Çiftçinin kafası karışık!
TarımÇiftçiler, piyasadaki fiyat dalgalanmaları ve artan girdi maliyetleri ile yeni yıla ‘kafa karışıklığı’ ile girdi. Planlı üretime geçilmezse tahıl ve bakliyatta üretim düşüşleri sürebilir
Geçen yılı dövizdeki hareketlilikle maliyetlerin tavan yapması, uyanık stokçular, artan ithalat ve iklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle geçiren Türk çiftçisi adeta tarlasına ne ekeceğini şaşırmış durumda. “Para etmiyor” diyerek tütününü söküp pamuk ekenler, nohut fiyatları yüksek seyretti diye buğday, arpa yerine nohuta yüklenenler, “zeytin bu sene para yaptı” diye zeytine dönenler ve dahası... Bir yandan olumsuz koşullar diğer taraftan da piyasadaki sert fiyat dalgalanmalarının etkisiyle kafası karışan Türk çiftçisi 2019 yılında planlı tarıma yönelmeyi bekliyor. Burada da başta hükümet olmak üzere birlik ve odalara büyük iş düşüyor.
Milliyet'ten Duygu Erdoğan'ın haberine göre; Türk tarımının içinde bulunduğu durumun faturası Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçenlerde yayımladığı istatistiklerde görülüyor. Özellikle tahıl ürünleri ve baklagillerde üretimde düşüşler göze çarpıyor. Bir önceki yıla göre buğday üretimi yüzde 7 oranında azalarak 20 milyon ton, arpa üretimi yüzde 1.4 oranında azalarak 7 milyon ton oldu. Baklagillerin önemli ürünlerinden yemeklik bakla yüzde 13.8 oranında azalarak yaklaşık 5.9 bin ton, kırmızı mercimek yüzde 22.5 oranında azalarak 310 bin ton, yumru bitkilerden patates ise yüzde 5.2 oranında azalarak yaklaşık 4.6 milyon ton olarak gerçekleşti.
Verim oldukça azaldı
Tahıl ürünleri ve baklagillerde düşüşte; iklim değişikliği, girdi maliyetlerinin yüksek seyri ve ithalat ana nedenler olarak gösteriliyor. Ağustos ayından bu yana yüzde 120’ye varan fiyat artışlarının yaşandığı ifade edilen gübre ise üreticiye ciddi bir engel oluşturuyor. Çiftçi toprağında ya daha az gübreyle daha az verim alıyor, ya da ekili alanını azaltıyor.
Tütün üretimi yüzde 14.4 azalırken, şeker pancarı üretimi yüzde 10.6 düştü. Sebzede üretim miktarı 2018 yılında bir önceki yıla göre yüzde 2.6 azalarak yaklaşık 30 milyon ton oldu.
Buna göre iklimden en çok etkilenen ürün grubu olsa da sebze üreticisi üretimi bırakmıyor ancak tahıl ve baklagillerde kayıplar meydana geliyor. Bu ürünlerde terk edilen üretim alanı giderek artarken, 2019’da daha sert düşüşlerin olabileceğine dikkat çekiliyor.
Kazanamayan ekmiyor
Tarım Uzmanı Ali Ekber Yıldırım, girdisinin yüzde 99’unun ithal edildiği gübrede yıl boyunca alımların yüzde 30 düştüğü bilgisini verdi. Buna göre, gübrenin fiyatı yükseldikçe çiftçi alımı bırakıyor.
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş, ekim alanlarının daraldığını anlatırken, buna karşılık teknoloji ve yeni gelişen sistemlerle birlikte üretim miktarının çok ciddi düşüşler yaşamadığını söyledi. Ancak yıl boyunca girdi maliyetlerinin üreticiyi çok zorladığını kaydeden Demirtaş, “Üretici kazanamayınca ekmiyor. Hükümet, ‘hasat sezonunda ithalat yapılmayacak’ deyince bile üretici sevindi, toprağına sarıldı. İthalatı zorunlu ihtiyacımız olmadığı sürece, azaltacak ve bitirecek sistemler üzerinde çalışmalıyız. Yoksa üretici toprağını bırakıyor. Desteklemeler konusunda ise, zamanında ödemelerin yapılması lazım” şeklinde konuştu.
Küçük üretici zararda
Türkiye’de buğday veriminde, dekar başı 280 kilo buğday üretim ortalaması olduğunu belirten Hüseyin Demirtaş, gübre olmayınca veriminin düştüğünü belirtti. Desteklerin artmasına karşılık, gübre mazot gibi girdilerde fiyatın hızlı arttığını anlatan Demirtaş, “Üretici de, yatırımcı da önünü görebilmeli. Hastalığımız belli ise, çözüm yolları da bellidir. Sürdürülebilir bir planlama gerekiyor. Aksi durumda özellikle küçük aile üreticileri büyük zarar görür. Onların tarımı bırakması ise üretimi bitirir” dedi.
2019 tarımda alarm yılı
Ali Ekber Yıldırım, 2018’in tarım sektörü açısından zor geçtiğini belirtirken, çiftçinin yüksek girdi maliyetleri nedeniyle üretimde sorunlar yaşadığını söyledi.
Yıl içinde en çok fiyatı konuşulan ürünlerin, üretimi düşen ürünler olduğunu anlatan Yıldırım, “Kırmızı mercimek üretimi düşüyor. Yeşil mercimek de öyle. İthalat kanalları öne çıktıkça üretici endişe edip bırakıyor. Mesela nohut fiyatları çok yüksekti. Bundan yararlanmak isteyenler iç bölgelerde buğday, arpa yerine nohut ekti. Üretici kazanamadığı sürece üretimi bırakıyor. Bir planlama yok. Mesela desteği arttığı için mısır yerine pamuk üretiliyor. Bir yıl çok kazandırdı diye diğer yıl herkes o ürünü ekiyor, bu nedenle fiyat da yine düşük kalıyor” diye konuştu.
İklim sert geçebilir
2019’da bu üretim düşüşlerinin daha sert gerçekleşebileceği uyarısında bulunan Yıldırım, tarımda planlamanın ve arz-talep dengesinin sağlanması gerektiğine dikkat çekti.
İlginizi Çekebilir