© Tarım Pusulası 2021

Çukurova, ‘Soya Bölgesi’ Olabilir

Türkiye’de geçen yıl 240 bin ton hasat edilen soyanın 90 bin tonu Adana’da yetiştirildi. ADANA Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen, geçen yüzyılda değeri daha çok anlaşılıp ülkemizde 3-40 yıllık bir mazisi olan soya bitkisinin Çukurova bölgesinde ikinci ürün olarak ekilmesi durumunda, üreticinin daha karlı olacağını ve Türkiye’deki ham yağ açığının da kapanacağını söyledi.

Türkiye’de geçen yıl 240 bin ton hasat edilen soyanın 90 bin tonu Adana’da yetiştirildi.

Adana Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen, geçen yüzyılda değeri daha çok anlaşılıp ülkemizde 3-40 yıllık bir mazisi olan soya bitkisinin Çukurova bölgesinde ikinci ürün olarak ekilmesi durumunda, üreticinin daha karlı olacağını ve Türkiye’deki ham yağ açığının da kapanacağını söyledi.

Türkiye’de soya ekim alanlarının her geçen yıl azaldığına dikkat çeken Girmen, 2013’te 432 bin dekar ekilen soya alanının, 2014’te 343 bin dekara düştüğünü ve 203 bin ton üretim yapılabildiğini kaydetti. Türkiye’de geçen yıl 240 bin ton hasat edilen soyanın 90 bin tonunun Adana’da yetiştirildiğini belirten Girmen, “Yapılacak tarımsal desteklemelerle bu bölge, ‘Soya Bölgesi’ olabilir. Üreticisine para kazandırmanın yanı sıra, Türkiye’nin yağlı tohum ihtiyacı bu şekilde karşılanabilir. Türkiye ham yağ için yurt dışına büyük ödeme yapıyor. Soya özellikle Çukurova’da teşvik edilirse, hem üretici hem de devlet kazanacak” dedi.

SOYANIN ANIZI YOK

Soyanın hasat edildikten sonra anızının olmadığını vurgulayan Girmen şöyle konuştu:

“Çukurova üreticisi soyayı üretebilecek durumda. Soya üreticiyi gelir anlamında rahatlatacak ayrıca farklı sektörlere de destek olacaktır. Soyanın toprağa bile faydası var. Bölgede yoğun olarak ekilen mısır da anız yangını oluyor. Bununla birlikte soyada böyle bir sıkıntı yok. Soya doğru tarım politikalarıyla üreticisine, ülkesine ve çevresine kazandıracaktır. Soyanın tamamen yerli tohumla üretiliyor olmasının da bizim için ayrı bir getirisi var. Ancak mısır ithalatında uygulanan yüzde 30 fon var. Soya yüzde 90’ı ithal edildiği halde fon yok. Soya yurt dışında farklı şekillerde üretiliyor. GDO’lu ve GDO’suz ayırabiliriz. GDO’lu daha ucuz. ithal edilenler genelde ucuzu. Yerli soya pırıl pırıl dezenformasyona uğramamış. İnsan sağlığı açısından sorun yaratmayan bir ürün. Soyanın doğru tarım politikalarıyla yaygınlaştırılmasının zamanın geldiğini düşünüyoruz.”

KULLANILDIĞI YERLER

Soya Fasulyesi, B1 ve B2 vitaminleriyle E ve K vitaminlerini ihtivâ eder. Niacin maddesince, mâdenî tuzlar, kalsiyum bakımından zengindir. Buna ilâveten bol miktarda fosfor, demir, bakır, manganez, potasyum ve sodyum ihtivâ eder. Soya fasulyesi, vücûdumuzun muhtaç olduğu protein bakımından da en zengin ve mükemmel bir gıdâ maddesidir.

Soya fasulyesi özellikle yiyecek maddelerinde bunun yanında boya yapımında kullanılmaktadır. Kullanıldığı yerler : Süt, yoğurt, peynir, dondurma, dondurma külahı, pasta, hayvan yemi, yeşil gübre, ilâç, boya, kâğit, kemiksiz et, kahve, salça, sabun, plastik maddeler, lastik, alkol, yağ, margarin, soya unu, ekmek, makarna, tarhana, leblebi, çocuk maması.

YARARLARI

Kolesterol seviyesinin düşürür. Menopoz semptomlarının azalmasını sağlar. Kansere yakalanma riskini en aza indirir. Kalp krizi ve osteoporoz gibi birçok kronik rahatsızlığa ilişkin riskin azalmasını sağalar. Yüksek kaliteli protein sağlayarak kilonun kontrol edilmesine yardımcı olur. Vücudun gelişmesini sağlar. Şeker hastaları için faydalıdır. Sinirlerin ve adalelerin güçlenmesini sağlar.Zihin yorgunluğunda faydalıdır. Nekahat devresinin kısalmasını sağlar.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER