Koruma altına alınan büyük ova sayısı 245 olacak
TarımGıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, yaklaşık 6 milyon hektar alanda 192 ovanın Bakanlar Kurulu kararıyla tarımsal sit alanı olarak koruma altına alındığını belirterek "Şu anda 53 ovayla ilgili bir çalışmayı da Bakanlar Kuruluna gönderdik. Bu sayı 245 olacak. Bunu gittikçe artıracağız." dedi.
Fakıbaba, Bakanlıkta düzenlenen 5 Aralık Dünya Toprak Günü etkinliğinde yaptığı konuşmada, toprağın, üretimin temel dayanağı, zenginliğin ve servetin gerçek kaynağı olduğunu söyledi.
Toprağın önemine ilişkin farkındalığın sadece Bakanlıkça oluşturulamayacağına işaret eden Fakıbaba, köylerde, ilçelerde de Toprak Günü'nün herkes tarafından kutlanması gerektiğini bildirdi.
Fakıbaba, toprak kaybının minimize edilmesi gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
"Toprağı korumak için yoğun mücadele veriyoruz ama şimdi deseniz ki '4,5 aydan beri toprağı tam koruyabildin mi', koruyamadım. Çünkü bakıyorsunuz öyle bir ihtiyaç ortaya çıkıyor ki derler ya, 'Yukarıya tükürsen bıyık, aşağıya tükürsen sakal', tam öyle bir olay. Bu dengeyi mümkün olduğu kadar toprağın lehine düşünerek kayıpları minimize etmek en başlıca görevlerimiz arasındadır."
AK Parti hükümetleri tarafından toprağın korunmasına yönelik yasal boşluğun giderildiğini vurgulayan Fakıbaba, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile bugüne kadar 605 bin hektar tarım alanının amaç dışı kullanımını engellediklerini dile getirdi.
Fakıbaba, AK Parti hükümetlerinin tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesini önlediğinin altını çizerek, tüm mirasçıların haklarını koruyarak gerekli düzenlemelerin yapıldığını anlattı.
Ülke genelinde faaliyet gösteren 260 toprak analiz laboratuvarı olduğuna işaret eden Fakıbaba, bu analiz laboratuvarlarıyla ilgili dile getirilen sıkıntıların giderilmesi için gerekli çalışmaların yapılacağını kaydetti.
AK Parti iktidarı döneminde toplulaştırılmış alanların 5,5 milyon hektara çıktığını belirten Fakıbaba, bu konuda 2019 hedeflerinin 7,5 milyon hektar, 2023 hedeflerinin de 14 milyon hektar olduğunu bildirdi.
Fakıbaba, "Büyük ovalarımızı koruma altına alıyoruz ve almaya devam edeceğiz. Bu kapsamda 2017'de yaklaşık 6 milyon hektar alanda 192 ovamızı Bakanlar Kurulu kararıyla tarımsal sit alanı olarak koruma altına aldık. Şu anda 53 ovayla ilgili bir çalışmayı da Bakanlar Kuruluna gönderdik. Bu sayı 245 olacak. Bunu gittikçe artıracağız. Toprağa değer vermeyen, üretmeyen ülkeler başkalarına muhtaç ve bağımlı ülkelerdir." değerlendirmesinde bulundu.
Fakıbaba, toprağı suyla çiftçiyi bilgiyle buluşturacaklarını dile getirerek "Yarın Çevre ve Orman Bakanımız ve bürokrat arkadaşlarımızla toplantımız var. Bu toplantının ardından Sayın Başbakanımıza bilgi vereceğiz." dedi.
"Bakanlığın gündemine tarımsal sekileri getirmek istiyoruz"
TEMA Vakfı Başkanı Deniz Ataç da toprağın öneminin gittikçe arttığına işaret ederek en büyük sorunun tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı olduğunu söyledi.
Ataç, Bakanlığın çalışmalarıyla büyük ovaların koruma altına alındığını ancak orada da bazı istisnaların göze çarptığını vurgulayarak tarım topraklarına termik santraller yapıldığına dikkati çekti.
İklim değişikliğiyle kuraklık beklendiğini ifade eden Ataç, "Biz Bakanlığın gündemine tarımsal sekileri getirmek istiyoruz. Orman arazilerinde ciddi şekilde tarımsal sekiler yapıldı fakat tarım arazilerinde de aynı uygulamaların gündeme gelmesini ve Bakanlığın desteğiyle yaygınlaştırılmasını istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Ataç, topraktaki organik madde oranının artırılması gerektiğini belirterek Rize bölgesinin hızla organik tarıma geçirilmesini istediklerini bildirdi.
Köylerdeki ortalama yaşın 59'a ulaştığını hatırlatan Ataç, köylünün para kazanması için en önemli yolun kooperatifçilik olduğunu, bu nedenle kooperatifçiliğin gündeme alınması gerektiğini vurguladı.
Ataç, kızların, sosyal güvenliği olmadığı için çiftçi gençlerle evlenmekten çekindiğine işaret ederek üreticilere özel bir sosyal güvenlik sisteminin getirilmesi gerektiğini, bunun tarım istihdamına da büyük ivme kazandırabileceğini kaydetti.
Deniz Ataç, bir an önce toprak analizi konusunda ciddi bir araştırma yapılarak teknik eleman desteğiyle pestisit ve kimyasal gübre kullanımının kontrol altına alınması gerektiğini belirtti.
"Üreticilerin tamamı ÇKS'ye dâhil edilmeli"
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Sekreteri Hüseyin Coşkun da su kaynakları üzerindeki baskı ve nüfus artışının sürekli yükseldiğine dikkati çekerek sanayileşme, şehirleşme, turizm ve karayolları için verimli tarım arazilerinin kullanılması gibi etkenlerin tarım sektörünü olumsuz etkilediğini vurguladı.
Coşkun, valilikler ve büyükşehir belediyelerinin tarım arazilerinin korunmasına dikkat etmesi gerektiğinin altını çizerek toplulaştırılmış tarım alanları büyüklüğünün hedeflenen rakama ulaşmasını beklediklerini belirterek, "Üreticilerin tamamının Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) dâhil edilmesi ve desteklemelerin artırılması gerekiyor" dedi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi ve Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü Yuriko Shoji de toprak kaynaklarının dünya genelinde giderek bozulduğunu belirterek Türkiye Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının maddi ve teknik hizmetlerinin sürdürülebilir tarım için büyük katkı yaptığını söyledi.
Bakan Fakıbaba, konuşmaların ardından "Toprak varsa hayat var" konulu şiir, kompozisyon ve resim yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödüllerini verdi.
İlginizi Çekebilir