© Tarım Pusulası 2021

Dikkat! Fiyatlarla fırlayınca sahtecilik de arttı...

Zeytinyağının fiyatının artmasını fırsat bilen dolandırıcılar, piyasaya "zeytinyağı" diye hileli veya tağşiş edilmiş ürünleri sunuyor.

Zeytinyağında fiyatlarla birlikte  sahtecilik de arttı. Tüketiciler, bu yıl zeytinyağının fiyatının artmasını fırsat  bilen dolandırıcıların piyasaya "zeytinyağı" diye sürdükleri hileli veya tağşiş  edilmiş ürünlerden şikayetçi.

AA muhabirine konuya ilişkin açıklamada bulunan Tüketici Dernekleri  Federasyonu (TÜDEF) Gıda ve Sağlık Komisyonu Başkanı Sinan Vargı, son yıllarda  başta doktor ve beslenme uzmanlarının zeytinyağı tüketimi konusunda yaptıkları  uyarılar sonucunda, tüketicilerin zeytinyağı tüketimine hız verdiğini ve ekonomik  durumu müsait olan vatandaşların zeytinyağına yöneldiğini söyledi.

"Ancak bu son beş yılda zeytinyağında fiyatların sürekli artması,  beraberinde hile ve tağşişi de getirdi" diyen Vargı, zeytinyağında hile  yapanların yüzde 400'e varan oranda kazanç elde ettiğini vurguladı.

Vargı, bu satıcıların markasız ve adresi belli olmayan ürünleri  satmaları nedeni ile yakalanma risklerinin oldukça düşük olduğuna dikkati  çekerek, piyasada özellikle etiketsiz, üreticisi belli olmayan zeytinyağlarından  kaynaklanan tüketici şikayetlerinde büyük artış olduğunu ifade etti.

Tüketicileri bu konuda uyaran Yargı, "Vatandaşlarımız, ambalajında  üreticisi ve adresi belli olmayan ürünleri satın almamalı." dedi.

'HİLE İLE YÜZDE 400'LÜ KAZANÇ'

Vargı, zeytinyağında yapılan hile ve tağşişin yüksek karlar  getirdiğini belirterek, özellikle son dönemde kanola ve pamuk yağının asitli yap  ile karıştırılarak zeytinyağı diye satıldığının altını çizdi.

Hakiki zeytinyağının 5 litresinin büyük kentlerde fiyatının 140-150  liralara kadar yükseldiğini aktaran Vargı, şu bilgileri verdi:

"Dolandırıcılar 5 litrelik tenekeye 4 litre kanola, pamuk veya başka  bitkisel yağ koyuyor. Ona tat ve koku vermesi için bir litre yüksek asitli yağ  karıştırıyor. Asitli yağ 15-16 lira. Diğer 4 litrelik yağ da 20 liraya mal  oluyor. Yani bu karışım toplamda fırsatçılara 30-35 liraya mal oluyor. Büyük  kentlerde süslü tenekelerde satılan, üreticisi ve markası belli olmayan bu yağlar  140-150 liradan satılıyor. Kar marjı yüzde 375'e, bazen yüzde 400'lere ulaşıyor.  Bu arada dünyada üretilen kanola ve pamuk yağının yüzde 90'ından fazlasının  GDO'lu olduğunu da belirtelim."

'ÜLKE GENELİNDEN CİDDİ ŞİKAYET ALIYORUZ'

Vargı, yurt genelinde son dönemde sahte veya hileli zeytinyağı  konusunda çok ciddi şikayetler aldıklarını kaydederek, tüketicilerin aldıkları  ürünlerin kontrol edildiğini zannedip, doğal olana ulaşmayı amaçladığından bu  ürünleri üreticiden satın aldığını bildirdi.

Satın aldıkları yağı eve getirip tadan tüketicilerin ağızda kaygan bir  his bırakan, zeytinyağına koku ve tat olarak benzemeyen ürünlerle karşılaştığını  dile getiren Vargı, bu kişilerin daha sonra rahatsızlanıp şikayetçi olduğunu  ancak şikayet edilen firma veya şahsın bulunamadığını bildirdi.

'ANALİZ SONUCU ETİKETLE AMBALAJA YAPIŞTIRMALI'

Vargı, zeytinyağında hile ve tağşişe yönelenlerin, malını tüketiciye  doğrudan ulaştırmak isteyen dürüst üreticileri de etkilediğini ifade ederek,  "Ürününü doğrudan tüketiciye satmak isteyen üreticinin malını, Gıda, Tarım ve  Hayvancılık Bakanlığına bağlı laboratuvarlardan analiz ettirmesi sonrası  zeytinyağının ambalajına yapıştırılacak bir etiketle satabilmesini sağlayacak bir  düzenleme getirilmesi de gerekiyor." dedi.

Hileli yağların başta mide olmak üzere, karaciğer, safra kesesi,  pankreas gibi organlarda tahribata yol açtığının bilindiğine işaret eden vargı,  "Piyasada bulunan etiketsiz gıda ile ilgili denetimlerin süratle artırılmasını ve  gıdada hile ve tağşişe yönelenlere yönelik cezaların caydırıcı olmasını,  tekrarlayanlar hakkında hapis cezası getirilmesini istiyoruz." diye konuştu.

'AÇIKTA SATILANLARA DİKKAT'

Gıda Mühendisleri Odası İstanbul şubesi eski başkanı Sedat Kuru,  zeytinyağı üzerinde yaptıkları araştırmalarda fiyatlar arttığında sahteciliğin de  arttığını gördüklerini söyledi.

"Fiyatlar arttığında ya karışım yağları ya da ikinci, üçüncü sınıf  yağları sızma zeytinyağı diye satıyorlar." diyen Kuru, açıkta ve yol kenarlarında  satılan, tüketicilerin "doğal" zannederek aldıkları yağlarda hile ve tağşişin  daha sık görüldüğünü vurguladı.

Kuru, daha ucuz maliyetli ayçiçek ve mısır gibi yağların zeytinyağı  ile karıştırılabildiğini ve maliyetinin düşürüldüğünü kaydederek, asiti yükselmiş  ve işlenmiş zeytinyağının doğalı ile karıştırılarak "sızma zeytinyağı" diye  satıldığını aktardı.

'ANLAŞILMASI ÇOK ZOR'

Kuru, "Tüketicilerin sahte zeytinyağını anlaması çok zor. Tadından ve  kokusundan biraz anlaşılabiliyor ama bu konuda çok hassas olmanız gerekiyor.  Tüketicilerin büyük kısmı bunu anlayamıyor. Bunlar laboratuvarda çeşitli  parametrelere bakıldıktan sonra anlaşılabiliyor." diye konuştu.

Tüketicileri etiketsiz ürün almamaları konusunda uyaran Kuru,  "Fabrikalarda ambalajlanan, üretilen ürünler 'doğal değildir' diye bir şey yok.  Bakanlığın kayıtlı veya onaylı işletmelerinin ürettiği ürünlerden alsın  tüketiciler." ifadelerini kullandı.

Kuru, vatandaşların birebir tanıdıkları kişilerden zeytinyağı  alabileceğini de kaydetti.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER