Arıcılık Çalıştayı Yapıldı
TarımÇorum İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Hitit Üniversitesi ve Arı Yetiştiricileri Birliği iş birliğinde "Çorum Arıcılık Çalıştayı" düzenlendi
Çalıştaya Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Erkan Elfaz Ermiş, Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Bahri Yılmaz, Arıcılık ve Arı Ürünleri Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ali Salur, Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yücel Saygı, akademisyenler ve arı yetiştiricileri katıldı.
Program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Bahri Yılmaz, Çorum İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Erkan Elfaz Ermiş ve Rektör Prof. Dr. Reha Metin Alkan'ın konuşmalarıyla başladı.
Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Bahri Yılmaz, ''Dünyada arıcılıkla ilgili ilk yazılı belgelerin Hattuşa'da yapılan kazılarda ortaya çıktığını belirterek, "Arıcılık tarihinin en eski yazılı kanunu Hititler'e aittir, dolayısıyla bu topraklar binlerce yıl önce arıcılığın gelişmişliğine işaret eder." Dedi.
Türkiye'deki bal üretiminin yapılan çalışmalarla 103 bin tona çıktığını, arıların tamamının kayıt altına alındığını açıklayan Yılmaz, Türkiye'nin 6.8 milyon arı kovanı, 58 bin arıcı üyesiyle Çin'den sonra dünyanın ikinci büyük arıcı ülkesi olduğunu bildirdi.
Anadolu'nun bal bitkisi florası yönünden zengin bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Bal veren bitkilerin yüzde 70'inin gen merkezi Kafkasya ve Anadolu'dur. Çorum'un da arıcılık açısından yeri çok farklıdır. Dünyada arıcılıkla ilgili ilk yazılı belgelerde Çorum Boğazköy'de yapılan kazılarda çıkıyor. 3 bin 770 yıl önce Hititler tarafından yazılan dünyanın ilk anayasasında 91 ve 93. maddeleri arıcılıkla ilgili. Her kim ki arı çalarsa kovanıyla öder diyor. Bir kilo bal bir okka tereyağı gibi kıyaslamalar var. Bazen dengeler bozuluyor, koyunlardan yana ağırlık basıyor. Türkiye arıları Anadolu arıları hem korunsun, hem tespitleri yapılsın hem de ıslah edilsin. Bu alanda çalışma yapıyoruz. Artvin ve Ardahan'da Kafkas arıları korunuyor. Diğer Bölgelerimizde de bu yönde çalışmalar yapılıyor. Ayrıca balla temas eden ürünlerin tamamının Gıda Kodeks kanuna uygun hale getirilmesi için çalışmalarımız da var.
Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan da, üniversite olarak hedeflerinin arı yetiştirici sayısını çoğaltarak, bal üretimini artırmak olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Reha Metin Alkan, her ilde üniversite olması için yola çıkıldığında ana amacın sadece illere üniversite kurmak olmadığına işaret ederek, illere açılan üniversitelerin şehirlerin problemlerinin üzerine eğilmesi, sorunların çözümüne katkı sağlaması, bulundukları kentlerin mevcut potansiyelini ortaya çıkararak bu potansiyelin daha ileri götürülmesinin hedeflendiğinin altını çizdi.
Bu toplantıdan sonra Çorum'daki arıcılık faaliyetlerinin birden bire Türkiye ortalamasının üzerine çıkacağı, yapılan toplantılar sonrası Çin'i geçeceklerine dair bir iddialarının olmadığını kaydeden Alkan, "Biz bu toplantıları başlatacağız ki bu yoldaki eksiklikleri görelim ve eksikleri giderelim. Merkezleri kurarken üniversitedeki mevcut potansiyeli kullanmak, ilin her anlamda gelişmesine katkı sağlamayı hedefledik. Arıcılık merkezi de bunlardan bir tanesi. Üniversite olarak biz sadece öğrenci yetiştiren, bilimsel araştırmalar yapan bir formatta olmayacağız. Dünyanın kabul gördüğü, Türkiye'de arzu edilen üniversite-şehir işbirliği, üniversite-sektör işbirliği gibi her türlü işbirliğinin içerisinde yer almayı istiyoruz. Arıcılık Araştırma Merkezi Çorum'daki potansiyelin geliştirilmesi ve üretimin artırılmasına katkı sunacak. Üniversite olarak hedefimiz arıcılık yapanların sayısını artırmak ve bu işle uğraşların kovan başına aldıkları ürün miktarının artırılması. Üniversite olarak toplumun içerisinde yer almamız gerekiyor. Toplumun problemlerine bir şekilde çözüm bulan bir rolü de üstlenmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Erkan Elfaz Ermiş de, Türkiye'nin arıcılıkta dünyada birinci sıraya yerleşebilecek değerlere sahip olduğunu açıkladı.
Arıcılığın dünyanın birçok ülkesinde hem ekonomik hem de tarımsal üretimin önemli bir kolu olduğunu anlatan Ermiş, "Dünyada ikinci sırada olmamız memnuniyet verici. Arıcılık tarlası olmayan, herhangi bir mülkiyete gerek duymayan sabit bir tesis gerektirmeyen sosyolojik bir üretim şekli. Her ailenin kendi çapında yapabileceği bir tarımsal sektör. Ayrıca Türkiye'de en hızla gelişen tarımsal sektörlerden birisi. 1980'li yıllardaki kovan sayımızı bugünle kıyasladığımızda 3-4 katına çıkmış olduğumuzu göreceğiz. Bunu yaparken de sadece köydeki çiftçiler değil, Büyükşehirlerdeki insanlarda villalarının bir köşesinde arıcılık yapmaya başladılar. Arı ve arı ürünleri alternatifi olmayan bir gıda türüdür. Arıcılar olarak polen, propolisin ne demek olduğunu bilmemize rağmen değeri yeni anlaşılıyor. Türkiye coğrafyası arıcılığın gelişmesi için müthiş bir flora ve dünyada birinci sıraya yerleşebilecek değerlere sahip" şeklinde konuştu.
Çalıştay, Yrd. Doç. Dr. Ali Salur'un moderatörlüğünü yaptığı Açılış Panelinde Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu'nun "Arıcılığın Sorunları", Yrd. Doç. Dr. A. Onur Girişgin'in "Ülkemizdeki Bal Arısı Hastalıklarında Son Durum", Yrd. Doç. Dr. Engin Şenel'in "Bal ve Diğer Ürünlerin Tıbbi Kullanımı" ve Yrd. Doç Dr. Nedim Albayrak'ın "Balın Beslenmedeki Yeri" konulu sunumlarının ardından 4 farklı salonda eşzamanlı olarak "Arı Ürünleri", "Arıcılık Malzemeleri ve Pazarlama", "Arı Yaşam Ortamı ve Florası" ile "Arı Yetiştiriciliği ve Arı Hastalıkları" başlıklı oturumlar ile devam etti.
Gerçekleştirilen sunumlar ve oturumlar sonrasında SWOT analizi çalışmasının yapıldığı "Çorum Arıcılık Çalıştayı" tüm katılımcıların yer aldığı değerlendirme toplantısının ardından sona erdi.
İlginizi Çekebilir