© Tarım Pusulası 2021

Levent Tüzel’den mevsimlik tarım işçileri için 15 maddelik çözüm önerisi

HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarının çözümü için 18 maddelik öneri sundu. Ulaşım, barınma gibi birçok konunun Başbakanlık genelgesi çerçevesinde yürütüldüğüne dikkat çeken Tüzel, “Genelgeler mevsimlik tarım işçisinin sorunlarını çözmüyor” dedi.

Levent Tüzel’in çözüm önerileri arasında toprak reformu, devlete ait kullanılmayan topraklar ve mayınlı araziler temizlenerek topraksız köylülere dağıtılması, büyük toprak mülkiyetine kısıtlama getirilmesi gibi seçenekler yer alıyor.

Tüzel’in TBMM’nin mevsimlik tarım işçilerinin sorunları ve alınması gereken önlemlere dair hazırlanan komisyon raporuna sunduğu görüş ve önerileri şöyle:

TARIM İŞÇİLERİNİN YASAL HAKLARININ GÜVENCEYE ALINMASI

* “4857 sayılı İş Kanunu, 50 den az işçi çalıştıran tarım işletmelerindeki tarım işçilerini kapsam dışında tutmaktadır. Bir işçi bile olsa mevsimlik tarım işçilerinin çalıştığı her tarla, her işyeri iş kanunu

kapsamına alınması gerekmektedir. Tarım işçilerinin haklarının korunmasının yasal güvence altına alınması için tarım işçilerini tanımlayan ve yasal haklarını güvence altına alan kapsamlı bir yasal düzenlemeye acilen ihtiyaç vardır.

* Mevsimlik gezici tarım işçilerinin çalışma şartları ve sosyal hayatlarının iyileştirilmesi ile ilgili koordinasyon görevini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağılı yürütmeli, işçilerin İŞKUR ve SGK kaydı oluşturulmalıdır. Tarım işletmelerinin, toprak sahiplerinin çalıştıracakları işçileri İŞKUR/ bölge çalışma müdürlükleri veya sosyal güvenlik merkezleri üzerinden istihdam etmesine dair bir düzenleme yapılmalıdır.

AÇLIK SINIRININ ALTINDAKİ TARIM İŞÇİSİNE DEVLET DESTEĞİ

* İşçilerin ücret, sigorta, barınma, elektrik, su, ulaşım, ücretli izin, tazminat vb. sosyal hakları devletçe desteklenerek işverence karşılanacak şekilde güvence altına alınmalıdır. Açlık sınırının altında yoksulluk içinde yaşamlarını sürdürmeye çalışan mevsimlik tarım işçilerinden yerleşme ve barınma alanlarına il özel idareleri tarafından getirilen su ve elektriğin parasını ödemelerinin istenmesine son verilmelidir.

* Mevsimlik tarım işçilerinin, çalışamadıkları sürelerde işsizlik sigortası fonundan işsizlik ücreti ödeneğinden yaralanmaları ve sağlık sigorta primlerinin devlet tarafından karşılanmasına dair özel bir düzenleme yapılmalıdır.

* Koruyucu sağlık hizmeti kapsamında düzenli sağlık kontrolü yapılması için “gezici sağlık birimleri” oluşturulması yönünde bir düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır.

ÇOCUKLARA KREŞ VE ANAOKULU HİZMETİ

* Çocukların eğitiminin aksamaması için her bölgede gerekli tedbirlerin alınarak ayrımcı ve dışlayıcı girişimlerin engellenmesi, göç ettikleri bölgede eğitimlerini almalarının sağlanması, sağlıklarının korunması için aşılama ve takip sistemi, beslenme desteği için gerekli tedbirler alınmalı ve yasal düzenleme yapılmalıdır. Çocuk bakımı için kreş ve anaokulu hizmetine erişmeleri sağlanmalıdır.

* Tarımda cinsiyetçi iş bölümüne son verilmesi, eşit işe eşit ücret ve ücretin kadın işçiye verilmesi, yerleşim alanları yakınında ortak çamaşırhane ve mutfaklar kurulması, mevsimlik kadın tarım işçilerinin analık sigortasından yararlanması, gebe, lohusa kadınların ve bebeklerin düzenli takibi yapılmalıdır. Kadına yönelik her türlü şiddetin, ayrımcılığın önlenmesi bakımından toplumsal cinsiyet eşitliği ve ana/çocuk sağlığı eğitimleri verilmesi için düzenleme yapılmalıdır.

* İşçi sağlığı ve iş güvenliği bakımından büyük riskler taşımakla birlikte, henüz işçilerde meslek hastalıkları ve iş riskleri konusunda bir farkındalıktan söz edilemez. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda önlemler alınması için tarım işçilerinin çalışma koşulları ve maruz kaldıkları olumsuzluklar göz önünde bulundurularak düzenleme yapılmalıdır. Tarım işçilerinin ağır çalışma koşullarının ve maruz kaldıkları tarımsal ilaç ve hayvansal gübrelerin, zehirli yılan/böcek sokmaları, toz, aşırı sıcak-soğuk hava koşulları ve bunların insan sağlığına olumsuz etkilerinin araştırılmalı ve kapsamlı bir meslek hastalığı çalışması yürütülmelidir.

“KAYITSIZ VE SİGORTASIZ TARIM İŞÇİSİ KALMAMALI”

* Kayıtsız ve sigortasız çalışmanın önlenmesinin temel koşullarının başında sendikalı çalışmanın teşvik edilmesi gelmektedir. Kısmen dernekleşme imkanı bulsalar da sosyal güvence ve sigortadan yoksun tarım işçilerinin sendikalaşması ve örgütlü toplumun bir parçası olması için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

* 2010’da yayımlanan “Tarımda İş Aracılığı Yönetmeliği” tarım işçilerinin şikayetçi oldukları dayı başı ve Elçi’liği yasallaştırmıştır. Türkiye İş Kurumu Müdürlüğünün olmadığı ya da olduğu ama haberleşme, ulaşım ve koordinasyon sağlanamayacağı yerlerde kurum tarafından aracıların görevlendirilmesi öncelikle İş Kurumunun görevini başından savması ya da özel kişilere devretmesi anlamına gelmekte ve bir nevi kiralık işçi bürosu gibi çalışan kişiler olarak dayıbaşı ve elçileri görevlendirmiş olmaktadır. Yönetmelikte “Aracılar işçilerden para alamaz” denilmekte ise de uygulamada tam tersi olmaktadır. Aracılar işçilerden yevmiyesinin 10’da birini almaktadır. Bu nedenle dayı başı, elçi, çavuş gibi aracıların kaldırılması ve her türlü işçi simsarlığının yasaklanması için yasal düzenlemeye ihtiyaç vardır.

“ASGARİ ÜCRETİN ALTINA DÜŞECEK BELİRLEME YASAKLANMALI”

* Mevsimlik tarım işçilerin ücretlerinin belirlenmesinde söz sahibi olmaları için gerekli tedbirlerin alınması, asgari ücretin altına düşecek tüm belirleme yöntemlerinin yasaklanması gerekir.

* Tarımda çocuk emeği sömürüsünün önlenmesi ve işçi ailelerinin çocuk işçiliğine duyduğu ihtiyacın ortadan kaldırılması için öncelikle insanca yaşayacak bir ücretlendirme ve gelir desteği için gerekli tedbirler alınmalı ve yasal düzenleme yapılmalıdır.

* Başka kentlere göç etmiş on binlerce mevsimlik tarım işçisi seçim dönemlerinde bir günlüğüne gidiş dönüş parası vererek oy kullanmaya gitme olanakları olmadığından seçme haklarını da kullanamıyorlar. Mevsimlik tarım işçilerine ilişkin bir kayıt sistemi kurulmalı ve bulundukları illerde oy kullanmalarını sağlanmak üzere yasal düzenleme yapılmalıdır.

TOPRAKSIZ KÖYLÜLERE TOPRAK REFORMU

* Topraksız köylülere etkili bir Toprak Reformu ile toprak sağlanmalıdır. Devlete ait kullanılmayan topraklar ve mayınlı araziler temizlenerek topraksız köylülere dağıtılmalı; her ne ad altında olursa olsun büyük toprak mülkiyetine kısıtlama getirilmeli, büyük toprak sahiplerinin arazilerinin belirli bir büyüklüğün üzerindeki kısmı, topraksız köylülere dağıtılmalıdır.

* Küçük çiftçiliğin sürdürülebilir hale getirilmesi için, ekolojiye ve gıda güvenliğine öncelik veren köklü bir tarım reformu yapılmalıdır. Çünkü, endüstriyel tarım ya da şirket tarımı maksimum verim ve kazanç için toprağı tarımsal üretim için fabrika gibi görmekte ve sürekli kimyasal kullanımı ile kirletmekte, zaman içerisinde toprak verimsizleştirmektedir. Yerel ve geleneksel tohumu korumak, geleceğe taşımak ve gıda güvencesi olan bir ülke için küçük üreticiliğin korunmasına dair yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER