© Tarım Pusulası 2021

Tapuları İade Edilmezse Köylüler, Oy Kullanmayacak

Kayseri’de 2 kişinin şikayeti ve dönemin valisinin talimatıyla açılan tapu iptal davası, bütün bir köyü mağdur etti.

Kayseri’de 2 kişinin şikayeti ve dönemin valisinin talimatıyla açılan tapu iptal davası, bütün bir köyü mağdur etti. Atalarından miras kalan arazilerin kendilerine ait olduğunu mahkemede ispat etmeye çalışan köylüler, sorun çözülmezse köyde hiçbir partiye oy vermeyeceklerini açıkladı.

İncesu ilçesi Hamurcu köyünde, devletle mahkemelik olmayan vatandaş neredeyse yok gibi. 450 haneli köyde, 300’ün üzerinde köylü tarlalarının Hazine'ye geçeceği korkusuyla yaşıyor. Köylülerin mahkeme süreci, 2004 yılında beyan esasına göre tapuların dağıtılmasıyla başlamış. Bir aylık yasal süreçte askıda kalan tapu ilanına itiraz olmayınca tapular kesinleşmiş. Ancak 2014 yılına gelindiğinde köyden 2 kişi, sadece 67 parselin yanlış yazıldığını iddia edip itiraz etmiş. Köye gelen bilirkişiler ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü görevlileri ise birçok arsanın ‘sınırının olmadığı, ekilip dikilmediği’ yönünde rapor hazırlamış. Bunun üzerine dönemin valisi itiraz eden 2 kişinin dilekçelerinin çoğaltılarak Hamurcu köyünün bütün tapularının iptal edilmesi ve yeniden keşif yapılması yönünde talimat vermiş. İncesu Asliye Ceza Mahkemesi’nde 700 parsel için tapu iptal davası açılmış. Mahkemeden gelen ihbarname ile şok yaşayan köylüler, şimdi arazilerinin Hazine'ye geçeceği korkusunu yaşıyor. Köylülerin ifadelerine göre, bu olaydan sonra köyde huzursuzluk başladı. 67 tapuya itiraz eden şahsın arabası evinin önünde yakıldı. Bu kişiler adeta köyde istenmeyen adam ilan edildi. Ayrıca arsalar mahkemelik olduğu için alınıp satılamıyor.

Hamurculu olan dava avukatlarından Mustafa Altıngöz, burasının en eski yerleşim yerlerinden olduğunu ifade etti. Köyün engebeli bir yapısı olduğunu vurgulayan Altıngöz, “Asırlardır insanlar, dava konusu arsaları ıslah ederek sahiplenmişlerdir” dedi. Tapuların askıda olduğu bir aylık sürede itiraz olmadığı için tapuların kesin olduğunu vurgulayan Altıngöz, herkesi kapsamayan iki kişinin itirazı ve dönemin valisinin hukuksuz talimatıyla bu noktaya gelindiğini savundu. Altıngöz, “Şikayeti bulunan iki kişi de dilekçeleri çoğaltıldığı için suç duyurusunda bulundular ama takipsizlik verildi. Burada toplu katliam ve devletin büyük bir masrafı var. Hukuk katlediliyor. 9 yıl 10 ay sonra açılan dava kötü niyetli açılmıştır. Yargılama devam eder ve hava fotoğraflarına bakılırsa birçok kişi mağdur olur. Çünkü o dönemin teknikleriyle buraların ekilip dikildiğini fotoğraflardan tespit etmek çok zordur. Sosyal devlet gereği kamu, davadan köylüler lehine çekilirse köylünün emeği zail olmaz.” diye konuştu.

Duruma tepki gösteren köylüler de köy meydanında toplanarak haklılıklarını anlatmaya çalıştı. Bir köylü tapusunu yırttı. Hazineye devredilmeye çalışılan tarlaların atalarından miras kaldığını savundular. 20 sene köyde azalık yaptığını belirten Süleyman Cavlak, “Biz buraları hanımlarımızın dokudukları halıların paralarıyla satın aldık. Çoğumuza dedemizden, onlara da babalarından kaldı.” ifadelerini kullandı. Devletin köylüsünden daha çok Suriyelileri kayırdığını iddia eden Cavlak, “Ne kadar Suriyeli varsa Hamurcu’ya getirsinler evlerimizi de verelim onlara. Gerekiyorsa tarlalarımızı bağışlayalım ama seçim günü hiçbir partiye oy kullanmayacağız. Bunu cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar duysun ve unutmasınlar.” diyerek tepki gösterdi.

Tapusunu yırtarak tepki veren Hasan Ekinci de, “Madem geri alacaklar bu tapuların hükmü yok. Biz de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysak o topraklarla geçim sağlayan ve çocuk okutan köylüleriz. Devlet verdiği tapuyu niye geri alıyor? Sorunun çözülmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.

Köyde doğup büyüyen ve bir dönem muhtarlık yapan 75 yaşındaki Muzaffer Özer de şu açıklamalarda bulundu: “Bizde devlet vatandaştan tarafa değil. Köylünün elindekini ‘hazine’ deyip geri alıyorlar. Bu tarlalar eskiden öküz ile at ile sürülürdü. Tapumuzu aldık. Şimdi de geri isteniyor. Madem öyleydi neden tapu verdi? Oturduğum evin yerini dahi hazineye aktaracak. Yüzde 70 engelli bir çocuğum var. O zaman ben Suriye’ye mi yoksa Irak’a mı gideceğim?”

86 yaşındaki Mustafa Acer de, hazineye alınmaya çalışılan arsaların şehit toprağı olduğunu dile getirdi. Acer, “Dedemiz Yunan harbinde şehit düştü, anamız bizi bu topraklarla büyüttü. Onlardan da bize kaldı. Buralar şehit toprağı. Tapu nasıl iptal olur?” şeklinde tepki gösterdi.

Dedesinden kalan tarlanın elinden alınmaya çalışıldığını anlatan Ahmet Akyol da, “Ben açım. Suriye’ye milyarlar bağışlanıyor, saraylar yaptırılıyor, dışardan çamlar getirtiliyor. Ne oluyor? Kendi açımız dururken başkası kayrılmasın.” dedi.

Abdullah Karalı da, 60 senedir tapu iptal davası açılan tarlaların hemen yanındaki evlerde oturduğunu söyledi. Tapusunun elinde olduğunu belirten Karalı, “Şimdi de sizin değil diyorlar” şeklinde konuştu.

Köy halkından Nazmi Toker de, zaman aşımı süresi olan 10 yıl dolmasına kısa bir süre kala tapu iptal davası açıldığını belirterek dertlerini hiçbir yere anlatamadıklarını dile getirdi.

72 yaşındaki Ahmet Karakaya da, “Babam 98 yaşında ve halen sağ. Çocukluğumdan beri elimizden alınmaya çalışılan arsaları ekip dikiyoruz.” dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER