Tarım güvence altına alınmalı
TarımTürkiye, tarım ülkesi olarak bilinir ancak kırsaldaki nüfus azalma eğiliminde. Çözüm önerilerinden biri de tarımın, anayasal güvence altına alınması. Çiftçiliğin, meslek haline dönüştürülmesi de tavsiyeler arasında
Türkiye ekonomisinin can damarlarından olan tarım sektörü, her geçen yıl biraz daha zayıflıyor. Kırsaldaki geçim sıkıntısı nedeniyle göç, çare olarak algılanıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Celil Çalış, çiftçinin, yaşamını bulunduğu bölgede sürdürmesi için çiftçiliğin meslek haline getirilmesi gerektiğini vurguladı. Bu gereksinimin, sadece ekonomik anlamdaki tarla hasadı, ekim – dikim ve hayvancılıkla ilgili bir olgu olmadığını belirten Çalış, çiftçiliğin bütünüyle sosyal bir proje olarak ele alınması gerektiğini kaydetti. Türkiye nüfusunun doğrudan 29 milyonunun, dolaylı olarak da 50 milyonunun tarımla ilgilendiğini, bu rakamların göz ardı edilemeyecek kadar yüksek olduğunu anlatan Çalış, tarım kesiminde istihdam edilenler için yeni projelerin ortaya konulması gerektiğini dile getirdi.
“GÖÇ İSTEĞİ OLUŞMAMALI”
2006 yılında ‘tarım danışmanlığı’ sisteminin hazırlandığını ancak uygulanamadığını, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 2009 yılında açıklanan havza bazlı ürün destekleme modeliyle ilgili adım atılmadığını ifade eden Çalış, “bu iki önemli proje, hem tarımsal üretimde verim ve kalite artışı sağlar hem de tarımla ilgilenen, kırsal alanda yaşayanlar için bulunduğu yerde yaşamaya devam etme isteği oluşmasında atılacak önemli adımlardır. Tarımla ilgilenenler, sosyal yaşamdan uzak anlamına gelmemeli. ABD, Brezilya, Kanada ve Avustralya gibi tarımda gelişmiş ülkelere bakıldığında profesörler bile çiftçilik yapabiliyor” dedi.
“YANLIŞ ALGILAR ORTADAN KALDIRILMALI”
2014 yılında Meram Belediyesi ile başlattıkları ‘Bulgur Bizden’ projesinin hala devam ettiğini anlatan Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Celil Çalış, “proje ile Konya’daki ticaret, kültür ve sağlık koşullarını ele alarak pirinç yerine bulgurun daha çok tercih edilmesinin faydalı olacağını ortaya koymak için bir yapı oluşturduk. Yaptığımız anket çalışmalarında pirincin zengin yemeği, bulgurun ise fakir yemeği olarak değerlendirildiği ortaya çıktı. Önce bu algıları ortadan kaldırıp çiftçiliğin meslek haline getirilmesi için devletin net bir şekilde sosyal projeye imza atması gerekiyor” diye konuştu.
“GENEL BİR TARIM POLİTİKASI OLMALI”
Türkiye’nin tarım ülkesi olduğunu ve ekonomik kalkınmanın mutlaka tarımla gerçekleştirileceğini vurgulayan Çalış, “geçmişte ele alınan ancak yarım kalan önümüzdeki dönemlerde ele alınması muhtemel olan anayasa çalışmalarında tarımın anayasal güvence altına alınması lazım. Bugün bakan ya da müsteşar değiştiği zaman tarım politikası da değişiyor. Ülkenin genel bir tarım politikası olmalı. Ekonomik kalkınmanın tarımdan başlayacağını, köyden, yayladan başlayacağını net bir şekilde ortaya koymamız gerekiyor. Tarımsal girdilerde çiftçinin yükünün biraz daha devlet tarafından alınması gerekir” ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir