© Tarım Pusulası 2021

'Yoksul ailelere süt dağıtılsın' önerisi

CHP'nin tarım politikalarından sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı, Edirne Milletvekili Gaytancıoğlu, sütün sadece okullarda değil, kışlalarda, hastanelerde dağıtılmasını, yoksul ailelere verilmesini önerdi.

CHP'nin tarım politikalarından sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı, Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, sütün sadece okullarda değil, kışlalarda, hastanelerde dağıtılmasını, yoksul ailelere verilmesini önerdi.

Gaytancıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de süt üretiminde ciddi artışlar görüldüğünü, bunun istedikleri bir durum olduğunu belirtti.

Bunda ne AK Parti'nin ne de daha önceki hükümetlerin payı olduğunu ifade eden Gaytancıoğlu, "1987'de dünyada deli dana hastalığının görülmesiyle Türkiye'nin hayvancılıkta ithalatı yasaklamasıyla olan, içeride de damızlık birliklerinin oluşturulmasıyla gerçekleştirilen bir durumdur." dedi.

Gaytancıoğlu, damızlık birlikleri sayesinde nitelikli hayvanların Türkiye'ye getirildiğini, melezlenmeye başlandığını, güzel bir ırk oluşturulduğunu anımsattı.

Bu ırk sayesinde yüksek verimli ineklerin Türkiye'nin birçok bölgesine dağıldığını, ülkede süt üretiminde belirgin artış görüldüğünü dile getiren Gaytancıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bundan 12 yıl önce Türkiye'de süt üretimi yaklaşık 10 milyon tondu, şimdi 18,5 milyon tona çıktı. Bu istenilen bir gelişme. Aynı oranda süt tüketiminde belirgin artış görülmüyor. Çok dengesiz dağılım var, sütü çok tüketen de hiç tüketmeyen de var. Süt fiyatları aşığı yukarı 15 aydan beri artmıyordu, 1 lira 15 kuruşta sabitlenmişti. Ancak sanayiciler süt üretimindeki artışları, süt tüketimindeki azalmaları bahane ederek üreticiye ödediği sütün bedelini 90 kuruluşlara kadar indirdi. Anadolu'nun bir çok bölgesinde 80-85 kuruşları görüyoruz. Buna benzer durum 2008'de yaşandı, süt fiyatları düşünce üreticiler, 'bu hayvan yem yiyor, süt para etmiyor, hayvanı keseyim, yemden kurtulayım. Hem de etten elde ettiğim parayla borçları ödeyim' dedi. O dönemde et açığını kapattık ancak süt ihtiyacımızı kapatamadık. 2008'den sonra yine hayvancılığa ciddi destekler, sıfır faizli krediler verildi. 390 bin büyük üretici piyasaya girdi, yaklaşık 9,5 milyar liralık kaynak, sıfır faizli kredilerle tarıma aktarıldı. Bu kaynak büyük sanayicilere gitti, büyük işletmeler kuruldu. Bu sayede süt üretiminde yine belirgin artışlar görmeye başladık. Fakat 2008'den daha kötü bir durumu tekrar yaşıyoruz."

- "Neden daha üst sınıflara verilmiyor?"

Okan Gaytancıoğlu, bunun çözümünün, hangi ülkeye gidilirse gidilsin tek olduğunu, onun da üretimi artan bir ürünü, tüketimle dengelemek olduğunu kaydetti.

Hayvansal gıdanın çok önemli protein barındırdığını kaydeden Gaytancıoğlu, bunun için okul sütünün yaygınlaştırılması, süt ve süt ürünleriyle ilgili tüketimi artıracak reklamların verilmesi gerektiğini söyledi.

Gaytancıoğlu, okullarda 200 ml süt verildiğini, bunun güzel bir uygulama olduğunu dile getirerek ancak tespitlerine göre her sınıfta yüzde 10 civarında süt içmeyen çocukların bulunduğunu vurguladı.

Kalsiyum açığını gidermek için çocukların yoğurt, meyveli yoğurt yemeye teşvik edilebileceğini ifade eden Gaytancıoğlu, "İlk 4 sınıfa süt veriliyor. Neden daha üst sınıflara verilmiyor?" diye sordu.

Gaytancıoğlu, "Devlet, sanayiciye süt tozu desteği vereceğine fazla olan sütü, Et ve Süt Kurumu aracılığıyla satın alıp, ısmarlayarak, bedelini ödeyerek yoksullara, okullara, askerlere, hastanelere, yoksul ailelere dağıtmasında yarar var. Arzı bu şekilde dengeleyebilirsiniz." diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER