Gül rekoltesinde yüzde 7 civarında kayıp bekliyoruz
TarımTahminlere göre, 2014 yılında 10 bin 831 ton olan yağlık gül üretimi, bu yıl 10 bin 64 tona inecek
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, geçtiğimiz aylarda yaşanan don hasarının tomurcuklara zarar verdiğini, gülde rekolteyi etkileyeceğini bildirerek, “gül rekoltesinde yüzde 7 civarında kayıp bekliyoruz. 2014 yılında 10 bin 831 ton olan yağlık gül üretimi, tahminlere göre, bu yıl 10 bin 64 tona inecek” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye'de yağlık gül çiçeğinin Isparta ve çevresinde yetiştirildiğini ve Mayıs, Haziran aylarında hasat edildiğini belirtti. Üretilen gül çiçeğinin işlenmesinden gül yağı, gül suyu ve gül konkreti üretildiğini bildiren Bayraktar, üretilen gül yağı ve gül konkretlerinin parfüm ve kozmetik sanayisinde kullanılan en pahalı ham maddelerden olduğunu vurguladı.
-Türkiye ve Bulgaristan dünya üretiminin yüzde 90’ını karşılıyor-
Gül yağının yüzde 90'ı, gül konkretinin tamamının ihraç edildiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Dünyada gül çiçeği üretiminde Türkiye ve Bulgaristan tekel konumunda. İki ülke, dünya üretiminin yüzde 90’ını karşılıyorlar. Son yıllarda Bulgaristan, gül üretimini artırmak için büyük yatırımlar yaptı. Ülkemizde 22 bin dekar olan gül ekim alanı varken, Bulgaristan ekim alanlarını 40 bin dekara çıkardı. Gülde dünya liderliğimiz risk altında. Bizim gibi Bulgaristan da ürettiği gül yağı ve gül kontretlerini ihraç ediyor. 2013 yılında 10 bin 769, 2014 yılında 10 bin 831 ton olan gül çiçeği üretimimiz, birinci tahmin rakamlarına göre, bu yıl 10 bin 64 tona inecek. Üretilen gülün dörtte üçünden fazlasını, yüzde 77,4’ünü Isparta karşılıyor. Bu ilimizi, yüzde 10,8 üretim payıyla Burdur, yüzde 10,1 payla Afyonkarahisar, yüzde 1,7 payla Denizli izledi. 2014 yılında Isparta 8 bin 382, Burdur 1169, Afyonkarahisar 1096, Denizli 184 ton gül çiçeği üretti.
Üretilen gül yağının yüzde 57,7’sini Fransa’ya ihraç ettik ve 10,9 milyon dolar döviz kazandık. Gül yağı ihraç edilen diğer ülkeler arasında Azerbaycan, Hong Kong, Bulgaristan, Almanya, Avusturya, İtalya, Hollanda, Belçika, Japonya, İngiltere, İspanya, İsviçre, Makedonya, Libya, ABD, KKTC, Irak, İsrail, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Hindistan, Çin, Tayvan bulunuyor. Gül yağı 6 bin 750 avrodan, kontret ise 780 avrodan ihraç ediliyor.”
Türkiye’de dekar başına 416 kilogram gül yaprağı elde edildiğini bildiren Bayraktar, “Gül yaprağından elde edilen gül yağı miktarı yağışlara bağlı olarak değişmektedir. Yağışlar yeterli olduğunda 2,5-2,75 ton gül yaprağından 1 kilogram gül yağı elde edilirken, yağış yetersizliğinde 1 kilogram gül yağı için 4-4,5 ton gül yaprağı kullanılmaktadır. Üreticimiz yağlık gülü ortalama 3 lira 75 kuruş fiyatla satabilmektedir. Bu rakam, 2013 yılında 3 lira 8 kuruşken, 2014 yılında 3 lira 86 kuruşa çıkmıştı” dedi.
-Rekabet için destek artırılmalı-
Türkiye’de 2015 yılı için dekar başına 7 lira 90 kuruş mazot, 8 lira 25 kuruş gübre desteği verildiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Ayrıca İyi Tarım Uygulamaları kapsamında üretim yapacak üreticilere yapılacak destekleme kalemine 2015 yılında Isparta ilinde yetiştirilen gül de dahil edilmiştir. Bu kapsamda üreticilerimiz, dekar başına 100 lira destek alacaklardır.
Gülde tek rakibimiz Bulgaristan’ın üreticisine verdiği olağanüstü destekler haksız rekabete neden olmaktadır. Avrupa Birliği üyesi olan Bulgaristan’da gül üreticileri, Tarımsal ve Kırsal Kalkınma için Özel Eylem Programı (SAPARD) kapsamında, 1999-2011 döneminde kilogram başına gül yağı için 500 avro destek almıştır.
Ayrıca bu ülke, tarımsal destekler kapsamında, gül yağı üretiminde kullanılan motorin, fuel-oil, elektrik ve doğal gaz gibi enerji kaynaklarını sektöre indirimli fiyatlardan vermektedir. Bunlara ek olarak, Bulgaristan, mevcut fabrikaların revizyonu ile yeni fabrikaların kurulmasında hibe desteği vermekte ve ihracatta da belirli oranlarda teşvikler yapmaktadır.
İki ülke üreticileri arasındaki dengesizliğin giderilmesi için üreticilerimize yönelik destekler artırılmalı, ihracat desteği verilmelidir. Bu üreticilerimizin rekabet gücünü artıracak, daha fazla üretim ve dolayısıyla ihracat yapmasına neden olacaktır.”
Bayraktar, gülde üretim maliyetlerinin düşürülmesi, kalitenin artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması, üretici birliklerinin ve yerli firmaların güçlendirilmesi gerektiğine de dikkati çekti.
İlginizi Çekebilir