© Tarım Pusulası 2021

Sarıbal: “AKP İktidarının Türkiye Yüzyılı, Borç Ve Yoksulluktan İbaret”

CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, Meclis’te yaptığı basın toplantısında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesini değerlendirdi.

AKP’nin 22 yıllık iktidarında, üretmeyi ceza gibi gösterip ithalatı ödül gibi dayatarak tarımı çökerttiğini kaydeden Milletvekili Sarıbal, “‘Türkiye Yüzyılı’ diyerek süslenen ama gerçekte halkı borç yüzyılına sürükleyen 2025 yılı bütçesinin, AKP’nin 22 yıllık adaletsizliğinin ve israfının belgesi olduğunu söyledi. Bütçenin halkın refahını artıracak bir araç olmaktan çok, iktidarın lüksünü ve yanlış politikalarının bedelini halka ödetme aracı haline geldiğini vurgulayan Sarıbal, “2025 bütçesinde asgari ücretlinin, emeklinin ve çiftçinin payına yine yoksulluk düşüyor. Halk, enflasyonla mücadele ederken, iktidar israfın tadını çıkarıyor. Öyle bir noktadayız ki, topraklarımızı ekmek yerine ithal buğday, mısır, hatta saman almayı ‘ekonomik başarı’ diye yutturuyorlar! Yetiştirdiği mahsulün karşılığını alamayan çiftçi, toprağını terk ediyor. Artık şehirlerdeki ucuz işgücü ordusuna yeni üyeler kazandırıyorlar. 2002’de 26,6 milyon hektar olan ekili-dikili alan, 23,9 milyon hektara gerilemiş. Yani 2,6 milyon hektar tarım alanı yok olmuş. ‘Bunu nasıl başardınız?’ diye sorsanız, muhtemelen ‘Marketlerde bolluk var, ne güzel!’ diyecekler. Çünkü AKP için market raflarındaki ithal ürünlerin bolluğu tarımsal başarı zannediliyor” diye konuştu.

ÇİFTÇİLERE ÖDENEN DESTEKLERİN 1,4 TİRİLYONU EKSİK

Tarımın GSYH’deki payının 2002’de yüzde 10,2 iken 2024 yılı sonunda ise yüzde 5,2’ye düşeceğini belirten Sarıbal, “Öte yandan 2002 yılında tarımda çalışanların toplam istihdam içindeki payı yüzde 35 iken, bu oran 2024 yılının ilk yarısında ise yüzde 14,7’ye gerilemiştir. Çiftçilerin bankalara olan borçları Ekim 2023’te 551 milyar lira iken yetersiz desteklemeler nedeniyle yüzde 42,3 oranında artarak Ekim 2024’te 784 milyar liraya yükseldi. 2004-2024 yılları arasında çiftçilere verilen destekler 30 kat artarken, çiftçilerin bankalara olan borçları 147 kat artmıştır. Orta Vadeli Program’a göre 2025 yılı için öngörülen GSYH 61,5 trilyon lira olduğuna göre çiftçilere bunun yüzde 1’i olan 615,4 milyar lira destek verilmesi gerekmektedir” dedi. 2025 yılı Bütçe Kanunu’nda destekleme ödemelerinin 135 milyar lira olduğunu, çiftçilere eksik ödenen destek miktarının 480 milyar lirayı bulduğunu hatırlatan Sarıbal, 2007-2025 yılları arasında çiftçilere toplam 495 milyar lira destek ödenirken; eksik ödenen destek miktarının 1,4 trilyon liraya ulaştığını açıkladı.  

ÜRETİCİYİ DESTEKLEMEYEN YOL HARİTASI ET FİYATLARINI DÜŞÜRMEZ!

15 yılda toplam 11,8 milyar dolar harcanmasına rağmen kırmızı et fiyatlarının kontrol altına alınamadığını, fiyatların yoksul halkın ulaşılabileceği seviyelere düşürülemediğini kaydeden Sarıbal, Türkiye’nin 2025 yılı için 520 bin baş besilik sığır ithal etme kararı aldığını açıkladı. Avrupa’dan bu yoğunlukta ithal edecek hayvan bulmanın zor olduğuna dikkati çeken Sarıbal, “Belki birkaç yıl içerisinde ithalat zorunlu olarak bitecek. Yani kara göründü, paran varsa bile ithalat yapamayacaksın.  Artık Türkiye’nin yerli kaynaklarını ciddi şekilde harekete geçirmesi; ciddi yol haritaları, gerçekçi üretim planları yapması; hayvan varlığını artırmak için yetiştiricileri desteklemesi gerekir.  Oysa iktidar hayvancılığa ayrılan desteklerin toplam destekleme içindeki payını giderek azaltıyor. Söz konusu desteklerin payı 2023’te yüzde 24,2 iken, 2024 yılında yüzde 21,6’ya 2025 yılında ise yüzde 20,1’e düşürülecektir. Bunun anlamı; yoksulların hayvansal proteine erişiminin giderek daha zor hale geleceğidir” dedi.

“HALKIN EKMEĞİNİ BÜYÜTEMEDİNİZ”

Milletvekili Orhan Sarıbal, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın 2023 yılında Türkiye’nin 68,5 milyar dolar tarımsal hasıla ile Avrupa’da birinci, dünyada ise dokuzuncu sırada olunduğu açıklamalarına ise “Siz halkın ekmeğini büyütebildiniz mi, onun cevabını verin. 2002 yılında iktidara geldiğinizde kriz koşullarına rağmen kişi başı buğday üretimi 295 kiloydu. Aradan geçen 22 yılda kişi başı buğday üretimini tam 52 kg azaltarak 243 kiloya düştü. Şimdi anladınız mı halkın temel gıdası ekmeği niçin pahalı yediğini? Yoksa Rusya ve Ukrayna’dan buğday ithal edip un ihracatında birinciyiz diyerek övünmek marifet değildir. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlangıcında olduğu gibi bir gün tekrar paranız olsa bile buğday ithal edemeyebilirsiniz” sözleriyle yanıt verdi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER