Konya ve Karaman’daki Biyoçeşitlilik İzleme Programı tamamlandı
TarımBirleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğinde yürüttüğü ve Küresel Çevre Fonu (GEF) tarafından fonlanan, ‘Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım’ projesi Biyolojik Çeşitlilik İzleme Programı Çevrimiçi Final Çalıştayı’nı gerçekleştirdi.
Bu çalışma ile Türkiye’de ilk defa FAO yaklaşımı olan Uygulamalı Çiftçi Okulları Biyolojik Çeşitliliğin İzlenmesi Programına entegre edildi. Ayrıca bu program ile sadece koruma statüsü olan alanlar değil proje alanlarında bulunan arazi kullanımlarının da biyoçeşitliliği izlenecek. Bu programın bir diğer önemli noktası ise, bölgesel düzeyde ilgili kurumların rol ve sorumluluklarının belirlendiği bir protokolün geliştirilmesidir.
Toplantı, FAO Ormancılık Uzmanı ve Proje Lideri Peter Pechacek’in açılış konuşması ile başladı. Pechacek konuşmasında şu noktaların altını çizdi. “Bu çalışma izleme konusunda ortaya konulan teknik başarının yanı sıra izleme uygulamalarında hangi kuruluşun ne ile sorumlu olduğunu görebilmemiz için bize çok fayda sağlayacak olan yönetim/yönetişim protokolü sunması açısından da örnek bir çalışma oldu. Ayrıca, izleme tek bir döngü ile tamamlanmaz. İlk izleme döngüsü gelecekteki çalışmalar açısından bir referans oluşturur ve bu referans noktasına dayanarak gelecekte yapılacak olan izlemelerle pozitif ve negatif trendler daha açık şekilde görülür. Bu çalışma bizlere bunu sağlayacak.”
Açılış konuşmaları Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcısı Beytullah Fidan’ın konuşması ile devam etti. Sayın Fidan, “Türkiye birçok ekosistemi bünyesinde barındıran üç fito coğrafyaya sahip bir ülke. Bu durumun bir sonucu olarak da biyoçeşitlilik açısından hem bir geçiş noktası hem de kritik ülkelerden biri. 12.000 üzerinde türümüz, 5.000’nin üzerinde ise endemik türümüz var.” dedi. Sayın Fidan, konuşmasında proje kapsamında yapılan Biyoçeşitlilik Yonetim Planı ve bu izleme çalışmasının Türkiye’nin sahip olduğu biyoçeşitliliğin mevcut durumunun ortaya konması, envanterinin sağlıklı bir şekilde çıkarılması, koruması ve geliştirilmesi ve sonraki nesillere aktarılması için çok değerli olduğunu vurguladı. Ayrıca, bu çalışma ile izlemenin nasıl yapılması gerektiği ile ilgili standartlar belirlendiğini ve ileriki dönemlerde tıpkı çölleşmenin ve erozyonun izlenmesinde oluğu gibi biyoçeşitlilikte de trendlerin ortaya konması için faydalı olacağının altını çizdi.
Toplantı Doğa Koruma Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Yıldıray Lise’nin sunumu ile devam etti. Sayın Lise, Biyoçeşitlilik İzleme Programı konusunda detaylı bildi verdi. Son bölümünde ise proje kapsamında yapılan biyoçeşitlilik çalışmalarını içeren animasyon filmi katılımcılara gösterildi ve yorumları alındı.
İlginizi Çekebilir