"Nohut dürüm" için tescil başvurusu
GıdaUNESCO'nun "Yaratıcı Şehirler Ağı"na dahil edilen Gaziantep'te her öğün tüketilebilen, farklı tadıyla son yıllarda kentin önemli lezzetlerinden biri haline gelen "nohut dürüm"ün tescillenmesi için girişimde bulunuldu
Gastronomi dalında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünce (UNESCO) "Yaratıcı Şehirler Ağı"na dahil edilen Gaziantep'te her öğün tüketilen "nohut dürüm"ün tescillenmesi için girişimde bulunuldu.
Türkiye'nin lezzet duraklarından Gaziantep'te yöreye özgü "nohut dürüm", farklı tadıyla son yıllarda kentin önemli lezzetlerinden biri haline geldi.
Geceden ıslatılan nohutların gün içinde kemik veya et suyuyla tuz ve karabiber eklenilerek düdüklü tencerede haşlanmasıyla hazırlanan nohut dürümü, sıcak lavaş ekmeğinin arasına alınıp kaşıkla eziliyor, ardından salata eklenerek acılı veya acısız şekilde müşterilere sunuluyor.
Sabahları ekmek fırınlarının önünde, öğlen ve akşamları ise dükkanlarda satılan bu lezzetin tescillenmesi için Gaziantep Büyükşehir Belediyesince Türk Patent Enstitüsüne (TPE) başvuru yapıldı.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anadolu'nun her açıdan bir hazine olduğunu ve bu hazinede hak edilen noktalara gelebilmek için önce yasal altyapının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Bu anlamda kent mutfağını büyük bir hazine olarak gördüklerini ve gelecek kuşaklara aktarmak istediklerini anlatan Şahin, geçtiğimiz aylarda gerçekleştirilen yoğun çalışmalar neticesinde Gaziantep mutfağının UNESCO Dünya 8. Mutfağı olarak tescillendiğine dikkati çekti.
Gaziantep'in yemek çeşitleri açısından çok geniş bir yelpazeye sahip olduğunu, bunları tescillendirerek gelecek kuşaklara aktarmak istediklerini belirten Şahin, geçtiğimiz günlerde "yuvalama" ve "beyran"ın tescilini aldıklarını hatırlatarak, şimdi de aynı tescili nohut dürümüne kazandırmayı hedeflediklerini vurguladı.
Nohut dürümün yöre için önemli bir lezzet olduğunu aktaran Şahin, şunları kaydetti:
"Nohut dürümü ile ilgili önemli bir çalışma başladı. İnşallah iki ay içinde nohut dürümü ile ilgili coğrafi işareti alma yönünde çalışmamızı tamamlamış olacağız. Onun da tescilini almak için girişimlerde bulunduk. Nohudun çok ciddi proteinli, sağlıklı ve lezzetli olduğu ortada. Nohut dürümü denince tek nohut diye algılanıyor. Aslında kemik suyu ile pişiyor. Onun için yerel mutfağın lezzeti açısından çok önemli. Hem lezzet var hem de sağlık var."
Yöreye özgü lezzetlerin tescilini almak için büyük çaba harcadıklarını ve bunun için bir şube müdürlüğü kurduklarını bildiren Şahin, şöyle devam etti:
"Yöresel ürünleri daha iyi tanıtmamız gerekiyor. Nohut dürümünün içine konulan taze sebze maydanoz, soğan ve sarımsak her dönem bir ilaç gibidir. Yani hiçbir ilaç almadan vücudun hızlı manada aynı zamanda sağlık veren bir altyapısı var. Yani nohut dürümü deyip geçmemek gerekiyor. En iyi nohudu biz üretiyor ve en iyi de biz tüketiyoruz."
- "Nohut bizim kültürümüzden doğan bir yemek"
Kentteki nohut dürüm ustası Ahmet Kesen de nohudun kalorisi yüksek, sağlıklı ve doyurucu olduğunu ifade etti.
Gaziantep ve çevre illerde sıkça tüketilen yiyecek olan nohut dürümünün son yıllarda Türkiye'nin farklı illerinde satılmaya başlandığını ifade eden Kesen, nohut dürümünün tescillenmesine yönelik çalışmalardan memnuniyetini dile getirdi. Kesen, "İsabetli bir karar olmuş. Kentimiz yemek bakımından dünyaca ünlüdür. Bu konuda çok iyi bir gelişme olmuş. Ben nohutçu olarak bunu duydum, çok sevindim. Çünkü nohut bizim kültürümüzden doğan bir yemek." dedi.
Gaziantep halkının çalışkan ve vakitlerinin kıymetli olduğunu vurgulayan Kesen, "İnsanımız zamanlarının sürekli yemekle geçmesini istemezler. Onun için buraya geliyor 10 dakikada yemeğini yiyip gidiyor, zamanını almıyor. Bunun için çok tercih ediliyor." diye konuştu.
Vatandaşlardan Ergün Orhan, nohut dürümünü çok sevdiğini ve çocukluğundan bu yana tükettiğini söyledi.
Lezzeti ve doyurucu özelliğinden dolayı çokça tercih edilen bir yemek olduğunu anlatan Orhan, "Gaziantep'in yemek kültürü denince akla ilk baklava gelir sonra nohut dürümü gelir. Ben şahsen nohudun tadını kebaba değişmem. Haftada 3-4 defa mutlaka yerim." ifadelerini kullandı.
Fatma Özkırıkçı da 62 yaşında olduğunu ve yıllardır nohut dürümü yediğini, tadına doymadığını aktardı.
Nohut dürümünün son yıllarda meşhur olduğunu ifade eden Özkırıkçı, "Lezzetli, sağlıklı, zararsız, yağsız çok güzel bir yemek. Bunu sadece biz beğenmiyoruz dışarıdan gelenler de beğeniyor. Patentinin alınması çok güzel bence. Sonuçta bu bizim kültürümüz ve herkes tarafından bilinmesini istiyoruz." görüşünü paylaştı.
İlginizi Çekebilir