© Tarım Pusulası 2021

Çay İçin Açıklanan Fiyatlar Üreticiyi Destekler Durumda Değil

CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal:- "Açıklanan çay fiyatlarındaki artış yüzde 21 olurken buna karşılık gübre fiyatları yüzde 100, ilaç yüzde 70 ila yüzde 150, işçilik yüzde 50 artmış. Çay için açıklanan fiyatlar üreticiyi destekler durumda değil"

TBMM (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, "Açıklanan çay fiyatlarındaki artış yüzde 21 olurken buna karşılık gübre fiyatları yüzde 100, ilaç yüzde 70 ila yüzde 150, işçilik yüzde 50 artmış. Çay için açıklanan fiyatlar üreticiyi destekler durumda değil." dedi.

Sarıbal, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin tüm zenginliklerinin sömürülmeye devam edildiğini öne sürdü.

Ülkenin yeniden kendi kaynaklarından, kendi insanından yana bir dayanışmayı sağlamaktan başka çaresi bulunmadığını belirten Sarıbal, ekonominin "yangın yeri" olduğunu savundu.

İşsizlik ve enflasyonun "başını alıp gittiğini", mevsimsel üretimden kaynaklı ürünlerin fiyatının düşmediğini söyleyen Sarıbal, "Maliyetler yüksek. Üretici güven endeksi düşüyor, kapanan iş yerlerine her gün yenileri ekleniyor. Girdi fiyatları yüksek olduğu için artık üretim fiyatlarını belirleme şansımız yok. Büyük krizin en büyük mağdurları ise yine dar gelirliler. Bir eli yağda bir eli balda olan bir avuç insan ve o bir avuç insana hizmet eden geriye kalan tüm insanlar... 80 milyon insan bir kişinin ve onun çeperinin karnını doyurmakla meşgul." diye konuştu.

Sarıbal, çay hasadı zamanı geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Kişi başına 3,5 kilo çay tüketen dünyanın ender ülkelerinden birisiyiz. Hemen hemen 300 bin ton civarında kuru çay üretmekteyiz. Açıklanan çay fiyatlarındaki artış yüzde 21 olurken buna karşılık gübre fiyatları yüzde 100, ilaç yüzde 70 ila yüzde 150, işçilik yüzde 50 artmış. Çay için açıklanan fiyatlar üreticiyi destekler durumda değil. Çaykur'un açıkladığı bağlayıcı fiyat değil. Geçen sene Çaykur yüzde 48, özel sektör ise yüzde 51 alım yapmış. Bugün özel sektör de 3 firmanın elinde. Ayrıca 2002 yılının sonunda 2,5 ton çay ithal ediyormuşuz, 2018 yılında ise 8 kat daha fazla çay ithal etmişiz yani 22 bin ton ithal etmişiz. Bu bizim bildiğimiz ithalat. Türkiye'ye çok ciddi oranda kaçak çay girişi var. Bunları tutan, belirleyen bir yapı yok. Ülke neredeyse kaçak çay cennetine dönüşmüş durumda."

Sarıbal, ayrıca bugünün "Dünya Süt Günü" olduğunu anımsattı.

Sütün, insanın sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmesi için önemli bir gıda olduğunu vurgulayan Sarıbal, süt üretiminde geçen yılın aynı dönemlerine oranla ciddi düşüş olduğuna dikkati çekti.

Süt üretimindeki düşüşün, bir önceki yıl bir milyonun üzerinde süt hayvanının kesime gitmesinden kaynaklandığını ileri süren Sarıbal, "Süt hayvanı kesime gidiyorsa orada siz et sorununu, süt sorununu çözemez, hayvansal varlığınızı büyütemezsiniz. Dolayısıyla Türkiye'nin yaşadığı temel sorun da budur. Israrla et ithal etmenin, ısrarla canlı hayvan ithal etmenin temel noktası süt üretmemektir." değerlendirmesinde bulundu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER