknolojisini nasıl geliştirecek" dedi.
Sektörden umutlu olduğuna değinen Çetin, “Seneye üreticinin daha fazla kazanmasını istiyorum, hem tüketicinin uygun fiyatlara ulaşmasını istiyorum. Hem sanayicimizin ihracatta Türk markasıyla dünya pazarlarında hakimiyet kurmasını istiyorum. Türk zeytinyağı bunu hakkediyor. Türk çiftçisi de bunu hakkediyor. Tarım Bakanlığı da bunu hakkediyor. O zaman hep beraber doğru olanın arkasına düşelim. Sistemi realize edelim ve ihracatçımızın da, sanayicimizin de, tüketicimizin de, en önemlisi üreticimizin de önünü açacak ve onların mutluluğunu sağlayacak formülleri beraber geliştirelim” şeklinde konuştu.
İlginizi Çekebilir