'Ahududunun kalbi'ne yağış darbesi
TarımTürkiye'deki ahududu üretiminin önemli bir kısmının yapıldığı Bursa'da, hava muhalefeti nedeniyle hasat 'sancılı' başladı - Ahudududa yüzde 30-40 rekolte kaybı bekleyen üreticiler, kilogram başına ortalama 6 liralık alım fiyatını yeterli bulmayınca, topladıkları ürünleri satmayıp daha sonra değerlendirmek üzere soğuk hava depolarında şoklamayı tercih ediyor
Türkiye 'nin ahududu (frambuaz) üretiminin yüzde 96'sının yapıldığı Bursa'da, hava muhalefeti nedeniyle hasat sancılı başladı.
Uludağ'ın eteklerinde yetiştirilen ahudududa yüzde 30-40 rekolte kaybı bekleyen üreticiler, kilogram başına ortalama 6 liralık alım fiyatını yeterli bulmayınca, topladıkları ürünleri satmayıp daha sonra değerlendirmek üzere soğuk hava depolarında şoklamayı tercih ediyor.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Kestel ilçesine bağlı Gözede, Alaçam, Lütfiye, Şevketiye, Kozluören, Sayfiye, Aksu, Derekızık ve Babasultan gibi mahallelerde yetiştirilen ahududu, genellikle küçük alanlarda aile işletmeleri tarafından üretiliyor ve Türkiye üretiminin neredeyse tamamına yakını bu bölgeden karşılanıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Bursa Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 2014 yılı verilerine göre, Türkiye'nin 4 bin 587 ton olan ahududu üretiminin, 4 bin 417 tonunu Bursa karşıladı. Bursa, böylece ahudududa ülke üretiminden yüzde 96,3 pay aldı.
Bu sene ise soğuk ve yağışlı hava koşulları nedeniyle bir haftalık gecikmeyle 15 Haziran'da toplanmaya başlanan ahududu, hasat döneminde süren yağışların olumsuz etkisinden nasibini aldı.
Meyvede bozulma ve çürümeye yol açan yağışlardan hasadın hemen başında zarar gören üreticiler, yüzde 30-40 rekolte kaybı öngörüyor. Ortalama 6 lira dolayında olan kilogram fiyatını da yeterli bulmayan ahududu üreticileri, işçiler tarafından toplanan ürünlerini daha sonra değerlendirilmek üzere soğuk hava depolarına gönderiyor.
- Yağışların kesilmesini bekliyorlar
Kestel Ziraat Odası Başkanı Fevzi Fırtına, geçmiş yıllarda haziran ayı başlarında başlanan hasadın, bu sene soğuk ve yağışlı hava koşulları yüzünden bir hafta geciktiğini söyledi.
Mevcut durumla ilgili tespitte bulunan Fırtına, "Bu sınırdan öte devam ederse bu yağışlar, çok büyük tehlike beklemekteyiz. Böğürtlen olsun, frenk üzümü olsun bunların üzerinde ufak kılcıklar vardır, onlar da su birikintisi yaptığı zaman , bunlar birkaç günde çürür gider. Ahududunun kilosu, beklentimizin sınırında, 4-6 liraya alınmaktadır. Çok iyi diyemesek de çok kötü de diyemeyiz. Bu sınırda bir alımdır çünkü böğürtlende olsun, ahudududa olsun, aşağı yukarı 2-2,5 lira sadece toplama masrafı gerektirmektedir. Çok tonajlı toplama yapılamamaktadır" diye konuştu.
Fırtına, bölgedeki ahududu, böğürtlen ve frenk üzümünün, iyi tarım uygulamalarıyla üretildiğini anlatarak, büyük pastaneler ve dondurulmuş gıda üreten firmalar tarafından satın alınan ürünün ilaç sanayinde ve şuruplarda doğal renklendirici olarak da kullanıldığı bilgisini verdi.
Üreticiler olarak meteorolojik verilere karşı çok hassas olduklarını vurgulayan Fırtına, "Haziran ayının 25'ine kadar yağış devam ediyor, ondan sonra kesiyor inşallah, o da bizim için bir müjde" ifadesini kullandı.
- Yüzde 30-40 rekolte kaybı endişesi
Ahududu üreticilerinden Yusuf Aydın ise bu yıl hasadın yağmurla birlikte başladığını belirterek, "Yağmuru da hasatta sevmiyor bu ürün. Çürük yapıyor, havalar açarsa bundan sonra iyi temiz toplarız ama yağmurlu giderse devamlı çürüyor. Yani bu çok nazlı, yumuşak bir meyve" görüşünü aktardı.
Aydın, yağışın yanı sıra bir süre önce lodostan da olumsuz etkilendiklerini dile getirerek, rekolte kaybının yüzde 30-40 civarında olmasından endişe ettiklerini bildirdi.
Necdet Özel de ahududunun çok hassas bir ürün olduğuna dikkati çekti.
Üreticinin kilogram fiyatını yeterli bulmadığına değinen Özel, şöyle devam etti:
"Şu anda 6 lira gibi verilmiş bir fiyat var. İnsanlar ürünü vermiyor, buzhaneye koyuyor kendi adına. İşçilik girdileri çok yüksek olduğundan dolayı kurtarmıyor. Bugün yevmiye 50 lira, işçi 20-22 kilo ahududu topluyor. Zaten yarısını işçi götürüyor, bugünkü işçilik. Bugüne kadar gelen işçilik de bayağı bir maliyetli yani para kazandırmıyor. 7-7,5 lira gibi beklentisi vardı üreticinin ama ürün alımı yapan şirketler de 6 lira gibi bir fiyat verdiler. Öyle boşlukta kaldı yani."
İlginizi Çekebilir